👈👉👈👉👈👉👈👉👈👉👈👉👈👉👈👉👈👉
Kapının önünde geçirdiğimiz bir kaç saniye bana bir ömür gibi gelirken en sonunda kapı açıldı ve uzun, kıpkırmızı saçları ile annem gözüktü. "Naruto, Sasuke?!" Aşırı şaşırmıştı. Ona gülümsediğimde kendine geldi ve bize hoşgeldin, dedi. Sıkıca sarıldım ona. Ne kadar da özlemişim!... Bakın bebeklerim, bu benim annem yani sizin büyükanneniz. Çok güzel değil mi? Siz de onun kadar güzel olmasanız da kalbiniz en az o kadar güzel olsun. Rahatlatan kokusunu uzun uzun içime çektim. "İçeriye mi girsek, hava soğuk Naruto için."
"Doğru! Hadi Naruto! Şansına herkes burada!" Wow! Salon gerçekten kalabalıkmış. "Gü~nay~dın~!" Herkes sesimi duyunca bana doğru döndü. Mikoto anne heyecanla kalkıp yanıma geldi ve ellerimi tuttu. "Hoşgeldiniz!" Sonra da sarıldı. Bu da babanızın annesi, tabi benim de annem ama karıştırmamanız için böyle anlatıyorum. Kendisi diğer nineniz kadar güzel. Size neyi sevip sevmediklerini daha sonra anlatırım, beni biraz daha anlamaya başladığınızda... Ayrılırken biraz kokumu içine çekmişti. Gülümsedi. "Tatlı bir ekşilik kokuyorsun!" Bu haline kıkırdarken kafamı salladım ve ayağa kalkıp yanıma gelen babama da sarıldım. "Naruto! Seni görmek gayet güzel!"
"Minato!" Annemin uyarıcı sesine karşın babam Sasuke'ye karşı seni de, dedi. Evet! Gelelim dedenize! Kendisi benim babam ve fark ettiğiniz gibi babanızı çok kıskanıyor. Biraz komik. Sasuke'nin hissedemediğim feromonlarının yerine babamın feromonlarını koymaya çalışıyordum. En sonunda babam ayrılınca bu sefer abimler aynı anda sarıldı. Daha doğrusu Nagato Nii sonradan gelip Dei Nii ve beni sardı. Tabi altta kalan hep ben olduğum için biraz sıkılmıştım. "Beni sıkıyorsunuz-"
"Üzgünüm Naruto ama Nagato tepeme bindi!" Bu hallerine gülümsedim. Bunlar da abilerim yani sizin dayılarınız. İkisi asla kavga etmeden duramaz ama bir o kadar da ayrı kalamazlar. Hatta Dei Nii eğer sevgilisi ona evlenme teklifi ederse nasıl Nagato'dan ayrı kalabileceğini düşünüyor. En sonunda beni rahat bıraktılar ve bir köşede kavga etmeye başladılar. Ben o hallerine gülerken karşımda Fugaku-san vardı. Bu sert yüzlü, babanıza benzeyen adam ise dedeniz. Bakmayın sert olduğuna, babanız gibi sadece duvar örmeyi seviyor. Yoksa tatlı biri yani. Elini omzuma koyup gülümsedi sadece. Gülüşünü görmek bile zordur. Yani şanslıyız! "Hadi sofraya geçin, diğerleri de birazdan burada olur. Hatta zil çaldı bile."
"Ben bakayım, siz geçin!" Hızlı adımlarla, önceden olduğu gibi yine kapıya gidip ben açtım. Karşımda bir eliyle Sakumo'yu diğer eliyle de bebek çantasını tutan Obi Nii vardı. "Naruto?!" Şaşkınlıkla bana bakarken ben kapıyı tamamen açıp yer verdim. Kakashi Nii de kucağında Suzume ile içeri geçti. İkisi de çok şaşkındı. Ben de bundan faydalanmak amacıyla Sakumo'yu Nii'den alıp sıkıca tutarak mutfağa girdim. "Bebek kaçırdım bir tane!"
"Sende zaten dört tane yok mu? Beşincisine gerek var mıydı?" Babamın iması ile gülerken bir yandan kızarmıştım da. Bebeğin pozisyonunu değiştirip yüzünü boyun kısmıma gelecek şekilde ayarlayınca Sasuke'nin yanına oturdum. Masada bütün gözler bana dönmüştü. Bense kapıdan giren Kakashi ve Obi Nii'ye bakıyordum. "Biz geldik!"
"Hoşgeldiniz, çocuklar! Geçin, oturun. Tsunade-sama da gelirse herkes tam olacak." Masaya göz attığımda İtachi ve Shisui Nii'nin ve Ero Sannin'in yokluğu fark ediliyordu. "Ero Sannin nerede?" Bu sırada Kakashi Nii yanıma oturdu ve ben de Sakumo'yu koluma yatırdım. "Önemli bir toplantısı varmış, öyle dedi yani." Kafam ile onaylayıp Kakashi'nin Sakumo'ya sarılı olan battaniyeyi çıkarışını izledim. Battaniye çıktığında gözlerini de aralamış ve hareketlenmişti. Suzume de öylece sofraya bakınıyordu. Babası onu tek eliyle tutarken bir yandan da abimle sohbet ediyor. "Obito..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
×ZORAKİ EVLİLİK×
Fanfiction*öpüşürler* "Senden nefret ediyorum Uchiha Sasuke." "Ben de senden nefret ediyorum Uchiha Naruto." (Bu bir SASUNARUdur)