1 yıl sonra
" özür dilerim sevgilim seninle gelemediğim için, yeni bir hayat kurmak istedin bende seninle yeniden hayata başlamak istiyorum ama buradaki hayatım bitmeden yeni bir hayat kuramam seninle yeni bir hayata başlayamam. Korkuyorum sana bir şey olacak diye sana zarar verecekler diye her gün senin tehlikede yaşamanı istemiyorum, senin buradan gitmen lazım bizim için gitmen lazım gittikten sonra sakın gelme arkana bakma hayatına devam et beni geride bırak çünkü gelirmiyim bilmiyorum, burada kalıp benimle savaşmak istiyorsun ama yapamazsın o kadar da güçlü değilsin benim için güçlü olmaya çalışsanda gözlerindeki korkuyu ve endişeyi gördüm o korkunun senden gitmesini istemiyorum seninde buradakiler gibi olmanı istemiyorum lütfen beni affet, seni seviyorum sevmeyede devam edeceğim " mektubu katlayıp kutuya koydum kutunun içinde bana verdiği yüzükte vardı, yüzüğü saklayacağıma söze vermiştim sözümü tutmayabilirdim ama yapamadım onu bekledim gelmeyebilirim demişti ama onu beklemek istiyorum, bir yıl geçti o olmadan geçen bir yıl, annemin mezarında onu gördüğümü hatırlıyorum ama o olsaydı beni hastenede yalnız bırakmazdı, acı çektiğim için hayal gördüğümü sanıyorum ama ona sarılınca kokusu gerçekti, o zaman neden beni bırakıp gitti diye düşünmekten kendimi alamıyorum.
Mardinden geldikten sonra hayat benim için daha zor geçti her gün Azem'i düşünüyorum ona bir şey oldu mu babasıyla arası nasıl tehlikede mi tekrar birine zarar verdimi, ona kısa sürede bağlanmıştım, hayatımın çok kısa bir süresinde yer aldı ama o olmadan hayatımın zor geçtiğini fark ettim, onsuz güçlü değildim. Ne kadar güçlü olmaya çalışsamda her gece kafamı yastığa koyduğumda zaman ne kadar acı çektiğimi fark ediyorum kalbimin derinliklerindeki acıyı hissediyorum.
Tam kendimi toparladım güçlü olmaya başladım derken annem gitti, beni ve kardeşimi bırakıp gitti, her zaman bana destek olan arkamda duran sırtımı yaslandığım kişiydi annem. O da gidince Kendimi sonsuz bir boşlukta düşüyormuşum gibi hissediyorum, sevdiğim insanlar teker teker gidiyordu ve ben onları geri getirmek için bir şey yapamıyordum. Sadece kardeşim kalmıştı artık onun için mücadele ediyordum onu da kaybetmek istemiyordum.Telefonumu sehpanın üzerinden alıp kardeşimi aradım.
Zeynep: alo, ne yapıyorsun ablacığım.
Alperen: okuldayım abla sen ne yapıyorsun.
Zeynep: bende evdeyim, okul nasıl gidiyor
Alperen: güzel gidiyor, işe gitmeyecekmisin
Zeynep: yok ablacığım bir arkadaşla değiştirdik nöbetleri yarın gündüz gideceğim. gelmiyormusun
Alperen: ödevlerim var onları halledip geleceğim. Abla derse girmem lazım
Zeynep: tamam ablacağım iyi dersler öpüyorum seni.
Alperen: bende seni öpüyorum.Telefonu kapattıp sehpanın üstüne geri koydum, kutuyu kanepenin üzerinden alıp odama geçip dolaba koydum.
Pencereden dışarı baktım gökyüzünde gri bulutlar vardı yağmur yağacak gibiydi. Kapı çalmaya başladı odamdan çıkıp kapıyı açtım Şeyma gelmişti. "hoşgeldin bebek", "hoşbuldum" içeri geçip ona sarıldım, elindeki poşeti bana uzattı "bu ne" poşeti açıp baktım içinde elbise vardı.
Şeyma: yarın ki yemek için sana kıyafet getirdim. Poşeti anteredeki dolaba bıraktım.
Zeynep: katılmayı düşünmüyorum. Mutfağa geçip tabağa yemek koymaya başladım, şeymada tezgaha yaslanıp konuşmaya devam etti.
Şeyma: hayır gidiyorsun geldiğin günden hiç bir yere gitmiyorsun, evden işe işten eve yapıyorsun, kızlarla buluşup bir şeyler yapalım diyorum gelmiyorsun, çok üzülüyorum seni böyle görünce. Elimdeki tabağı alıp masaya indirdi.
Zeynep: içimden gelmiyor katılmak. Tezgahın üstündeki diğer tabağı alıp yemek doldurmaya başladım.
Şeyma: bir gitsen katılsan açılsan bundan sonra içinden gelir, hem yeni hastane ortağınızla tanışacaksınız acaba nasıl biri. Tabağı alıp masaya bırakıp sandalyeye oturdum şeymada karşıma oturdu.
Zeynep: hastaneye ortak olduğuna göre zengin biri. Gülmeye başladım.
Şeyma: yakışıklımı acaba
Zeynep: bence sen katıl yerime davetiyeyi sana vereyim
Şeyma: sen gideceksin sonra bana her şeyi anlatacaksın.
Zeynep: gitmek istemiyorum. Şeyma yanıma gelip bana sarıldı
Şeyma: eğer gitmesen seni döverim hem annende isterdi gitmeni, yeter artık depresif halinden çık. Sonra yerine oturup yemek yemeye başladı, haklıydı annem isterdi, o da vefat ettikten sonra eve kapandım sadece işe gidiyordum beni böyle görse çok kızardı.
Zeynep: peki tamam ama dedikodu bekleme.
Şeyma: yaa çok mutlu oldum, tamam sen git dedikodu önemli değil. Yemeğide güzel yapmışsın ellerine sağlık.
Zeynep: afiyet olsun

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarmaşık
Chick-Lit.... Mardine hemşire olarak atanan Zeynep ve ilk görüşte ona aşık olan aşiret ağasının oğlu Azem arasındaki aşk hikayesi. ..... "aşk sevdiğini korumak değilmiydi onu anlıyorum beni korumak istiyordu bende onu korumalıydım"