8. Bölüm

598 19 0
                                    

Rojdanın anlatımıyla (cuma saat 15:00)
İşlerimin çoğunu bitirmiştim Azad beni almaya gelecekti onu bekliyordum, aklıma Azem geldi dün gece çok çaresizdi dizimde yatarken sessizce göz yaşı döktüğünü fark ettim gerçekten aşık olduğunu fark ettim ama imkansız aşktı onunki her zaman imkansız şeyleri başarmıştı ama şimdi imkanı yoktu sevdiği kız başkasını seviyordu hem ikiside başka kişilere evlilik yolunda adım atmıştı Zeynep bekar olsaydı abimi severmiydiki onuda bilmiyordum, acaba ne yapıyor şimdi umarım bugün onun için güzel geçer çünkü bizi zor bir gün bekliyor, kapının tıklama sesiyle kendime geldim.
Azad: dalmışsın, geldiğimi fark etmedin
Rojda: hoşgeldin gelsene
Azad: çıkalım mı hazırlıklar bitti gibi bizde gidip hazırlanalım
Rojda: tamam çıkalım işim bitti zaten
Azad: Zeynep nerede ona da selam vereyim
Rojda: Ankaraya gidecekti erkenden gönderdim.
Azad: bizide erken göndermezsen babam sinirlenecek. Asmyi kilitleyip beni arabaya yerleştirdi sonra kendisi binip eve gitmek için çalıştırdı.
Rojda: Azem nerede
Azad: fuatın yanındadır herhalde
Rojda: sakalın uzamış eve gidince kes
Azad: tamam abla merak etme, diyerek yanağımdan makas aldı
Rojda: acıttın
Azad: özür dilerim. Onun bu hallerini seviyorum, ne kadar kötü bir günde geçirsek yüzümüzü güldürmeyi severdi, küçükkende ne zaman kötü bir gün olsa yanıma gelip yaptığı resimleri gösterirdi sonra çizdiği resme uygun komik hikayeler anlatır beni güldürürdü, sanat konusunda iyiydi onun resam olacağını hep düşünürdüm ama babam istemedi o da yeteneğim boşa gitmesin diye mücevher mağazası açtı, 23 yaşında Türkiyedeki en iyi mücevher ustalarından biri oldu.
Eve geldiğimiz zaman misafirler gelmişti gelin tarafına gidecek çeyizler takılar ve tatlılar arabalara yerleştirilmişti, odama geçip hazırlanmaya başladım, odamın kapısı çalındı içeri Betül girdi şalımı getirmişti.
Betül: abla şalını getirdim
Rojda: teşekkür ederim yatağa koyabilirmisin, sen niye hazır değilsin
Betül: bu hafta önemli bir sınavım ona çalışacağım babamda gelmemi istemedi
Rojda: evdekiler size emanet o zaman küçük hanım
Betül: çok güzel olmuşsun
Rojda: teşekkür ederim, annen hazırmı
Betül: hazır hazır aşağıda misafirlerle
Rojda: Azem geldi mi
Betül: yok gelmedi babam sinirliydi gelmediği için
Rojda: ben şimdi gider babamı sakinleştiririm, Azadın benim için hazırladığı altın kolye ve saati takarak aynadan kendime baktım nişan için hazırdım. Aklıma Azem geldi, kaçmışmıydı yoksa korkmaya başladım sağı solu belli olmazdı onun, zaten sabahtan beri kimse görmemişti telefonumu alıp aradım cevap vermedi, dışarı çıktım bahçede Azemi gördüm simsiyah bir takım giymişti, suratı asıktı cenazeye gider gibi duruyordu gerçi bugün bir nevi onun cenazesiydi.

Yanıma gelip "Rojda sen benle gel" diyerek beni arabaya götürüp arka koltuğa oturttu, misafirlerde silah sıkıp davul eşliğinde arabalara binmeye başladı, sonra Azem fuatla gelip arabaya bindi, sürücü koltuğuna Fuat oturmuştu, arabalar hareket etme...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yanıma gelip "Rojda sen benle gel" diyerek beni arabaya götürüp arka koltuğa oturttu, misafirlerde silah sıkıp davul eşliğinde arabalara binmeye başladı, sonra Azem fuatla gelip arabaya bindi, sürücü koltuğuna Fuat oturmuştu, arabalar hareket etmeye başladığı zaman bizde peşlerine takıldık.
Rojda: Azem iyimisin
Azem: değilim, iyi falan değilim
Fuat: abi istersen seni kaçırmayın zaten kalabalık konvoy fark etmezler bile
Azem: istersen senle de nikah masasına oturalım
Fuat: o şeref hemşire hanıma ait. Şaşırmıştım faut'ta biliyordu olayı, Azem çoğu zaman ya bana anlatırdı olayları ya da fuatla konuşurdu
Azem: ölmek istemiyorsan çeneni kapa
Fuat: tamam kızma.
Rojda: azem istersen babamla konuşup ikna edeyim
Azem: sence o taş kalpli ikna olacakmı, ölüm emrimi verdi bir kere onun için daha geri dönüş yok
Rojda: kendine zarar vermeyeceksin değilmi
Azem: kendime değil ama her an babana verebilirim
Rojda: Azem kes sesini ağzından çıkana dikkat et, şuan sinirli olabilirsin ama söylediklerine dikkat et, bu lafına çok sinirlenmiştim gerçekten de yapardı hemde gözünü bile kırpmadan. Geri kalan yolu konuşmadan devam ettik. Yolun yarısına gelince arabalar boş bir arazide durdu misafirler çıkıp halay çekip havaya silah sıktı, biz dışarı çıkmadık, Azem içeride sinir krizi geçiriyordu onu çok kez sinirli gördüm ama bu başkaydı kendine ve çevresindekilere zarar verebilirdi, dışarı çıkıp sigara içti tekrar arabaya bindi.
Rojda: Fuat bizi 5 dk yalnız bıraksana. Azemle baş başa konuşmak istiyordum, Fuat dışarı çıkıp arabanın önünde sigara içmeye başladı.
Rojda: abi bana baksana. Azem bana döndü elini tutarak konuşmaya başladım "biliyorum sinirlisin evlenmek istemiyorsun ama şimdi sakin olman lazım kendine veya başka birine zarar vereceksin diye korkuyorum, oraya gittiğimiz zaman hiç bir şey olmamış gibi yap sadece babama evlenirim ama bir şartla düğün 6 ay sonra olacak yoksa çekip giderim benim gitmem rezil olmamız umrumda değil ama senin ve düşmanlarının umurundan, oraya gittiği zaman sana kimse içinde kızamayacağı için kabul eder, bu süre bize yeter seni evlilikten kurtarmamız için kalan zamanda yeni bir plan bulup uygularım, onu ikna edemezsen seni 1 ay içinde evlendirir onun için sakin ol dediğimi yap" sakinleşmişti "iyiki kardeşimsin" diyerek yanağımdan öptü fuatta arabaya binip yola devam ettik.
Gelin evine geldiğimiz zaman dışarıda davul, silah ve zılgıt sesleri geliyordu, Azem beni arabadan indirdi, Elif gelip tekerlekli sandalyeyi sürmeye başladı. Önde babam üvey annem halam Azem ve Azad vardı kapıda bekleyen ev halkıyla selamlaşıp içeri girdiler arkalarından ben ve gelin bohçalarını taşıyan kadınlar içeri girdik, kadınlar için ayrılmış odaya geçip çeyizleri gelin hanıma telsim ettik. Gelinin halası bohçaları açıp gelen misafirlere çeyizleri gösteriyordu.
...
Azem'in anlatımıyla
Rojdanın dediği işe yaradı babam kabul etti. Erkekler için hazırlanmış odaya geçtik babam ve Halil Ağa herkesin onları göreceği yere oturdular babam bana yanına oturmam için işaret etti ama ben fuatla odadaki en köşeye geçip oturduk, sinirini göstermemeye çalışsada anlındaki çizgilerden sinirli olduğu belliydi. Babam misafirlerle sohbet etmeye başladı, aklıma Zeynep geldi, bana pansuman yaptığı zamanki yüz ifadesi geldi yüzüme bakmamaya çalışıyordu sanki çekiniyor gibiydi ama akşam yemeği yediğimiz zaman öyle değildi rahattı neden pansuman yaptığı zaman öyleydi, sonra aklıma onu eve bıraktığım zaman geldi arkasından seslenmiştim o zaman donup kalmıştı şaşkın bir şekilde yüzüme bakıyordu, siktir kesin Midyattaki kişi olduğumu anladı nasıl anlamadım şimdiye kadar, sokak karanlıktı ve korkmuştu benim olduğumu hatırlamaz diye düşünmüştüm. Fuatın beni dürtmesiyle kendime geldim " Abi kızı verdiler" odaya baktığım zaman kadınlarda gelmişti Rojda bir köşede beni izliyordu yanına gitmem için bana işaret etti, kalkıp yanındaki koltuğa oturdum, tanımadığım biri nişan tepsisiyle içeri girdi, Rozerin kalkıp odanın ortasına geçti, Rojda beni dürttü benimde yanına gitmem için işaretiydi, bende kalkıp karşısına geçtim yüzüne bakmamaya çalıştım, babam ve Halil ağanın babası yanımıza geldiler, babam yüzükleri taktı, Halil ağanın babası dua edip kurdeleyi kesti kadınlar zılgıt getirmeye başladılar bizde aile büyüklerinin elini öptük.
Halil ağa: bahçeye çıkalım da gelinle damat şöyle karşılıklı oynasınlarda millet şanımızı görsün. Artık daha fazla bu işkenceye dayanmayacaktım, Rojdaya beni kurtarması için bakış attım o da hemen anladı, bacaklarını tutmaya başladı, "Rojda" diye bağırarak yanına gittim.
Rojda: bacaklarım çok ağrıyor
Azem: Fuat arabayı hemen hazırla doktora gidiyoruz. Misafirler şaşkın şaşkın bize bakıyorlardı Babam hemen yanımıza geldi "kızım iyimsin"
Rojda: hayır baba sabahten beri ağrıyordu ama nişana geç kalmayalım diye söylemedim şuan çok ağrıyor dayanamıyorum. Rojdayı alıp dışarı çıktım arkamdan babamın konuşmasını duydum "kusura bakmayın..." devamını duyamadım ama plan işe yaramıştı, arabaya binip oradan uzaklaşmaya başladık.
Fuat: nereye gidiyoruz
Azem: buradan uzaklaşta önce, iyimsin Rojda
Rojda: iyiyim merak etme
Fuat: sayende abin nişanlısıyla dans edemedi, düğünde eder artık. Silahımı çıkarıp fuata doğrulttum "çok istiyorsan sana dans öğreteyim"
Fuat: tamam abi kızma şaka yaptım sadece.
Azem: senin şakalarınında boku çıktı artık
Fuat: tamam sustum.
Paramağımdaki yüzüğü çıkarıp torpidoya koydum, Rojda ya dönüp " teşekkür ederim" dedim, o da bana gülümseyerek "keşke daha fazlasını senin için yapabilsem" dedi.
Azem: sen yapacağını yaptın gerisi bende. Fuat bizim bağ evine gidelim biraz orada bekler sonra eve geçeriz
Fuat: tamam abi.
6 ay, 6 ay içinde bu nişanı bozmam lazımdı.

SarmaşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin