Beni öldürmeyin....
ಥ_ಥ ಥ_ಥ ಥ_ಥ ಥ_ಥ
"Karin!" Bu... Bu teyzem! Karin'e döndüm hızla. Korkuyla açılan gözleri onlara odaklanmıştı. Teyzem ve eşi karşımızda durdular. Çok geçmeden Suigetsu'nun ailesi de gözüktü. Kimse çıt dahi çıkarmıyordu. Karin'in elinde tuttuğu evlilik cüzdanına bakan teyzemin gözlerinde gördüğüm hayal kırıklığı her şeyi anlatmaya bedeldi. "Anne... Açıklayabilirim-"
"Sus! Bundan sonra ne senin ne de o yanındakinin bir annesi var!..." Yutkundum, çok sert konuşmuştu. "Teyze, bir kaç saniye dinle lütfen!" Umutsuzca bir kaç adım öne çıktım ama Sasuke elimi daha sıkı tutarak gitmemi engelledi. "Naruto, peki sen? Sen nasıl yaptın bunu? Nasıl arkamızdan iş çevirmesine izin verdin? Ya da nasıl ona bu fikri verdin?!" Kelimelerim tamamen tükenmişlik sınırındaydı. Ne konuşabiliyordum ne de bir tepki verebiliyordum. Biricik teyzem aynı hayal kırıklığıyla bakıyordu bana. O da bana yaklaştı. "Seni evladım bildim oysaki... Yanılmışım, arkamdan iş çeviren biri benim evladım olamaz!"
"Suigetsu, bir daha seni gözüm görmesin! Hem bize hem de klana ihanet ettin!" Araya babası girince tamamen ölüm fermanımız yazıldı, altına büyüklerin mührü basıldı. Karin öne doğru ilerleyen Suigetsu'nun kolunu tuttu, deli gibi titrerken. Çok kötü görünüyor... Adeta içim titriyordu. Herkes Karin'in bir şey demesini beklerken onun gözleri kayıp kapanmış ve öne doğru devrilmişti. "Karin!" Suigetsu onu son anda tutarken kolları arasına yatırdı. Sasuke'nin elini bırakıp yanına koştum. Gözlerim teyzeme kaydığında onun gelmek için ani bir hareket yaptığını ama eşinin, onu ciddi bir ifadeyle tutmasıyla durdu. "Karin iyi misin?! Karin!"
"Kızınız burada öylece yatarken oradan sadece bakacak mısınız?!" Sinirle teyzeme ve eşine baktım. Arkasından böyle bir şey yaptığı için kızgın olabilirdi ama bu kadar acımasız olamazdı onun için. "Bizim bir kızımız yok! Hadi Mariko!" Büyükler hızla, arkalarına bakmadan gitmişlerdi. Dişlerimi sıkarken ayağa kalkıp hızlı adımlarla arkalarından yürümeye başladım ama Sasuke kolumdan kavrayıp kendine çekince istediğimi gerçekleştiremeden gözden kayboldular. "Naruto, Karin bu haldeyken mi gideceksin? Hem sen dört tane can taşıyorsun, artık aksiyon zamanın bitti."
"Ama bu yaptıklarına karşı sessiz mi kalacağız?!" Kafasını iki yana salladı. "Önceliğimiz Karin'in uyanması olmalı, sonra onlar sakinleşince konuşup hallederiz... Suigetsu, bizim eve geçiyoruz." Sıkıca belimi kavrarken beni arabaya yönlendirip ön koltuğa oturttu. Kemeri de takınca kapıyı kapatıp kendi yerine oturdu...
... Eve geldiğimizde Karin'i misafir odalarından birine yatırıp içeri oturmuştuk. Ben telefona bakarken teyzemin eniştemden gizli de olsa beni aramasını bekliyordum ama ne arayan vardı, ne de mesaj atan. Suigetsu ise çökmüş durumdaydı. Hiçbir şey yapmadan tavanla bakışıyordu kafasını geriye, koltuğa doğru atmış. "Başka kimin haberi vardı?" Sasuke başladı konuşmaya, yoksa sonsuza kadar susardık. "Kimsenin... Sadece siz..." O zaman nasıl öğrenebildiler?
-...aslında bir yolu var...-
Nasıl?
-...yani annesi babası sonuçta, kurtları hissedebilir. Nadir de olsa olağan bir şey...-
Offf! Saçma bir şey! "Anneniz, babanız hissetmiş olamaz mı?" Suigetsu yüzünü sıvazladı ve ayağa kalktı. "Ben Karin'in yanına gidiyorum." Eşin sonuçta... O sırada çalan telefonumla ayağa kalkıp hızla odadan çıktım. Annemden mi arıyor? "Alo..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
×ZORAKİ EVLİLİK×
Fanfic*öpüşürler* "Senden nefret ediyorum Uchiha Sasuke." "Ben de senden nefret ediyorum Uchiha Naruto." (Bu bir SASUNARUdur)