Bölüm-28-

802 51 175
                                    

Bölümü kaç yıl sonra atmışım okur-chanlar?

♈♉♊♋♌♍♎♏♐♑♒♓⛎

"Tekme attı..." Ben gülerken Sasuke anlamayarak bir karnıma bir bana bakmıştı. "Tekme mi?" En sonunda anlamış olacak ki heyecanla gülümsedi. Benim elimi tutup başının üstüne koyarken kendi elini iyice karnımda gezdirmeye başladı. Daha çok sana dokunmaya çalıştı gibi... "Başka bir şey yapıyor mu?" Baş parmağı ile okşaması beni rahatlatırken ben de saçı ile oynamaya başladım. "Hayır. Bir kez oldu. Hem daha küçüktür o." Yüzü düşerken ben bu haline gülüyordum ama aniden hissettiğim diğer tekmeyle biraz irkilip öne doğru eğildim. Sasuke büyülenmiş gibi bakıyor, tekme attığını hissettiğim yeri okşuyordu. "Ona dokundum."

"Ben içimde taşıyorum." Duymamış gibi oraya eli yerine dudağını bastırdı. Sonra kollarını belime sararken kafasını yan olarak karnıma yasladı. Yan durduğumuzdan bir yandan sarılıyor, bir yandan da aynadan bizi izliyordu. Elimi saçlarında gezdirirken bacaklarım ve belim yorulduğunu belli ediyordu. Ayrıca fazla aç hissediyorum. "Sasuke artık yemek mi yesek? Ocakta yine yemeği unuttum!" Gitmek için döneceğim sırada Sasuke beni tuttu. "Ben kapattım. Azıcık daha duralım."

"Ama belim ağrıyor!" Elimi belime koyarken Sasuke de ayağa kalkıp elindeki testi musluğun yanına bıraktı. "Seni ben taşıyabilir miyim?" Normalde sormadan kucaklardı. Ne oldu buna? Kollarımı yukarıya kaldırınca sırtıma ve dizimin arkasına ellerini koyup yerle temasımı kesti. Açıkta kalan karnımı kapatıp -Amerikan tarzı- mutfaktaki koltuğa oturan Sasuke'nin göğsüne iyice sindim. O da beni iyice kendine bastırıp yüzünü boynuma gömdü. Kondurduğu öpücükleri yeni yeni fark ederken huylandım. "Sasuke, gıdıklıyor." Başını çekip bu sefer de yüzümün her yerini öpmeye başladı. "Saskee!"

"Biraz durur musun?" Kafamı olumsuzca salladım ve yüzünü ittim. "Gerçekten acıktım. Lütfen." Yüzüme biraz baktıktan sonra nefes verip ayağa kalktı. "İyi ama yarın kontrole gidiyoruz." Onu onaylarken düşündüğüm tek şey yemekti. Tatlı var mıydı ki? Beni sandalyeye bırakırken kendisi tencereleri alıp masaya koydu ve yemekleri tabaklara koymaya başladı. "Yemekten yiyebilecek misin?"

"Sen koy, ben hepsinden de yerim." Bu halime gülümseyerek tabağımı iyice doldurdu. Kendi tabağını da halledince yemeğe başladık. Yemeği yiyip masayı toparlayınca, ki yardım etmemi istemiyordu aslında, televizyonun karşısına ayaklarımızı uzatarak oturduk. Birazdan güzel bir film başlayacaktı ve Sasuke de mısır patlatmak için yanımdan ayrıldı. Ben de daha rahat bir şeyler giyeyim bari. Yukarıya çıkıp üstümü değiştirdim. Merdivenlerden inerken telefon çalınca durup baktım. Annem? Görüntülü arıyordu. Gülümseyip açtım. "Merhaba tatlım! Nasılsın?"

"İyiyim, anne! Sen nasılsın, ne yapıyorsunuz?" Telefonu çevirince Mikoto anneyi ve diğerlerini gördüm. "Toplandık, sohbet ediyoruz. Sen?" Kıskandığımı hissediyorum. "Siz zaten anca bensiz toplanırsınız. Tabi Naruto evde sıkıntıdan patlasın." Halime ilk önce gülse de sonra yüzünde acı dolu bir gülümseme oluştu. "Gerçekten yanımda olmanı o kadar çok istiyorum ki... Neredeyse beş aydır yüz yüze görüşmüyoruz. Böyle telefondan nereye kadar?"

"Bilmiyorum, Sasuke'ye sorduğumda ya hiç cevap vermiyor, ya da bir şeyler geveleyip konuyu değiştiriyor. Artık sıkıldım. Daha kimden saklandığımı bile bilmiyorum." Annem anladığım kadarıyla diğerlerinden uzaklaştı. "Naruto, Sasuke yanında mı?" Kaşlarım çatılırken kafamı olumsuzca salladım. Merdivenlerden geri çıkıp odaya girdim. Arkamdan kapıları kapatıp banyoya girdim. "Yalnızım, ne oldu?"

×ZORAKİ EVLİLİK× Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin