Sarmaşık

5. Bölüm

Azem'den

Telefonu alıp Fuatı aradım.
Fuat: alo abi neredesin
Azem: yoldayım geliyorum, sen neredesin
Fuat: bende depodayım malları yüklüyoruz
Azem: tamam bende geliyorum dikkatli olun.
Fuat: merak etme abi adamları gönderdim etrafı kol açan ediyorlar.
Azem: tamam
Fuat: görüşürüz abi.
Telefonu kapattım, telefonum şarjı bitmişti, torpidoda power bankı almak için arabayı kenara çektim, power bankı alıp telefonuma takıp yan koltuğa bıraktığım zaman koltuk kenarında parlak bir şey gördüm, elimi uzatıp avucuma aldım, altın bir bileklik üzerinde z harfi vardı, kopmuştu Zeynep'indi büyük ihtimalle, cebime koyup yola devam ettim.

Depoya geldiğim zaman herkes dışarıda bekliyordu, Fuat arabama yaklaştı, camı indirip selam verdim.
Fuat: abi her şey tamam yola çıkalım mı
Azem: Fuat sen benle gel biz arkadan gidelim, Sonerler önden gitsin kamyonette ortada olacak şekilde, hadi hızlı ol zaten geç kaldık, diyerek sigara içmek için dışarı çıktım.
Fuat: tamam abi ben şimdi söylüyorum. Arabalar hareket etmeye başladı Fuatta yanıma geldi.
Azem: Fuat arabayı sen kullan diyerek araba anahtarı verdim. Arabaya geçip gözümü kapattım aklıma akşamki yemek geldi, kesinlikle oydu, onu buraya gelen turistlerden biri sanmıştım, ama buraya yaşamaya gelmişti.
Azem: Fuat onu gördüm
Fuat: anlamadım abi kimi
Azem: geçen gece bahsettiğim kişiyi
Fuat: oo iyi abi yengeyle tanıştın mı
Azem: salak salak konuşma ne yengesi
Fuat: abi aşık oldun ya ondan dedim
Azem: malmısın oğlum nereden çıkardın bunu
Fuat: abi ilk defa seni böyle görüyorum
Azem: nasıl görünüyorum, sinirli bir şeklide demiştim.
Fuat: abi kızma ilk defa bir kızdan bahsederken gülümsediğini gördüm.
Azem: bizim eve yemeğe geldi.
Fuat: oha kızı kaçırıp size mi götürdün
Azem: tam bir şerefsizsin
Fuat: abi sende tam anlat olayı ağzından cımbızla laf alıyoruz.
Azem: bizim oraya yeni gelen hemşireymiş, Rojda yemeğe davet etti.
Fuat: kadere bak sen, bende böyle bir kader istiyorum Allahım benide sevdiğime kavuştur.
Azem: kız nişanlı
Fuat: neee
Azem: yüzüğü vardı kendiside söyledi
Fuat: sevinsem mi üzülsem mi bilemedim
Azem: bir şey deme arabayı sür zaten geç kaldık.

Gece 1 de anca buluşma yerine vardık, babam gelmeyecekti Midyat'a gitmişti işi bana bırakmıştı, bizim için bu yılın en önemli işlerinden biriydi elime yüzüme bulaştırmadan halletmem lazımdı. Vardığımız zaman adamlar bizi bekliyordu arabadan inip adamlara doğru yaklaştım.
Jahen: Azem Asoğlu
Azem: jahen senin geleceğini bilmiyordum.
Jahen: bende bilmiyordum. Geç kaldın
Azem: biliyorum
Jahen: iyiki evli değilsin, yoksa karına böyle açıklamalar yapsan seni eve almaz
Azem: desene iyiki senle evli değilim yoksa beni eve almazdın. Yüzü bir anda düştü.
Jahen: parayı getirin, diyerek adamlarına seslendi. Para çantasını bana uzattı açıp baktım 100 banknotluk dolarlar vardı.
Jahen: para tam ama istersen say.
Azem: sen öyle diyorsan öyledir saymaya gerek yok, silahları teslim edin diyerek çantayla arabaya bindim. Silahları yüklendikten sonra onların gitmesini bekledim, gittikten sonra bizde geri dönmek için yola çıktık. 500 m ilerledikten sonra önümüzü arabalar kesti.
Fuat: ne oluyor lan
Azem: silahın yanında değilmi
Fuat: yanımda abi
Azem: diğerlerini ara arabadan çıkmasınlar, ben çıkıp bakacağım
Fuat: dur abi ben giderim diyerek kapıyı açtığı zaman ateş etmeye başladılar.
Azem: siktir, bir bu başımızdan eksikti
Fuat: şerefsiz orospular kesin Jahen gönderdi. Silahlı çatışmaya girdik, soner arabasını bizim arabanın önüne çekti, dışarı çıkıp silah sıkmaya başladı vurulup yere düştü hemen yanına koştum
Azem: iyimisin oğlum
Soner: iyiyim abi, koluma geldi. Onu kaldırıp arabaya götürdüm bende o sıra kolumdan vurulduğumu hissettim.
Çatışma bittiği zaman fuat yanıma geldi "abi hallettik adamları, koluna ne oldu" diyerek koluma baktı
Azem: bir şey yok sadece sıyırdı. Soner kötü onu doktora götürün bende adamları depoya götürüyorum sonra oraya gel
Fuat: kolun
Azem: Fuat lafımı ikiletme, hadi hızlı ol. Fuat soneri alıp doktora götürdü bende adamları depoya götürdüm, 6 kişi saldırmıştı 3 tanesi çatışmada ölmüştü onları Aziz halledecekti bende kalanları alıp, adamlarımla depoya gittim. Vardığımız zaman odama geçip koluma panmusam yaptım, eve gidince Rojda tekrar yapardı. Depoya geçtim adamları sandalyeye bağlamışlardı, yanlarına gidip yüzlerine baktım, en başta oturan Mirzayı gördüm.
Azem: ooo bakın burada kim varmış, Mirza
Mirza: Azem abi biz ettik sen etme
Azem: kes bu lafları Mirza sende biliyorsun bu işleri saldırmadan önce düşünecektin.
Mirza: Abi lütfen yapma kıyma bize
Azem: daha o kısma var önce sen anlat bakayım seni kim tuttu
Mirza: jahen, parayı almak için
Azem: AA olmadı bu, ölsemde anlatmam lafları nerede
Mirza: abi lütfen öldürme beni yakında düğünüm var
Azem: onu bana hatta yapmadan önce düşünecektin
Mirza: abi özür dilerim, yemin ederim yapmak istemedim ama Jahen tehdit etti, hem senin olduğu bilsem yapmazdım
Azem: töreyide biliyorsun kanunuda biliyorsun, hatanı kabullen
Mirza: abi sevdiğim kız beni bekliyor onunla yuva kuracağım sevenleri ayırma
Azem: bu laflar bana işlemez biliyorsun
Mirza: biliyorum abi, senin kalbin yok orada sadece taş var, sen sevenlerin kavuşamamasına sebep oluyorsun ya inşallah bir gün aşık olursun ama onunla kavuşamazsın, bu lafına çok sinirlenip yüzüne yumruk attım
Azem: çok uzatmadan bitirelim şu işi, arkamı dönüp Mehmeten silahı aldım, tekrar sandalyede oturan adamlara dönüp kalplerini nişan alacak şekilde silahımı sıktım. Mehmete dönerek " Mehmet azize söyle bunlarıda halletsin, ha jahenede fotoğraf at" diyerek eve gitmek için depodan çıktım. Yolda Fuatı aradım
Fuat: abi ne yaptın
Azem: hallettim siz ne yaptınız
Fuat: soner iyi onu eve götürüp geliyorum
Azem: gelme bende çıktım, eve git
Fuat: tamam abi.

Telefonu kapatıp araba sürmeye devam ettim aklıma Mirza'nın sözleri geldi, aşk neydi ki, onu gece gündüz düşünüp kalbinin atmasımıydı, yada onu görmek için can atmakmıydı, yada bahar kokusunu ölene denk içinde tutmak istemekmiydi, aşk neydi neden böyle şeyler düşünüp duruyordum neden her gece aklıma o gözler geliyordu neden böyle hissediyordum.