Azem Asoğlu
Aklımda hala pazar günü yaşadığım olay ve o gözler vardı, kafasını kaldırıp bana bakmamıştı amacım ona zarar vermek değildi sadece peşimdeki adamlardan kaçmak için yapmıştım ama o kahverengi parlak gözler beni alt etti kalbimin daha hızlı çarptığını hissettim ilk defa kalbimin bir kadın için çarptığı hissettim hemde tanımadığım ve bir daha göremeyeceğim tahmin ettiğim gözler için böyle hissetmiştim. Her gözümü kapattığım zaman aklıma geliyordu ve kalbimin hızla çarpmasına sebep oluyordu, günlerdir aklıma hep o gözler geliyordu endişe ve korku içinde etrafa bakmaya çalışıyordu daha sonra kapattı ona zarar vereceğimi hissetti, elimi öptüğüm zaman çiçek kokusu geliyordu onda sanki bahar gelmiş gibiydi. Adamlar gittiği zaman yanında kalmak istedim ama acil gitmem gerekiyordu, sokaktan ayrılmadan tekrar ona baktım korkudan kalakalmış hiç bir şey yapmıyordu, tekrar onunla karşılamak istiyordum, tekrar onu görmek istiyordum, Fuata anlattığım zaman ilk görüşte aşk dedi güldüm, çünkü benim içimde sevgi diye bir şey yoktu, ama düşündükçe korkmaya başladım gerçekten aşkmıydı, kim böyle şeylere inanırdı ki.
Telefonum çalmasıyla kendime geldim arayan Rojdaydı
Rojda: alo abi ne yapıyorsun
Azem: evdeyim bir kaç işim var
Rojda: abi akşam yemeğe yeni gelen hemşire gelecek kızlara haber verdim hazırlık yapmaya başladılar
Azem: nereden çıktı
Rojda: abi ya niye öyle diyorsun hem seninle tanıştırmak istiyorum,
Azem: akşam önemli işim var başka zaman olmaz mı
Rojda: abi ya hazırlıklar başladı zaten
Azem: tamam ama ben çok duramam haberin olsun
Rojda: tamam o zaman görüşürüz.
Gece on ikide Kızıltepe de olmam lazımdı babam silah satışı için orada bekliyordu, benimde silahları götürmem lazımdı nereden çıktı bu yemek.
Şirkete gitmek için evden çıktım akşam yemek zamanı eve gelip hemşireyle tanışır Kızıltepeye giderdim.
...
Rojda çıkmıştı bende etrafı son kez kontrol edip asm kapısını kilitleyip eve gidip dolabımı açtım, acaba ne giysem diye kıyafetlere bakmaya başladım, telefonum çalmaya başladı, arayan Furkandı
Furkan: hayatım ne yapıyorsun
Zeynep: akşama yemeğe gidecem dedim ya onun için ne giysem diye düşünüyorum.
Furkan: en son aldığımız krem ceketi giy sana çok yakışıyor
Zeynep: olabilir hava çok soğuk değil zaten
Furkan: özlendin mi bizi
Zeynep: çok özledim keşke geç gitseydin
Furkan: bende seni özledim ama iş işte tekrar izin almaya çalışacağım
Zeynep: inşallah verirler
Furkan: hayatım kapatıyorum patron çağırdı
Zeynep: daha çıkmadın mı
Furkan: yok ya işler uzadı bir saatte anca çıkarım
Zeynep: kolay gelsin seni seviyorum
Furkan: bende seni seviyorumHazırlanıp evden çıktım, etrafta çok kimse yoktu oyun oynayan çocuklar bahçede oturmuş kadınlar vardı, köy çıkışına doğru evlerin sayısı azalıyordu, konağa vardığım zaman kapıda Asoğlu konağı yazılı ahşap tabela vardı. Kapıyı çaldım bir kadın açtı "hoşgeldiniz" diyerek beni içeri davet etti. İçeri girdiğim zaman dizilerde gördüğüm konaklara benziyordu ortada havuz vardı havuzun arkasında merdivenler vardı üst kata çıkmak için kullanıyordu merdiven önünde masa ve sandalyeler 10 kişilik bir masaydı, yan taraflarda odalar vardı sağda 3 tane solda 4 tane vardı, soldaki en sondaki odadan Rojda çıktı arkasından biri tekerlekli sandalyeyi iteliyordu.
Rojda: hoşgeldin
Zeynep: hoşbuldum
Rojda: sofra hazır olana kadar etrafı gezelim mi
Zeynep: olur
Rojda arkasına dönerek "elif sen sofrayı kontrol et" dedi, Elifte" tamam hanımım" diyerek gitti, bende Rojdayla etrafı gezip yemek odasına geçtik. Yemek masasını çalışanlar hazırlıyordu bizde masanın ön tarafındaki koltuğa oturup sohbet etmeye başladık.
Sohbet ederken içeri bir adam girdi, Rojda " hoşgeldin abi" dedi, bana dönerek " abim Azem, abi Zeynep yeni hemşiremiz" dedi. Bende elimi uzatarak memnun oldum dedim.
....Azem'den
Şirkette işimi bitirip eve geçtim, misafirimiz gelmişti yemek odasında Rojdayla konuşmaları geliyordu içeri girdiğim zaman Rojda beni tanıştırdı, elini uzattı elini sıktıktan sonra kafamı kaldırıp yüzüne baktım o kahverengi parlak gözleri gördüm, ilk başta emin olamadım o mu diye ama oydu bu sefer korku yoktu mutluluk vardı, elini hala tuttuğumu fark ettim elimi çekerek "hoşgeldiniz" dedim.
Zeynep: hoşbuldum
Azem: masaya geçelim her şey hazır gibi.
Masya geçtik, Rojda sol tarafımda oturdu, Zeynepte tam karşısına sağ tarafıma oturdu. Yine çiçek kokusu geliyordu, kafamı çevirip tekrar gözlerine baktım kalbim hızla çarpmaya başladı, kesinlikle oydu buradaydı tam yanımdaydı.
Rojdanın sesiyle kendime geldim "Abi iyimisin" "iyiyim abim merak etme, hadi başlayalım, Elif servis yapmaya başlabilirsin".
....Zeynep'ten
Azem'in sesi tanıdık geldi pazar günü yaşadığım olay aklıma geldi, emin olamadım o mu diye. Elif yemekleri tabağıma koymaya başladı, bazı yemeklerde yoğurt vardı, Elif'e dönerek "içimde yoğurt olan yemekleri koymasan olurmu". Rojda şaşkın bir şekilde bana baktı, "laktoz intoleransım varda, süt ve süt ürünlerini tüketiyorum" dedim.
Rojda: bilseydim öyle hazırlatırırdım yemekleri
Zeynep: sorun değil, aklıma gelmedi söylemek
Rojda: Elif sen yeni servis aç, ben sana ne koyman gereken yemekleri söyleyeceğim.
Yemek yerken çok sohbet etmedik daha çok benle Rojda asm hakkında konuşuyorduk. Kapı çalımasını duyduk bahçede biri "Aç değilim odamı çıkıyorum" dedi. Azem Elife dönüp "Azada söyle misafir var buraya gelsin". Elif dışarı çıktı 2 dk sonra Azadla içeri girdi.
Azad: misafir olduğunu bilmiyordum.
Azem: şimdi biliyorsun masaya geç bize eşlik et, diye emir verdi, sesi keskindi sanki dediği olmasa karşısındakine zarar verecek gibiydi.
Rojda: Azad kardeşim, Azad Zeynep yeni hemşiremiz
Azad: hoşgeldiniz
Zeynep: hoşbuldum
Azad: iyiki yemeğe çağırdınız yoksa sizin gibi bir güzelle tanışmazdım.
Zeynep: iltifatınız için teşekkür ederim. Kafamı Azeme çevirdiğim zaman kaşlarını çatmıştı, gergin duruyordu
Azad: evlisiniz herhalde diyerek yüzüğüme işaret etti
Zeynep: nişanlıyım
Azad: şanslı kişiymiş, artık düğününe geliriz
Zeynep: tabi beklerim.Yemekten sonra kahve içmek için başka bir odaya geçtik Azem yanımızdan ayrılmıştı kahve zamanı tekrar geldi. Kahve içip sohbet etmeye devam ettik ama daha çok ben Rojda ve Azad konuşuyordu. Sonra saatte baktım 8 olmuştu.
Zeynep: müsaadenizle ben artık kalkayım
Rojda: Azem abim seni bıraksın
Zeynep: zahmet olmasın
Rojda: geç oldu buralar bu saatlerde ıssız olur tek göndermem seni
Azad: Azem senin işin yokmuydu geç olmadan git ben bırakırım. Azem sinirlenmişti " merak etme hallederim ben"
Azad: tabi halledersin sen sonuçta Asoğlunun en çalışkan, en gözde, en zeki, en becerikli oğlusun
Azem: tabi bunların hiç biri sende olmadığı için sende en kötü en beceriksiz oğlusun. Kardeş kavgasının içine düşmüştüm, daha uzamasın diye " çıkalım mı" diyerek Rojdayla vedalaştım.
Kapının önüne çıkıp Azem'i bekledim siyah bir ronger rover ile gelip yanımda durdu, arabaya binip eve doğru sürmeye başladı. Yol boyu hiç konuşmadık eve geldiğim zaman Teşekkür edip arabadan indim, eve doğru giderken arkamdan seslendi. "hemşire hanım sadece 2 dk beklermisiniz". Olduğum yerde kala kaldım aynı sesti bu sefer sinirli değildi sakın ama keskin bir şekilde emir veriyordu arabadan inip bagajdan bir kaç şey çıkarıp yanıma geldi "bizde misafir boş gönderilmez" diyerek elindeki paketi bana uzattı aynı koku aynı sesti kesinlikle oydu, paketleri aldım o da arabaya binip uzaklaştı, o olduğunu nasıl anlamamıştım, yemek yerken konuşması tanıdık gelmişti ama onun olacağı aklıma gelmedi, karanlıkta siyahlar içinde bana doğru yürürken koşması aklıma geldi yanıma yaklaştığı zaman gözümün önüne beni duvara yasladığı an geldi, evdeyken yemek korkularından parfüm kokusu tam alamamıştım, ama şimdi dışarıda o keskin parfüm ve sigara kokusu, şimdi ne yapmalıydım, acaba beni tanıdımı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarmaşık
ChickLit.... Mardine hemşire olarak atanan Zeynep ve ilk görüşte ona aşık olan aşiret ağasının oğlu Azem arasındaki aşk hikayesi. ..... "aşk sevdiğini korumak değilmiydi onu anlıyorum beni korumak istiyordu bende onu korumalıydım"