Aynadan kendime son kez baktım hazırdım, masanın üzerinden babamın hediyesi olan bilekliği alıp taktım odamdan çıkarken kapı kenarındaki büyük kutuyu fark ettim, içinde furkandan kalan son şeyler vardı. Kutuyu da alıp dışarı çıktım, Rojdagil daha gelmemişti, kutuyu çöpe atıp onları beklemeye başladım, telefonum çaldı annem arıyordu.
Annem: ne yapıyorsun kızımı
Zeynep: Bir şey yapmıyorum, sen ne yapıyorsun kardeşim ne yapıyor
Annem: o da evde ders çalışıyor, bende aynı şeyler ev işi , dün furkan geldi
Zeynep: hangi yüzle gelmiş
Annem: özür dilemeye geldi, beni affedin dedi
Zeynep: sen ne dedin
Annem: sen kızım üzdün, ona ihanet ettin böyle bir şeyi affedemem, hem kızım affetse bile etmem, annesiylede konuştum siz haklısınız diyor
Zeynep: tabiki de biz haklıyız, birde oğlunumu savunacaktı
Annem: kardeşin çok sinirlendi evden zar zor gönderdim yoksa kavga edecekti
Zeynep: iyi yapmışsın.
Uzaktan Azem'in arabasını gördüm yanıma kadar gelip durdu içeriden Azem çıktı karşıma geçip sigara içmeye başladı.
Zeynep: Başka bir şey demedimi furkan
Annem: yok demedi, bir kutu getirdi içinde senin aldığın hediyeler varmış
Zeynep: istersen at istersen kaldır anne
Annem: şimdilik kaldırdım sonra bakarım, kapatıyorum kızım kapı çalındı kendine dikkat et
Zeynep: tamam anne görüşürüz. Telefonu kapatıp cebime yerleştirdim.
Azem: günaydın hemşire hanım
Zeynep: günaydın
Azem: hazırsan gidelim
Zeynep: hazırım, Rojda yokmu
Azem: arabada, arabanın içine baktım önde tanımadığım biri vardı arkada Rojda bana el sallıyordu, bende gidip Rojdanın yanına oturdum.
Yolculuk başlamıştı.
Rojda: seni fuatla tanıştırayım, öndeki adam dönüp bana baktı, Fuat abimin en yakın arkadaşı.
Fuat: tanıştığımıza memnun oldum hemşire hanım
Zeynep: bende memnun oldum, Zeynep diyebilirsin
Fuat: siz nasıl isterseniz.
Rojda: bugün çok eğlenceğiz, iyiki kabul ettin yoksa bunlarla gezmek çok sıkıcı oluyor
Fuat: alınıyorum Rojda abin sıkıcı olabilir ama ben gayet eğlenceli biriyim. Azem'e baktığım zaman dikiz aynasından bana bakıyordu, baktığımı fark edip yola bakmaya devam etti.
Fuat: size şarkı açayım yoksa yol çekilmez, Azem sen nereden buluyorsun böyle şarkıları, isterseniz kapatayım.
Zeynep: dinleyebilirim ben zaten sevdiğim bir şarkı tabi Rojdada isterse
Rojda: kalabilir benim için sıkıntı yok.
Geçen yıl Almanya'ya Furkan ve arkadaşlarımızla tatile gitmiştik sonra bir kafede çalıyordu çok hoşuma gitmişti o zamandan beri ara ara dinlerim bu şarkıyı (Lea - Wohin willst Du)
Rojda: Zeynep sen Almanya'ya gitmiştin değilmi.
Zeynep: evet geçen yıl bu zamanlardaydı arkadaşlarla gitmiştik 5 gün kalmıştık.
Rojda: Azem sende gitmiştin
Azem: 17 şubatta Berlindeydim
Zeynep: bizde 18 şubatta döndük. Bu şarıkıyıda orada bir cafede dinlemiştim o zamandan beri dinlerim.
Rojda: güzel şarkı Azem de ara ara açar, fotoğrafların varmı
Zeynep: var göstereyim sana, bir kaç toplu fotoğraflarımız gösterdim.
Rojda: Azem de bana çekip atmıştı sana göstereyim. Telefonu bana verdi Branderburg kapısının orada fotoğrafı vardı, fotoğrafa dikkatli bakınca arkada kendimi gördüm yüzüm tam belli değildi ama kıyafetlerimden ve elimdeki fotoğraf makinesinden tanıdım, furkanla baş başa gezmek için çıkmıştık 18 şubattı, uçağımız akşam kalkacaktı bizde biraz daha gezmek istemiştik, o telefondan konuşuyordu bende fotoğraf çekmek için etrafı geziyordum, aklıma 14 şubat geldi orada geçirmiştik hayatımın en güzel günlerinden biriydi kreuzberg'te akşam yemeği yedikten sonra el ele tutuşup gezmeye başlamıştık sonra etrafımızı insanlar çevirip pankart açmışlardı ben ne olup bittiğini anlamaya çalışırken furkan diz çökmüş elinde yüzük kutusuyla bana evlilik teklifi etmişti.
Rojda: Zeynep iyimisin
Zeynep: iyiyim
Rojda: bugün size güzel bir gezi planı oluşturdum. İnşallah eğleniriz.
...
Midyata vardığımız zaman saat 11 olmuştu yemek yemek için bir restoranta gittik, yemekten sonra sokak sokak gezmeye başladık. Rojdayla birlikte en önde gidiyorduk onun tekerlekli sandalyesi sürüyordum, sonra Fuat yanımıza geldi "ben hallederim hemşire hanım" diyerek tekerlekli sandalyeyi sürmeye başladı.
Rojda: Fuat şuradaki hediye dükkanına gidelim, Zeynep orada çok güzel şeyler var
Fuat: tabi hanımım siz ne isterseniz
Rojda: bana öyle deme. Aralarında garip bir çekim vardı hem birlikte olmak istiyorlardı hemde istemiyor gibiydiler. Dükkanın önündeki tezgahı incelemeye başladım gümüş bir ayna dikkatimi çekti elime alıp bakmaya başladım, aynadan Azem'i fark ettim arkamdaydı beni izliyordu yüzünde tebessüm vardı, neden bana böyle davranıyordu herkese soğuk ve serti bana ise yumuşak ve kırılgandı, çoğu kez göz göze geliyorduk ilk tanıştığımız zaman elimi uzun tutmuştu sanki dalmış gibiydi sonra kendine gelip bırakmıştı, acaba benden mi hoşlanıyordu, yok yok sanmıyorum ama yüzündeki tebessüm pansuman yaparkende beni izliyordu yine aynı gülüşü vardı, aynayı yerine bırakıp diğer şeylere bakmaya devam ettim.
Rojda: Zeynep güzeller mi, gümüş işlemeli kolyeleri hava kaldırıp bana gösterdi
Zeynep: çok güzeller
Rojda: bu ikisini alıyorum, paket yapın lütfen diyerek dükkan sahibine uzattı.
Dükkandan çıkıp gezmeye başladık bir çok yeri gezip fotoğraf çektik. Akşam olmuştu Azem bizi yemek yemek için bir restoranta götürdü, buraya yemek yemek için furkanla gelmiştim, Zeynep 1. kararı unutma, bu hafta işler yoğun olduğu için aklıma çok gelmemişti ama bugün çoğu yerde aklıma geliyordu ama bir şey fark etmiştim ondan soğumaya başlamıştım ona olan sevgimde hızlı başlamıştı soğumamda hızlı başlamıştı, belki başka sebepten ayrılsaydık bu kadar çabuk ondan soğumazdım, ama yaptığı şerefsizlik ve adilik onun nasıl bir pislik olduğunu göstermişti bana. Yemekten sonra lavaboya gitmiştim çıktığım zaman kapıda Azem beni bekliyordu
Zeynep: Rojdalar nerede
Azem: onlar çıktılar biraz daha dolaşacaklar, çıkalım mı
Zeynep: çıkalım, yavaş yavaş sokakta yürümeye başladık benden 4 5 adım önde yürüyordu sonra bir sokağa saptı bende arkasından gidiyordum, sokağın ortasına gelince durdu yanına gidip "Bir şey mi oldu". Üzerime doğru yürümeye başladı bende geri geri gitmeye başladım, sırtım duvara deyince durdum o da durdu, yüzünü yüzüme yaklaştırdı kalbim hızla atamaya başladı, "özür dilerim" dedi
Zeynep: niçin
Azem: bu sokakta yaşadığımız olaydan dolayı,
Etrafıma baktım midyata ilk geldiğim zaman yaşadığım olay aklıma geldi, aynı sokaktı üstüne bir ton olay yaşadığım için aklımdan çıkmıştı.
Azem: peşimde adamlar vardı onlardan kaçmak için yapmıştım, amacım asla sana zarar vermek değildi
Zeynep: önemli değil geçmiş gitmiş olay önemli olan ikimizinde şuan zarar görmemiş olması. Gitmek için dönmüştüm ki elini duvara yasladı.
Azem: bir şey daha söyleceğim. Azem'e dönüp konuşmasını bekledim.
Azem: Zeynep, seni seviyorum hemde seni bu sokakta gördüğüm andan beri.
Tahmin ettiğim başıma gelmişti, ne diyeceğimi bilmiyordum, yanaklarımda sıcaklık hissettim kalbim hızla çarpmaya devam ediyordu, kendimi toparlayıp cevap verdim.
Zeynep: kalbim şuan bir cam kırığı gibi onarmadan kimseyi alamam
Azem: Kalbini bana ver ben onarayım, o cam parçaları benim elime batsın seninkini değil.
Zeynep: yapamam
Azem: lütfen bana bir şans ver.
Zeynep: şuan veremem geçmişte bırakmam gereken biri
Azem: anlıyorum, peki ne zaman onu bırakacaksın
Zeynep: bilmiyorum.
Sinirlenmişti geri gönüp arkasına baktı sonra tekrar bana döndü
Azem: seni sonsuza denk bekleyeceğim.
Bir şey diyemedim o da anladı cevap veremeyeceğimi yürümeye başladı bende arkadan onu takip ediyordum.
Azem tanıdığım kadarıyla sevdiğini sahiplenen biriydi, sevdiklerine zarar gelmemesi için canını feda edecek biriydi ama ona karşı bir şey hissetmiyordum, onun kalbini de kırmak istemiyordum.
...
Azem'den
Rojda: döndüğümüzden beri yüzün asık
Azem: bir şey yok
Rojda: yalan söyleme
Azem: Zeynep'e her şeyi anlattım
Rojda: ve kabul etmedi. Abi kız daha yeni ihanete uğradı şimdi koşarak gelip seni seviyorum demesini bekleme biraz zaman tanı
Azem: ya beni sevmezse, ya onu unutamazsa
Rojda: bir şey diyemem o konuda ama unutmak için her şeyi yapıyor, akşamları eve geç gidiyor kendini işe verdi kafasını başka işlerle meşgul etmeye çalışıyor.
Azem: farkındayım, onun için endişeleniyorum ona kalbini ben onarayım dedim kabul etmedi.
Rojda: bence kabul etmemesi normal şöyle anlatıyım sana kolumda bir yara var diyorum sende diyorsunki o yaranın üstüne elimi bastırıp kanamasını durdurayım bu şekilde nasıl yaşayabiliriz sen sadece kanamayı durdurmak için baskı yapıyorsun bir gün gidersen o yaranın üstündeki eli kaldıracaksın ve yara tekrar kanamaya devam edecek ama o yara kanamalı sonra kabuk tutup iyileşmeli. Onun için zaman bazen yaralar hızla iyileşir bazen geç iyileşir bunuda zamanla göreceğiz.
Azem: haklısın.
Rojda: hadi asma suratını, bizde onun yarasının çabuk iyileşmesi için yardım edelim. Bu arada nişanla ilgili bir şey düşündün mü
Azem: yok aklıma bir şey gelmedi
Rojda: benimde gelmiyor. Aslında karşı taraf için kullanabileceğimiz bir koz olsa
Azem: mantıklı ama nasıl bir şey, sonere söyleyeyimde biraz araştırma yapsın Halil Ağa ile ilgili.
Rojda: olabilir, geç oldu yatmayacakmısın
Azem: biraz işler var onları halletmem lazım.
Rojda: iyi geceler
Azem: iyi geceler.
Rojda odadan çıktı bende bilgisayarımı açıp geçen yıl Almanya' da çektiğim fotoğraflara bakmaya başladım, bu sabah dinlediğimiz şarkıyı duyduğum kafede çektiğim fotoğraf vardı Mehmetin zoruyla çekmiştim bu fotoğrafı, incelemeye başladım
Arka tarafımdan bir grup vardı, biraz daha dikkatli bakınca Zeynep'i gördüm yüzü kameraya karşıydı ama hafif sol tarafa dönüktü yanındaki arkadaşını dinliyor gibiydi, yüzünde tebessüm vardı. Galeride gezerken videoya denk geldim bunu da Mehmet çekmişti, Zeynep ve arkadaşları bu sefer kalkıp dışarı çıkıyorlardı, geri kalan videoda Mehmet'i beni zorla videoya dahil etmesiydi. İlk başta karşı çıkmıştım ama şimdi bu fotoğraf ve video için ona ne kadar teşekkür etsem az olurdu.
...
Yatakta bir sağa bir sola dönüyordum gözüme uyku girmiyordu aklım Rojdanın dediklerine takılmıştı, haklıydı ama ben elimi o yaradan çekmek istemiyordum, saate bakmak için telefonumu aldım 02:37 ekranın kilitleyip komidinin üzerine koyarken mesaj geldi, tekrar ekranı açıp baktım bilinmeyen numara fotoğraf atmıştı açıp fotoğraflara baktım bir tanesi bugün çekilmişti benle Zeynep vardı diğeride ona pansuman yaptığım zaman eve giderken çekmişlerdi, sonra mesaj geldi " kız yaşasın istiyorsan 30 dk içinde deponda ol" . Siktir kimdi bu şimdi hemen kalkıp hazırlanmaya başladım hazırlanırken Fuatı aradım, telefonu açmıyordu evden çıkmaya hazırken telefonuma aynı numaradan video geldi Zeynep'in evinin önünde silahlı adamlar bekliyordu. Sonra tekrar mesaj "sakin eve gideyim deme adamlarımız seni izliyor tek yanlış hareketinde orada yaşayan herkes ölür" yatağımın yanındaki komidinden silahımı alıp hızla dışarı çıktım, arabama binip depoya gittim, yaklaştığım zaman 4 5 tane araba deponun önündeydi, arabayı park edip silahımı alıp depoya girdim. Jahen oradaydı silahımı ona doğrulttum
Jahen: ooo sakin ol patron buraya kavga etmeye gelmedim.
Azem: ne istiyorsun orospu çocuğu
Jahen: önce silahını indir yoksa kız ölür. Şimdi konuşabiliriz. Buraya anlaşma yapmaya geldim, sayende milyonlarca zarar ettim.
Azem: aslında deponu en başta bizi öldürmek için adam gönderdiğin zaman yok etmeliydim. Söylediğimi görmezden geldi.
Jahen: işte anlaşma deponu bize ver kızı kurtar. Kabul etmezsen...
Azem: kabul ediyorum
Jahen: bu kadar çabuk mu demek ki hemşire hanıma çok aşıksın
Azem: ona bir şey olursa seni kendim ellerimle öldürürüm
Jahen: merak etme bir şey olmayacak, sadece anlaşmayı imzala.
Masaya yaklaşıp anlaşmayı imzaladım.
Jahen: artık mekanımdan gidebilirsin yolu biliyorsun zaten.
Dışarı çıkıp arabama bindim hızla oradan uzaklaşmaya başladım 1 km ilerledikten sonra iki araba önümü kesti iki kişi çıkıp silah sıkmaya başladılar. Telefonumdan Azadı aradım cevap yoktu, siktiğimin herifleri niye hiç biri cevap vermiyor telefonuma, adamlar arabaya doğru gelmeye başladılar bende arabayı geri geri sürmeye başladım arkadan bir araba gelip çarptı, silahımı alıp dışarı çıktım adamlara ateş etmeye başladım, biri yere düştü diğeride omzundan vuruldu, sonra arkadan biri sırtımdan vurdu yere düştüm arkamı dönüp onu vurmaya çalıştım bu seferde koluma sıktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarmaşık
ChickLit.... Mardine hemşire olarak atanan Zeynep ve ilk görüşte ona aşık olan aşiret ağasının oğlu Azem arasındaki aşk hikayesi. ..... "aşk sevdiğini korumak değilmiydi onu anlıyorum beni korumak istiyordu bende onu korumalıydım"