Davet gecesi
Zeynep'i eve bırakıp bağ evine geri döndüm Azad beni bahçede bekliyordu.
Azad: Zeynep nasıl
Azem: iyi, eve bıraktım şimdi
Azad: sen nasıl oldun
Azem: bende iyiyim, sağol onu koruması için tek bırakmamak için koruma ayarlamışsın
Azad: olması gereken oydu. Flaşı çıkarıp ona gösterdim
Azem: sence işe yarayacak mı
Azad: öyle olmasını umut ediyorum.
İçeri geçip çalışma odasına geçtik bilgisayarı açıp flaşı taktım, flaşta bir sürü dosya vardı ve dosyaların adları burada yaşayan ağalar ve çocukları ile ilgiliydi.
Azad: adam bütün aşiretlere sızmış baksana sende varsın.
Adımın olduğu dosyayı açıp kontrol ettim, içinde benle Zeynep'in çekilmiş fotoğrafları vardı bir kaç tane mesaj fotoğrafı vardı onları açıp okumaya başladım.
"- yeni gelen hemşireymiş
Jahen: güzel işimize yarar, başka bir şey duyarsan haber ver
-Tamam".
Azad: kim yazmış sence
Azem: bilmiyorum
Azad: diğer fotoğrafa baksana. Diğer fotoğrafta mesajdı
"Jahen: yeni bir şey varmı
-evet, cumartesi hep birlikte Midyata gideceğiz
Jahen: adam göndereceğim onunla haberleşirsin
-tamam"
Bir tane mesaj fotoğrafı vardı
"-depoyu almak için hemşire ile tehdit et ona aşık olmuş kabul eder
Jahen: siz geldikten sonra gece mesaj atacağım seni ararsa sakın açma
-tamam"
Kim olduğunu biliyordum artık Fuat yapmıştı en yakın dostum dediğim kardeşten öte bildiğim kişiydi, aklımdaki tek soru neden yapmıştı. Dışarı çıkmak için ayağa kalktım.
Azad: nereye gidiyorsun
Azem: sigara içip geliyorum.
Bahçeye çıkıp sigara içmeye başladım, neden bir insan dostuna yakın arkadaşına kardeşim dediği kişiye ihanet ederki, her zaman ihanet eden kişiler ölümle cezalandırılır bunu bile bile neden yapmıştı, ölümü bile göze almıştı ama neden, onun yaptığına inanmak istemiyordum ama o mesajlar, o ve Rojda dan başka kimse bilmiyordu, ne yapacaktım şimdi kardeş bildiğim adamımı öldürecektim. Sigaram bitmişti tekrar bir tane çıkarıp içmeye başladım, kapıda Azad beni izliyordu.
Azad: Fuat değilmi o mesajları yazan. O da anlamıştı kim olduğunu. Cevap veremedim.
Azad: ne yapacaksın.
Azem: bilmiyorum.
Azad: Halil ağayla ilgili bir şeyler buldum gel bak istersen. İçeri geçip tekrar bilgisayarın başına geçtim. Halil ağanın adının yazılı olduğu dosya açıktı fotoğrafları tek tek açıp incelemeye başladım. Bir tane fotoğrafta Halil ağanın yanında babamın düşmanı Mahir vardı birlikte konuşuyor gibiydiler
Azad: Mahir babamın düşmanı, işbirliği yapıyorlar bence.
Azem: diğer fotoğrafa baksana el ele sıkışıyor dediğin gibi işbirliği yapıyorlar. Bir kaç tane mesajın olduğun fotoğrafı açtım, Halil ağayla Mahirin konuşması, şirketimizin hisselerini Halil Ağa kızı sayesinde ele geçirip Mahire devredecekmiş.
Azad: babama ne zaman açıklayacağız.
Azem: 2 gün sonra Halil ağa yemeğe gelecek o zaman açıklamayı düşünüyorum.
Azad: bence daha önce söyle, evde kimsenin zarar görmesini istemiyorum, babamı biliyorsun sinirlendiği an silahını çıkarır gözünü kırpmadan adama ateş eder.
Azem: bakarız o kısmına, önceliğim depoyu almak. Adamları topla depoya gidiyoruz, Fuatı çağırma.
Azad: tamam diyerek odadan çıktı.
Saate baktım 00:50, üstümü değiştirip dışarı çıktım, herkes toplanmış beni bekliyordu, arabama binip torpidodaki silahımı kontrol ettim yerindeydi, arabayı çalıştırıp depoya gitmek için yola çıktık.
Depoya geldiğimiz zaman 3 kişi bekçilik yapıyordu bizi gördükleri zaman silah sıkmaya başladılar. Arabadan çıkıp 2 tanesini omzundan vurdum, diğeri de silahını indirip teslim oldu. Adamları bağlayıp içeri geçtik.
Azem: Soner şunun telefonunu çıkarda Jahen'i ara. Soner telefonu çıkarıp Jahen'i arayıp bağlı adamanın kulağına yaklaştırdı. Silahımı çıkarıp adama doğrulttum
Azem: sadece depoya gelmesini söyle yoksa kafanı sıkarım.
Adam kafasını salladı, Jahen telefonu açmıştı "Abi depoya gelsene, acil abi çabuk gel, tamam abi" Soner telefonu çekerek kapattı. Adamlarıma bakıp
Azem: etrafa dağılın Jahen birazdan gelir o hariç gelen herkesin İcabına bakın, onu ben halledeceğim.
Odama geçip, beklemeye başladım dışarıdan sesler gelmeye başlayınca çıktım, Azad ve Soner Jahen'in kollarından tutup içeri getiriyorlardı.
Azem: vay vay vay kimler gelmiş böyle
Jahen: adamların olmasa seni gebertirdim
Azem: tamam o zaman bırakın gelsin. Azadla Soner şaşkın şaşkın bakıyorlardı, hadi bırakın ne bekliyorsunuz, diye bağırdım, Jaheni bıraktılar. Jahen üstüme doğru gelmeye başladı yanıma geldiği zaman yüzüne yumruk atıp yere düşürdüm, üstüne oturup tekrar yumruk atmaya başladım, eliyle yaralı koluma vurdu, kolum ağrısıyla ayağa kalktım, o da oturur pozsiyonda hızlı hızlı enfes alıp vermeye başladı, ayağa kalkacağı zaman tekrar yumruk atıp yere düşürdüm.
Azem: kadınıma dokunamaycaktın.
Jahen: sen bir kadın için, bu hallere düşecek, birimiydi Azem ağa
Azem: kes lan sesini, diyerek tekrar üstüne oturup kafasını kaldırıp yere vurmaya başladım, bayılana kadar devam ettim.
Azem: Soner bu piçi sandalyeye oturtup bağla, ben odama geçiyorum.
Odama geçip kazağımı çıkarıp, koluma baktım, kanamıştı, pansuman malzemelerini çıkarıp pansuman yaptım kazağımı giyip tekrar depoya geçtim. Jahen sandalyede iple bağlanmış oturuyordu, hala baygındı. Sonere bakıp
Azem: bana bir kova soğuk su getir, içeriden suyu getirip yanıma bıraktı suyu alıp Jahen'in üstüne döktüm biraz kendine gelmişti, bir şeyler demeye başladı tam duymak için yanına gittim
Jahen: şerefsiz, o kız senin böyle olduğunu bilse asla senle olmaz
Azem: kes lan sesi, diyerek bağırmıştım sonra silahımı çıkarıp yanına gittim. Seni yavaş yavaş öldüreceğim acı çekmeni zevkle izleyeceğim ölmek için bana yalvaracaksın.
Jahen: bu sinirin tek bana değil, biraz bekleyip devam etti, sana ihanet edenlerede, yüzüne tekrar yumruk attım yere düştü, Soner gelip sandalyeyi kaldırdı.
Yanına gidip silahı koluna bastırdım " sen bu kolunu kaldırmıştın değilmi Zeynep koluna girsin diye" bir şey demedi bende koluna sıktım, acı çekip inlemeye başladı, Azad yanıma geldi
Azad: abi yeter görmüyorsun adamın halini, Jahen baktım yüzü şişmişti ve kan içindeydi kolundan yere kan damlaları düşüyordu kıyafetinde kan bulaşmamış yer kalmamıştı.
Azem: yetmez, dedim tekrar jahen'nin yanına gittim, arkasına geçip avucunun içine silahımı dayadım dudaklarımı kulağına yakınlaştırıp, bu elle sevdiğim kadın diyerek Zeynep'i gösterdin değilmi dedim
Jahen: yeter, kafama sık, nefes alış verişleri yavaşlamıştı konuşurken sesi çok az geliyordu, acı çekiyordu inliyordu, işte görmek istediğim manzara buydu onun böyle acı içinde kıvranması.
Azem: yetmez diyerek eline sıktım, sessizce ahhhh diyebildi. Onu bırakıp lavaboya gittim, aynadan bakınca her yerimin kan içinde olduğu gördüm elimi yüzümü yıkayıp sigara içmek için dışarı çıktım, aklıma Jahenin sözleri geldi, Zeynep beni böyle görse kabul edermiydi bir katile birlikte olduğunu bilse tekrar aynı şeyleri söylermiydi, kalbim karanlığa gömülmüştü ama o çıkarmak istiyordu ama artık kalbim oraya alışmıştı çıkmak istemiyordu, Jahen acı içinde kıvranırken zevk alıyordu daha fazlasını istiyordu, ya o benim gibi olursa karanlığa batarsa onu da kendim gibi derin bir kuyuya hapsedersem, ikimizde o bataklığına batarsak.
Soner: abi, abi, Sonerin seslenmsi ile kendime geldim
Azem: efendim Soner
Soner: jahen öldü
Azem: şanslı piç daha işim bitmemişti onla, Aziz'e söyle halletsin
Soner: tamam abi. Soner içeri gitmişti,
Azad da yanımdan geçip arabasına doğru ilerliyordu.
Azem: nereye gidiyorsun
Azad: eve gidiyorum.
Azad böyle şeyler olmasına dayanamazdı, evde de aynı manzarayı görmek istemediği için Halil Ağa meselesini hemen halletmek istiyordu, onun bu halde benim de bu halde sebebimiz babamdı, ben 16 yaşına gelince bana silah kullanmayı adam öldürmeyi silah ticaretini öğretmişti, o 17 yaşına gelincede istediği mesleği yapsın diye serbest bıraktı, neden benim için böyle bir karar almıştı, beni karanlıkta bırakmıştı, neden ben onun kararıyla yaşamak zorundaydım, ama Azad, onu bu yönden hep kıskandım, çoğu kez kendi kararlarını alırdı hayatını kendi istediği gibi yaşardı, benden daha güçlüydü ve daha özgürdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarmaşık
Chick-Lit.... Mardine hemşire olarak atanan Zeynep ve ilk görüşte ona aşık olan aşiret ağasının oğlu Azem arasındaki aşk hikayesi. ..... "aşk sevdiğini korumak değilmiydi onu anlıyorum beni korumak istiyordu bende onu korumalıydım"