Pazar gece saat 02:48 (Rojdanın anlatımıyla)
Dış kapının hızla çarpmasıyla uyandım telefonumu alıp saate baktım 02:48 Azad mı gelmişti acaba tekerlekli sandalyeme binip odandan çıktım Azad'ın odası yan taraftaki odaydı gidip kapısını tıklaktım cevap veren yoktu tekrar tıklaktım yine cevap yoktu, acaba Azemiydi bu saatte acil bir şey olmadığı sürece evden çıkmazdı elifi uyandırdım gidip odasına baktı yoktu. Odama gidip telefonumu aldım onu aradım cevap yoktu, bu sefer azad'ı aradım
Azad: alo
Rojda: Azad neredesin
Azad: bağdaki evdeyim acil bir şey mi oldu
Rojda: Azem evde değil arıyorum ulaşamıyorum
Azad: ona bir şey olmaz
Rojda: korkuyorum bu saatte çok çıkmaz sende biliyorsun
Azad: bağ evine gelirse haber veririm
Rojda: Azad
Azad: tamam depoya şimdi adam gönderiyorum bir şey olursa ararım.
Rojda: haber bekliyorum
Azad: tamam söz arayacağım.
30 dk geçti hala haber yoktu içimde kötü bir his vardı Elif'e benle bekliyordu "korkmayın hanımının Azem ağaya bir şey olmaz". "inşallah" diyebildim sadece. 10 dk sonra Azad aradı
Azad: adam gönderiyorum çabuk bağ evine gel
Rojda: kötü bir şey mi oldu
Azad: Azem vurulmuş durumu kötü
Rojda: Ne nasıl
Azad: gelince konuşuruz, birazdan Soner orada olur kapatıyorum. Elif sayesinde hemen hazırlandım, sonerde hemen gelmişti beni arabaya bindirip bağ evine gitmiştik.
İçeri girdiğim zaman aile doktorumuz ameliyat için hazırlanıyordu. Azad'da bir odadan çıkıyordu üstü kan içindeydi.
Rojda: Azem nerede
Azad: içeride
Rojda: durumu nasıl kim yapmış
Azad: bilmiyoruz kimin yaptığını depoya gittiğimiz zaman yolda bulduk, sırıtından ve kolundan vurulmuş, doktor şimdi ameliyata girecek senide onun için çağırdım ameliyat yardım etmen lazım
Rojda: ona kötü bir şey olmayacak değilmi, gözümden yaş gelmişti.
Azad: merak etme olmayacak.
Hazırlanıp içeri girdim doktora ameliyatta yardım ettim. Ameliyat 4 saat sürdü, Azad ile Soner Azemi başka bir odaya götürdüler doktorda peşlerinden gitti. Bende odama gidip üstümü değiştirmeye başladım, kapı çalındı içeri Azad girdi.
Azad: ağlama abla, en güçlümüz o bunuda atlatacak
Rojda: Ne yapayım elimde değil. Bir şey öğrenebildin mi
Azad: Fuat geldi depoya gitmiş söylediğine göre depo artık Jahen'in
Rojda: nasıl
Azad: anlaşma yapmışlar Azem depoyu ona vermiş bu kadarını biliyoruz, sen dinlen biraz bir şey olursa sana haber veririm. Azad odadan çıktı bende yatağa oturdum, Azem bunu nasıl yapardı, orayı kendi elleriyle yapmıştı şirketin büyümesi o depo sayesinde olmuştu nasıl olmuştu da dişiyle tırnağıyla büyüttüğü yeri vermişti.
...
Pazar saat 10
Bilgisayarımı asmde unutmuştum almak için evden çıktım, hava yağmurluydu, hızlıca yürüyüp asmye vardım uzakta bir araba olduğunu fark ettim, içeri girip odama doğru yöneldim doktor odasında biri olduğunu fark ettim
Zeynep: kim var orada
Jahen: korkmayın hemşire, ben Jahen, elini uzattı
Zeynep: nasıl girdiniz buraya, elimi uzatmadım o da elini geri çekti
Jahen: orası bize kalsın. Üzerime doğru yürümeye başladı dışarı koşmaya başladım iki adam önümde durdu
Jahen: korkmayın niyetim kesinlikle size zarar vermek değil
Zeynep: ne istiyorsunuz benden
Jahen: sadece sizle bir davete katılmak istiyorum
Zeynep: neden kabul edeyim
Jahen: çünkü sevdiğiniz adam şuan ölüyor yaşamasını istiyorsan kabul edersin
Zeynep: ne saçmalıyorsun sen
Jahen: dün sayenizde Azem'den güzel bir silah deposu aldık, aşk işte dişiyle tırnağıyla büyüttüğü yeri sevdiği kadın için gözünü bile kırpmadan verdi, aslında onu kıskandım sizin gibi güzel bir kadından etkilenmemek mümkün değil neyse önemli olan ne biliyormusunuz silahları denemede, eğer kabul etmezseniz adamlarım ölüm döşeğindeki sevgilinizi ve kardeşleri Rojda ve Azad'ı öldürecek. İnanmıyorsanız arayın.
Telefonumu çıkarıp hemen Rojdayı aradım.
Zeynep: alo Rojda nasılsın
Rojda: çok kötüyüm
Zeynep: ne oldu
Rojda: abim vuruldu, durumu kötü şuan.
Zeynep: neredesiniz geleyim mi
Rojda: yok gelmene gerek yok, kapatmam lazım sonra konuşsak olurmu
Zeynep: olur, kendine dikkat et. Telefonu kapattı sesi çok kötüydü ağlamıştı.
Zeynep: Azem vurulmuş doğru ama size nasıl inanayım, adamlarınızın onları öldüreceğine. Telefonundan video açtı Azad ve bir kaç adam bahçeli bir evin önünde oturuyordu yanlarına Rojda gelmişti, sonra kamera silahlı adamlara çevirildi.
Jahen:şimdi inandınız herhalde, anlaşma şu yarın akşam saat 7 de bir otelde davet var bana eşlik edeceksiniz, sizi almaya gelirim masanıza bir kutu koydum eminim size çok yakışacak.
Zeynep: kabul edersem silahlı adamlar oradan gidecek değilmi
Jahen: tabiki de
Zeynep: tamam kabul ediyorum.
Jahen: yanlış bir şey yapmayın gözüm üzerinizde.
Çıkıp gittiler ne yapacaktım ben şimdi, onlar gittikten sonra kapıyı kilitleyip düşünmeye başladım anladığım kadarıyla Azemle düşmandı, odama geçip kutuyu açtım içinde mavi elbise şal ayakkabı çanta vardı. Aklıma bir şey gelmiyordu hemen Azad'ı aradım gelip beni almasını istedim. Beni alıp bağ evine gittik. Rojda bahçedeydi koşup ona sarıldım.
Zeynep: iyimisin
Rojda: değilim abimin durumu kötü
Zeynep: nasıl vurulmuş, Azad olayları anlattı Jahen denen herifle aynı hikayeydi ama onlar sebebini bilmiyorlardı.
Zeynep: içeri geçelim mi size anlatmak istediğim bir var.
Boş bir odaya geçtik ben Azad ve Rojda dışında kimse yoktu.
Zeynep: Azemin vurulma sebebini biliyorum.
Rojda: nasıl biliyorsun. Şaşırmıştı Azadla birlikte bana bakıyorlardı. Baştan sona her şeyi anlattım.
Azad: orospu çocuğu seni tehdit mi etti.
Zeynep: yarın ne yapacağım ben
Rojda: saat kaçta dedi
Zeynep: akşam 7 nerede olduğunu söylemedi
Azad: ben biliyorum.
Zeynep: bu adamı alt etmenin yolu yokmu size yardım etmek istiyorum hem Azem benim sayemde bu halde.
Azad: Aslında yardım edebilirsin ama zor iş.
Zeynep: evet dinliyorum
Azad: Jahen her zaman düşmanlarını tehdit edip o şekilde mallarına el koyar. Bir tane flaş belleği var onun içinde belge ve tehdit edeceği fotoğraf video gibi şeyler saklar onu alırsak depoyuda alırız.
Zeynep: ben varım
Rojda: Zeynep çok tehlikeli
Zeynep: Azem benim yüzümden bu halde onu böyle bırakamam. Peki flaş nerede
Azad: bildiğim kadarıyla ceketinde saklıyor. Ama tekrar yerini öğrenebilirim. Azad telefonundan birini arayıp odandan çıktı.
Zeynep: çok yorgunsun gidip dinlen
Rojda: abimi bu şekilde bırakamam
Zeynep: ben hallederim sen git dinlen.
Rojda: teşekkür ederim, bir şey olursa hemen yanıma gel
Zeynep: merak etme, Rojdayı odasına götürdüm bende Azem'in bulunduğu odaya geçtim, yatakta uyuyordu sanki ruhu yok gibiydi, kolunda ve sırtında sargı bezi vardı ilk onları kontrol ettim kanama varmı diye sonra ilaçlarını yapıp başında bekledim. Benim için ölüm döşeğindeydi, ona yardım etmek istiyorum, benim yüzümden ölemezdi, babamda benim sayemde ölmüştü, 8 yaşındayım babam işten çıkıp eve gelmişti ama ben istediğim oyuncağı alsın diye ısrar etmiştim o da oyuncağı almak için evde çıkmıştı sonra annemi aradılar eşiniz trafik kazası geçirdi diye, annem bizi evde tek bırakıp hastaneye gitmişti, sabah olduğu zaman evde misafirler vardı annemde ağlıyordu o zaman babamın öldüğünü anlamıştım kıyafet dolabının içine girip ağlamaya başlamıştım sonra kardeşim sesimi duyup yanıma gelmişti o da benimle ağlamıştı, şimdi başka biri benim için ölümü göze almıştı.
Azemle vakit geçirdiğim zamanlar aklıma geldi gerçekten iyi biriydi özellikle çocuklara karşı tavırları, onlara abileriymiş gibi davranıyordu, tekrar pansuman olmaya geldiği zaman kucağında bir çocukla gelmişti, çocuk oyun oynarken yere düşüp dizini yaralmış sonra sokakta ağlayarak eve gitmeye çalıyormuş o da onu alıp pansuman yapmam için getirmişti o sussun diye şekilde şekile girerek onu güldürmeyi başarmıştı.
Rojda ya karşı tavırları her zamana nazikti ondan küçük olmasına rağmen o ne derse onu yapardı, bana karşıda sinirli olduğu zamanlar asla kalbimi kırmamak için elinden gelen her şeyi yapardı. Belki doğru kişiydi ama yanlış zamandı onu kalbime almak için çok erken acılarım biraz olsa hafifledi ama şuan onu almazdım oraya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarmaşık
Чиклит.... Mardine hemşire olarak atanan Zeynep ve ilk görüşte ona aşık olan aşiret ağasının oğlu Azem arasındaki aşk hikayesi. ..... "aşk sevdiğini korumak değilmiydi onu anlıyorum beni korumak istiyordu bende onu korumalıydım"