27. Bölüm

245 6 0
                                    

Sabah erken kalkıp evi temizlemeye başladım Şeyma bana yardıma gelmişti mutfakta isteme için hazırlık yapıyordu. Oturma odasını temzileyip mutfağa geçip ona yardım etmeye başladım, masada sarma sarıyordu bir tane yaprak alıp sardım sonra kaldırıp ona gösterdim "oldu mu" "güzel sardın, aferin" gülmeye başladı "yemek yapmayı çok beceremiyorsun ama sarmayı güzel sardın", "annemin günü için çok sardım, keşke o da burada olsaydı" boğazım düğümlenmişti onunla nişan hazırlığı yaptığımız zamanı hatırladım mutfakta bana evlilik için öğütler veriyordu "kızım evlilikte en önemli şeylerden biri saygıdır ona ve ailesine saygılı olmalısın, sevginizi birbirinize göstermede çekinmeyin, ona her zaman güven o senin yeni yuvan", gözümden yaş gelmeye başladı onu çok özlüyordum babamla keşke burada olsalardı, en güzel günümde ailemin yanımda olmasını çok isterdim.

Şeyma hemen kalkıp bana sarıldı "ağlama bebeğim, annenle baban seni böyle görmek istemezlerdi, senin en güzel günün, sen şimdiden böyle yaparsan akşama şiş gözlerle çıkarsın". Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım, tekrar mutfağa dönüp sarma sarmaya devam ettim.

Şeyma: iyimisin bebeğim istersen sen dinlen ben yaparım.
Zeynep: iyiyim merak etme bunları hemen bitirip diğer yemekleri yapalım
Şeyma: Alperen nerede
Zeynep: yatıyor hala gidip kaldırayım.
Alperenin odasına gittim, hala yatırıyordu üstündeki battaniyeyi kaldırıp "uyan hadi bir sürü iş var sen hala yatırıyorsun" "abla 5 dk daha" "Alperen saat 11 oldu kalk hadi" "uff tamam abla" yataktan kalkıp banyoya gitti arkasından bağırdım "odanı topla".
Mutfağa geçip sarma sarmaya devam ettim, şeyma da kek yapmaya başladı, keki fırına atıp sarmayı pişirmeye başladık, Alperen mutfağa gelip sandalye de oturup bizi izlemeye başladı
Alperen: açım ben ne var yiyebileceğim
Zeynep: gidip börek için yufka al birde ekmek al bende o sırada sana bir şeyler hazırlayayım, hadi oyalanma
Alperen: tamam, diyerek çıktı.
Şeyma: alp ne zaman gidecek.
Zeynep: düğünden sonra gidecek.
Şeyma: üzülüyor mu
Zeynep: dün gece yanıma gelip ağladı biraz ona çaktırma ama
Şeyma: kıyamam ya, haklı ama bende ağladım sonuçta biricik Zeynomuzu evlendiriyoruz.
Zeynep: darısı sana, gülmeye başladı
Şeyma: yok almayayım.
Zeynep: akşam hatırlatırım. Bana bakıp dil çıkardı bende ona çıkardım. Hazırlıkları saat on yedi gibi bitirip giyinmeye başladık. Şeymanın anneside gelecekti beni yalnız bırakmak istemiyordu, birde teyzemi çağırdım sadece o kalmıştı yanımda, babamın ailesiyle uzun zamandırlı konuşmuyorduk, furkanla nişanlandığım zamanda gelmemişlerdi şimdi de çağırmak istemedim. Teyzemde İstanbulda oturuyordu ama o bana ikinci anne oldu hep her zaman destek oldu bana, bazen annemden bile daha fazla destek oldu, ona Azem'i ve ailesiyle ilgili olan durumunu anlattım her zamanki gibi yadırgamdan anlayışla karşıladı. Teyzemin bu huyunu seviyordum çoğu kez olayları yadırgamazdı bana " önemli olan eşin onunla mutluysan gerisi önemli değil kızım" demişti

Teyzem ve Şeymanın annesi gelince salonda oturmaya başladık, heyecandan pencereden dışarı bakıp bakıp oda da tur atıyordum.
Alperen: abla otursana başımız döndü.
Teyzem: kızım haklı otursana.
Tek kişilik koltuğa geçip oturdum saatte baktım on dokuz olmuştu daha gelmemişlerdi, Şeymaya baktım sakin olmam için derin derin nefes alıp vermemi istiyordu, yavaş yavaş nefes alıp vermeye başladım, kapı çalınca ayağa kalkıp kapıya bakmaya gittim antreye gelince son kez aynadan kendime bakıp kapıyı açtım, Azem elinde pembe güllerle kapıda bekliyordu yanında Mehmet Soner ve Rojda vardı, Rojdanın geleceğini bilmiyordum ama onu görünce çok mutlu oldum.

"hoşgeldiniz" diyerek onları içeri davet ettim, Azem çiçeği bana verip yanağımdan öptü Soner Rojdanın içeri girmesine yardım etti Rojdaya sarılıp " iyiki gelin seni çok özledim" "bende seni çok özledim", elindeki çikolata kutusunu bana uzattı çikolata kutusunu alıp  önden giderek salona geçtim içeri girince bizimkilerle onları tanıştırdım. Herkes yerine oturunca teyzem sohbet etmeye başladı.

SarmaşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin