9. Bölüm

586 16 0
                                    

Pazar saat 10 da evden çıktık annemde ne kadar benle gelmek istese gelmesini istemedim, yol boyunca Şeyma beni hep mutlu etmeye çalıştı, onu üzmemek için zorda olsa gülümsemeye çalıştım. Midyata vardığımız zaman gece olmuştu köye gidemezdik bizde otelde kalmaya karar verdik.
...
Sabah 7 30 olduğu zaman şeymayı kaldırıp köye gitmek için yola koyulduk.
Şeyma: hangi aradan gitmem lazım
Zeynep: ileride sağdaki ara
Şeyma: tamam, kızım buralar çok ıssız korkmuyormusun
Zeynep: köy böyle değil sende görsen benimle aynı düşünürsün.
Şeyma: ne kadar yolumuz kaldı
Zeynep: 15 dk falan saat dokuza geliyordu. Önce eve gidelim sonra asmye giderim ben sen evde dinlen
Şeyma: birlikte gidelim asmye
Zeynep: sen evde dinlen yorgunsundur.
Şeyma: iyiyim ben merak etme hem iş arkadaşınla tanışmak istiyorum
Zeynep: peki sen bilirsin.
Yolu tarif ede ede sonunda asmye vardık, ben arabadan inip Şeymayı bekledim o da arabayı park edip yanıma geldi birlikte ilk bahçeyi gezdik daha sonra asmnin içini gezip hemşire odasına geçtik.
Şeyma: küçük yermiş ama işler yoğun olur
Zeynep: bilgisayar işi çok oluyor hasta bilgilerini kayıt et falan sen burada bekle ben çay için su koyup geliyorum, küçük bir mutfağımız var çay koyup hemşire odasına geçecekken Rojda ve Azad içeri girdi.
Rojda: hoşgeldin Zeynep
Zeynep: hoşbuldum
Rojda: nasıl geçti tatilin
Zeynep: biraz uzun hikaye sonra konuşsak olurmu
Rojda: kötü bir şey mi oldu
Zeynep: sonra anlatırım sana, sizi arkadaşımla tanıştırayım, Şeyma yanımıza geldi, Şeyma onunla birlikte geldik.
Rojda elini uzatıp "Rojda ben tanıştığımıza memnun oldum, kardeşim Azad".
Azad: tanıştığımıza memnun oldum diyerek elini uzattı, o zaman siz kız kıza takılın ben çıkıyorum kolay gelsin
Zeynep: sağol.
Rojda: odama geçelim orada konuşuruz.
Şeyma kulağıma eğilerek " Azad fena değilmiş bekar mı"
Zeynep: bildiğim kadarıyla bekar. Rojdanın yanına gidip biraz sohbet ettik hastalar gelmeye başlayınca Şeyma dinlenmek için evime gitti, öğlen arası olduğu zaman Rojdayla yemek yemek için mutfağa geçtik.
Rojda: anlat bakalım tatil nasıldı
Zeynep: çok kötü geçti, baştan sona her şeyi anlattım ağlamaya başladım yanıma gelerek göz yaşlarımı silip bana sarıldı
Rojda: sakın kendini üzme o onun adiliği, seni kısa sürede tanıdım ama şunu söylebilirim gerçekten değerli birisin senin değerini bilmeyen biri için üzülme.
Sağol, diyerek lavaboya gittim elimi yüzümü yıkadım kendimi toparlayıp mutfağa geri gittim.
Zeynep: nişan nasıl geçti
Rojda: bazılarımız için iyi bazılarımız için kötü, Azem evlenmek istemiyor babamın zoruyla kabul etmek zorunda kaldı
Zeynep: belkide tanıdıkça sever kızı
Rojda: zaten birini seviyor, bakalım ileride ne olacak
Zeynep: anladım, zor işler özellikle sevdiğine kavuşamamak zor.
Rojda: şimdi nasılsın
Zeynep: daha iyiyim artık üzülmemeye karar verdim, kendim için güçlü olmalıyım
Rojda: işte tanıdığım Zeynep. Bu arada bu haftalık işleri sana anlatayım ilk okul çocuklarının boy kilo ve göz muayenesi olacak, bazı gebelerin takibi var, yeni doğan aşılarımız var, bazı hasta dosyalarını var onları bilgisiyara geçirmemiz lazım anlayacağın bu hafta baya yoğun sağlık müdürlüğünü aradım destek için eleman istedim yarın gelecek o da.
Zeynep: yoğun bir hafta bizi bekliyor.
Rojda: aynen öyle. Rojda odasına geçti hastalar gelmeye başladı, işler yoğun gidiyordu.
Şeyma saat 3 gibi yanıma uğradı yola çıkacaktı bir gün daha kalması istedim ama çarşamba sabah hastanede olması gerekiyordu eve erken gitmesi lazımdı, onunla vedalaştık son kez bana "eğer bir daha ağlarsan seni öldürmeye gelirim bu sefer" diyerek sarılıp arabasına binip yola çıktı. Bende içeri girip kalan işlerime devam ettim
...
Rojda eve gitmişti bende hasta bilgilerini bilgisayara geçiriyodum, saat baktığım zaman altıya geliyordu, biraz daha çalışabilirdim mutfağa gidip kahve aldım mutfak kapısından çıkarken Azemle çarpıştım elimdeki bardak yere düşüp kırıldı. Geldiğini fark etmemiştim.
Azem: özür dilerim bir şey olmadı değilmi
Zeynep: yok ben iyiyim, sana bir şey olmadı değilmi
Azem: iyiyim merak etme
Zeynep: Rojda için geldiysen o çıktı
Azem: biliyorum, buradan geçiyordum ışığı fark ettim gelip bakayım dedim
Zeynep: bir kaç işim vardı onları halledip çıkacağım bende. Eğilip bardak parçalarını toplamaya başladım Azem de toplamak için eğildi
Zeynep: ben hallederim, sen git istersen aahh, elimi kesmiştim hemde kullandığım eli şimdi pansuman yapmam gerekiyordu ama nasıl yapacaktım sol elle zor olacaktı. Azem elimi tutup inceledi.
Azem: küçük bir yara ama pansuman yapılması lazım, diyerek beni kolumdan tutup pansuman odasına götürdü "sedyeye otur ben hallederim" diyerek üzerindeki ceketi çıkarıp pansuman malzemelerini alıp yanıma geldi, malzemeleri sedyeye koyarken parfüm kokusu burnuma geldi Furkana aldığım parfümle aynıydı, kalbimde bir acı hissettim, elimi uzattım pansuman yapmaya başladı ama kendimi tutamadım gözlerimden yaş gelmeye başladı.
Azem: acıtmıyorum  değilmi.
Hayır manasında kafamı salladım, kendimi biraz daha tuttum ağlamamak için ama yapamadım kafamı Azem'in göğsüne yaslayarak ağlamaya başladım onun kokusunu içime çekmek istedim. O şekilde ortalama 5dk kalakaldık Azem hiç bir şey demedi sadece bana biraz daha yaklaştı, göz yaşlarımı silip özür dileyerek elimi yüzümü yıkamak için odadan çıktım, lavabodan çıkınca Azemin mutfaktan çıktığını fark ettim yerdeki cam parçalarını toplamıştı içeri gidip ceketini giydi, yanıma gelerek "seni eve bırakayım bu halde gidemezsin" dedi, içeri gidip eşyalarımı aldım birlikte dışarı çıktık, asmnin  kapısını kilitleyip yanına gittim, yürümeye başladık eve doğru yürüyorduk kafamı kaldırıp gökyüzüne  baktım
Zeynep: yıldızlar bugün çok güzel
Azem: gözlerin gibi, böyle demesine şaşırmıştı, yüzüne baktığım zaman onu ilk defa böyle huzurlu ve mutlu görüyordum
Zeynep: şey, teşekkür ederim.
Azem: bilekliğini yaptırdım, elini cebine atarak bir paket çıkarıp bana uzattı, elinden alıp paketi açtım, yeni gibi duruyordu
Zeynep: teşekkür ederim
Azem: önemli değil başka bir şeye ihtiyacın olursa bana haber ver.
Zeynep: nişanlanmışsın tebrik ederim. Yüzü bir anda değişti mutluluk yerini sinir aldı
Azem: babamın zoruyla
Zeynep: Rojda biraz bahsetti, umarım sevdiğin kişiye kavuşursun
Azem: inşallah o da beni benim sevdiğim gibi sever
Zeynep: kız bilmiyorum mu
Azem: bilmiyor, söylemek istiyorum ama daha zamanı var
Zeynep: anladım, peki nişanlın ona ne olacak
Azem: düğüne 6 aya var o zamana kadar ayrılmam lazım ikimiz böyle daha mutlu olacağımıza eminim, sence ayrılmak için ne yapmalıyım
Zeynep: babanla konuştun mu
Azem: beni dinlemez iş daha önemli onun için, iş bozulmasın diye her şeyi yapar
Zeynep: nişanlın ile konuş anlat ona her şeyi
Azem: kabul edeceğini sanmıyorum, babası onun için karar vermiş, buralarda böyle senin gibi güçlü ve kendi kararlarını veren birini bulmak zor, çoğu kişi başkalarının verdiği kararlarla hareket eder, erkekten olsan öyledir şuan olduğu gibi ne kadar istemesemde o nişana gitmek zorunda kaldım.
Zeynep: zor şeyler, aklıma bir şey gelmiyor bulursam söylerim
Azem: aslında sevdiğim kızı kaçırabilirim
Zeynep: ama o bilmiyor ki sevdiğini gelmez bence
Azem: o zaman ilk işim en uygun zamanda ona aşkımı itiraf etmek onsuz yapamayacağımı söylemek. Eve gelmiştik kapıya kadar bana eşlik etti
Zeynep: iyi şanslar umarım sevdiğine kavuşursun, teşekkür ederim her şey için
Azem: önemli değil iyi akşamlar
Zeynep: iyi akşamlar.
Yukarı çıkıp dediği şeyleri düşünmeye başladım aslında sadece burada değildi çoğu yerde öyleydi insanlar küçük yaşta itibaren kendilerine dayatılan kararları tercih edip hayatlarına devam ediyorlardı, bazen bu kararların sonu mutlu bitiyordu bazende mutsuz bir şekilde, bende küçük yaşta bana dayatılan şeyleri kabul ettim ama artık kendim karar verip hareket etmek istiyordum mutsuz sonla bitse bile.
Masaya geçip defterimi açıp yazı yazmaya başladım, sayfanın başına yıldız attım "kendini sevmeyi unutma" alt alta maddeler yazmaya başladım.
1.karar: Furkanı en yakın zamanda unut
2.karar: güçlü ol hayatın tadını çıkar
3.karar: yeni arkadaşlar edin, ve onlarla güzel vakit geçir
4.karar: ailenle sık sık görüş
5.karar: İtalya tatili için para biriktir.
6.karar: bu yıl bitmeden birine tekrar güvenmeyi öğren. Bu maddenin sonuna soru işareti bıraktım, birine tekrar güvenebileceğimi bilmiyordum, ama denemek istiyordum.

SarmaşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin