28. Bölüm

142 4 0
                                    

Düğün günü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Düğün günü

Depodaki arka odaydık sandalyede oturmuş elleri ayakları bağlı adama son yumruğu atıp üstünden kalktım.
Soner: abi bitir işide gidelim düğüne geç kalacaksın.
Azem: az kaldı Soner merak etme. Adamın suratını çevirip, ne istiyordun sevdiğim kadından cevap ver lan.
Adam: onu öldürmemi istediler.
Silahımı Azizin elindan alıp ateş iki el ateş edip Azize geri verdim.
Azem: Burayı temizleyin ben çıkıyorum.
Soner: abi bekle her yerin kan içinde böylemi gideceksin düğününe
Haklıydı her ellerim gömleğim hep kan içindeydi bu şekilde gidemezdik, odama geçip elimi yüzümü yıkayıp yedek takımımı giyip depodan çıktım. Soner arabanın önünde beni bekliyordu. Arabanın anahtarını ona verip ön koltuğa oturdum. Soner sürücü koltuğuna geçip arabayı çalıştırdı.
Soner: abi bu hafta iki oldu bu, daha ne kadar gelecekler.
Azem: bilmiyorum ama bir kaç tane daha adam lazım bize.
Soner: abi amcan geri adım atamayacak gibi, kuzeninde yoğun bakımdaymış. Bence babanla konuş
Azem: onunla konuşacağıma ölüme giderim daha iyi her ikisi de aynı
Soner: haklısın abi. Umarım bir an önce bu iş hallolur yoksa daha çok kişi ölecek.
Azem: sonra düşünürüz onu, hızlı ol düğüne yetişmemiz lazım.
Soner: merak etme abi yetiştireceğim seni.
....

Gelin odasında bir sağa sola doğru yürüyordum. Şeyma ve Rojda yanımdaydı.
Şeyma: Zeynep hadi otur sana başımız döndü.
Zeynep: ne yapayım çok heyecanlıyım.
Rojda: biliyoruz ama böyle yaptıkça heyecanın geçemeyecek biliyorsun.
Zeynep: haklısınız diyerek yerime oturdum, şeyma yanıma gelip "hadi ayakkabını çıkarda isimlerimizi yazayım" "peki tamam ama başa kendi adını yaz", ayakkabımı çıkarıp ona verdim isimleri yazmaya başladı. Başa kendini adını yazıp alt alta Rojda ve Sonerinde adını yazdı.
Zeynep: Azem nerede kaldı.
Rojda: yoldalar merak etme.
Ayakkabımı alıp tekrar giydim, kapı açılınca kafamı kapıya çevirdim Alperen gelmişti.
Alperen: ablamla bana müsaade edermisiniz.
Şeyma Rojdayla birlikte odadan çıktılar. Alperen yanıma oturup elimi tuttu.
Alperen: dünyanın en güzel gelini, gözümden yaş gelmeye başladı cebindeki mendili çıkarıp göz yaşlarımı yavaşça sildi. Abla böyle ağlamaya devam edersen dünyanın en çirkin gelini olacaksın.
Zeynep: salak diyerek göz yaşlarımı sildim. Kravatı bozulmuştu, kravatanı düzeltip ceketinin yakasındaki tozları elimle temziledim.
Alperen: sana düğün hediyeni ne zaman vereyim.
Zeynep: alp bak kızıyorum niye aldın.
Alperen: bir tane ablam var, niye olmasın. Ceketinin iç cebinden kutuyu çıkarıp bana uzattı. Kutuyu açıp baktım saat vardı. Abla istediğin saate beni arayabilirsin, canın sıkılınca beni ara her zamana gelirim yanına.
Zeynep: biliyorum ablacığım, diyerek sarıldım.

Kapı açılınca geri çekilip kapıya baktık Azem gelmişti, Alperen anlımdan öpüp odadan çıktı. Azem, Alperen odandan çıktıktan sonra onun yerine oturdu.
Azem: çok güzel olmuşsun küçük hanım.
Zeynep: sende çok yakışıklı olmuşsun ama niye diğer takımını giymedin
Azem: onun ceketinin düğmesi koptu. Bu olmamışsa hemen gider yeni değiştiririm yedek takım aldım yanıma.
Zeynep: yok yok bu da çok yakışmış.
Azem ceketinin cebinde zarf çıkarıp bana uzattı, zarfı alıp içene baktım uçak bileti vardı, üstünü okumaya başladım Zeynep Asoğlu Kalkış Türkiye varış İtalya.
Azem: sevgilime küçük bir düğün hediyesi. Yanağımdan öpüp sarıldı.
Zeynep: çok teşekkür ederim sevgilim.
Azem: hadi gidelim misafirler bizi bekliyor. Azem zarfı geri alıp ceketinin iç cebine koydu aynadan son kez kendime bakıp masanın üstündeki çiçeğimi alıp Azem'in koluna girdim. Azem kapıyı açıp dışarı çıktık, salonun ortasına kadar uzanan beyaz halının üzerinde alkışlar eşliğinde yürüyüp, pistin ortasındaki nikah masasının arkasına geçip nikah memurunun gelmesini bekledik. Nikah memuru gelince benim nikah şahidim Şeyma ve Azem'in biakh şahidi Soner de gelip nikah memurunun karşısında durdular. Nikah memuru eline mikrofonu alıp konuşmaya başladı.
Nikah memuru: bugün burada Çankaya belediyesine evlenmek üzere başvuran iki gencimiz en güzel günlerine eşlik etmek için buraydız. Siz Zeynep Erdem hiç bir baskı ve engel altında kalmadan, hastalıkta ve sağlıkta iyi günde kötü günde Azem Asoğlu eşiniz olarak kabul ediyormusunuz. Mikrofonu bana uzatıp elime aldım. Yüksek sesle "sonsuza denk evet" diyerek mikrofonu masaya indirdim.
Nikah memuru mikrofonu alıp konuşmaya devam etti" Siz Azem Asoğlu hiç bir baskı ve engel altında kalmadan hastalıkta sağlıkta, iyi günde kötü günde Zeynep Erdemi eşiniz olarak kabul ediyormusunuz "
Azem mikrofonu alıp bana dönüp" sonsuza denk kabul ediyorum" mikrofonu nikah memuruna uzatıp elimi tuttu.
Nikah memuru: sizlerde şahitlik ediyormusunuz, mikrofonu Şeyma ve sonere uzattı, şeyma eline aldı birlikte "evet" dedikten sonra nikah memuruna mikrofonu uzattı.
Nikah memuru: bende Çankaya belediye başkanın vermiş olduğu yetkiyle sizi karı koca ilan ediyorum. Evlilik cüzdanını bana uzattı, cüzdanı aldıktan sonra Azem'e döndüm anlımdan öpüp bana sarıldı.

İlk  dans için müzik çalmaya başladı pistin ortasına geçip kollarımı Azem'in boynuna doladım, o da belimden tutup dans etmeye başladık. Kafasına omzuma gömüp konuşmaya başladı.
Azem: ölene dek böyle durabilirim, bahar kokunu içime çekebilirim, seni çok seviyorum, sahip olduğum her şeyimsin, sevgili karıcığım.
Zeynep: sensiz bir dakika bile geçirmek istemiyorum, sen bana sonradan gelen bir hediyesin, sonsuza denk seni sevebilirim, sevgili kocam.
Dans bittikten sonra oyun havası çalmaya başladı gelen misafirler bize piste eşlik etmeye başladı.
....
Düğün sonuna doğru Azem ile birlikte salonun giriş kapısında gelen misafirleri uğurlamaya başladık, Alperen yanıma gelip bana sarılıp ağlamaya başladı.
Zeynep: ağlama ablam, bak beni üzüyorsun.
Alperen: ne yapayım abla kendimi zor tuttum ama dayanamadım. Ellerimi yüzüne götürüp yanağındaki göz yaşlarını sildim.
Zeynep: Alpim ben her zaman buradayım bir yere gitmiyorum, ne zaman istersen ben yanıma gelebilirsin.
Azemde yanımıza gelip elini Alperenin omzuna attı.
Azem: doğru söylüyor ablan, ne zaman istersen o zaman gelebilirsin önceden sadece ablan vardı şimdi abimde var. Beni her zaman arayabilirsin, ya da yanıma gelebilirsin bizim evimiz seninde evin.
Alperen: Azem abi ablama iyi bak, o benim her şeyim ona zarar gelmesini istemiyorum.
Azem: benim de her şeyim merak etme.
Zeynep: herkes gittiğine göre bizde çıkalım.
Azem: Soner, diyerek Sonere seslendi Soner koşarak yanıma geldi, Soner sen Alperen ile Rojdayı eve bırak.
Soner: tamam abi.

Otelin dışına kadar onlara eşlik etti. Arabaya binip gittikten sonra Azem beni kucağına aldı.
Zeynep: ne yapıyorsun Azem
Azem: karımı odamıza taşıyacağım.
Zeynep: bırak beni, insanlar bize bakıyor.
Azem: bugün dünyanın en güzel geliniyle evlendim asla bırakmam.
Zeynep: bazen çocuk olduğuna inanıyorum.
Azem: bu çocuk sadece sana özel, diyerek yanağımdan öperek otelin giriş kapısına doğru yürümeye başladı, kafamı omzuna yaslayıp gözlerimi kapattım.
Azem: uyumayacaksın değilmi
Zeynep: çok uykum var, uyusam olmaz mı çok yoruldum.
Azem: olmaz
Zeynep: Azem seni seviyorum
Azem: bende seni seviyorum küçük hanım.
....

SarmaşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin