Birkaç ay önce yaşadığım şeyleri düşününce, yeni bir maceraya atılmaktan artık korkmuyordum. Bu kez yalnız değildim. İpek ve Mert beni bekliyor olacaklardı.
Uçağa bindiğimde koltuğuma oturmuştum. İçimde bir korku vardı. İlacımı içip, yolculuğun başlamasını bekledim. Gözlerimi kapatmıştım ki genç bir adam bana seslendi.
"Pardon, yalnış koltuğa oturmuşsunuz. Orası benim yerim" dedi.
İçimde zaten bir korku vardı. Tedirgin olmuştum. "Hemen kontrol edeyim" diyerek biletimi çıkardım. Ve evet genç adam haklıydı. Benimki yanındaki koltukmuş. "Şey, özür dilerim. Ben biraz korkuyorum da yalnışlıkla oldu galiba" diyerek kalktım kendi koltuğuma geçtim.
"Önemli değil" diyerek gülümsedi. O da koltuğuna yerleşti. İlaç etkisini göstermeye başlamıştı. Uykum geldi ve esnemeye başladım. "Korkuyorum dediniz ama rahatlamış görünüyorsunuz. Birazdan uyuyacak gibisiniz" dedi adını bilmediğim genç adam.
"Uçak benim fobim haline gelmişti. Aslında bir kez yapabildim arkadaşlarımın desteğiyle ama bu kez kendi başıma yapabileceğimi pek sanmıyorum. İlaç aldım. Etkisini gösteriyor galiba" dedim.
"Bu fobin uzun zamandır mı var?" diye sordu. Adını bile bilmiyorken, benimle ilgili sorular sorması biraz canımı sıkmıştı.
"Annem ve babamı uçak kazasında kaybettim yakın zamanda. Ondan beridir var" dedim umursamazca.
"Tamam çok iyi. Daha çabuk atlatabilirsin" dedi. Her önüne gelenin, herkes hakkında bir yorumu var. Uyku bu kadar bastırınca sohbete devam edesim gelmedi. Başımı koltuğun başlığına dayayarak, gözlerimi kapattım.
"Sanırım sen iyi olacak hastasın. Ben psikoloğum. Yardımcı olabilirim" dedi gülümseyerek.
Gözlerimi açıp, ona döndüm. Başımı hala başlıktan kaldıramıyordum. "Henüz adını bile bilmiyorum. Ayrıca uçaktan inince seni bir daha nerede bulurum hiçbir fikrim yok" dedim. Göz kapaklarıma güçlükle direniyordum. Açmak için çok zorlanıyorum.
"Tanışırız. Numaramı veririm size" gibi şeyler söylüyordu ki gerisini hatırlamıyorum.
Okan'ın anlatımıyla
Ela'yla konuşmak için sabırsızlıkla beklemiştim bu sabahı. Şirkete geldiğimde masasında bulmayı ummuştum. Hep benden önce gelirdi. Bugün yoktu. Odama geçtim. Biraz sonra İpek yanıma geldi. Ela yerine onun gelmesi bana kötü bir şeyler olduğunu düşündürdü.
"Günaydın Okan Bey, nasılsınız" diyerek söze başladı.
"İyi olmaya çalışıyorum İpek, sen nasılsın" dedim sahte gülümsememle.
"Teşekkür ederim, iyiyim bende. Size bir asistan ayarladım. Ela'ya göre daha tecrübeli ama istemezseniz" derken sözünü kestim.
"Ela nerede?" dedim. Kaşlarım havalanmış, hem şaşkın hem kızgındım.
"Ela, dünden dolayı çok etkilenmiş. Ben ona bir eğitim programı önermiştim birkaç gün önce. O zaman gitmek istemediğini söylemişti. Dün kendince yeni kararlar aldı ve hemen uygulamaya geçti. Sabah İngiltere'ye gitti" kolundaki saate baktı ve "Şu saatler uçakta olmalı, iki saat sonra uçağı inecek" dedi. Cevap veremedim bir süre.
"Ama o uçaktan korkar" diyebildim, ağzımı açınca.
"Evet bunun için uyku ilacı alacaktı. İnince konuşurum zaten. Bende merak ediyorum" dedi.
"Ne zaman geri gelecek? Yani gelecek mi?" dedim kısılan sesimle.
"Tabii gelecek. İşinden kaçmadığını, aksine daha iyi olmak için gittiğini. Döndüğünde yine anlaşmanızın kaldığı yerden devam edeceğini söylememi istedi. Eğitimi 10 ay sürecek" dedi. Beni teselli eder gibiydi ya da ben öyle düşündüm bilemiyorum.
![](https://img.wattpad.com/cover/325782358-288-k422140.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY IŞIĞI
RomanceHayatı bi anda alt üst olan bir kız... Hayatla, vazgeçiş arasındaki adımları... Ona seçmesi gereken tarafı göstermek isteyen, yeni hayatının güzel olması için uğraşan bir adam...