EVRİM

E-4

*Enes*

Okula gittiğimde Öykü daha gelmemişti . Neden bu kızı önemsiyordum ki.
Öykü  sınıfta sadece Ceren ile konuşurdu , sessiz bir kızdı. Kitap okumayı çok seviyordu. Ondan hoşlanıyordum. Aslında bir yıldır  ondan hoşlanıyordum  ama bunu asla söylememiştim  ona.

" Aşkım , yaz tatilinde kamp yapacağız sende gelmek ister misin? "

Yanı başımda duran Melisa'ya bir bakış attım . Okulun popüler kızı ile çıkıyordum . Tamam bende tanınan biriydim ama çok da değil. Melisa okuldaki  çoğu erkekle sevgili olmuştu. Okulda tanınan  biriydi, ben de tanınmak için onunla çıkıyorum diyelim. Ona karşı bir şey  hissetmiyorum  yani. Ama o beni benimsemişti ,bütün  kızlardan  kıskanıyordu.

" Bilmiyorum kızım ya . Hadi git sınıfına, ders başlayacak. " diyip postaladım onu. Gözüm  kapıdaydı.
Melisa çıkarken Öykü  ve Selçuk girdi sınıfa . Gülüşüyorlardı. İyice kıl olmuştum  bu kıl kuyruğa. Öykü'nün peşinden  ayrılmıyordu.

" Hiç bu kadar gülmemiştim Selçuk , sağol." dedi Öykü. Günden güne zayıflıyordu bu kız . Biri şuna dur demeliydi. Selçuk desen kızın  dibine düşecek resmen. Her gün bunları  böyle  görmek  zorunda mıydım ben.

Öykü*

Bugün son sınavımızı olacaktık . Yanım da Ceren oturuyordu , en iyi arkadaşım . " Sınavdan sonra semt pazarına gidelim mi? Çok yakışıklı , taş çocuklar var. "

" Ceren, pazarda taşın ne işi var Allah aşkına? " dedim fısıldayarak çünkü Volkan hoca sınav yapıyordu bizi.Sınavı çabucak bitirip çıktık sınıftan. Tüm  gece Ceren ile görüntülü  konuşarak sınava  çalışmıştık.Merdivenlerde bir kız ağlıyordu bu Enes'in sevgilisiydi . Hemen gidip yanına oturdum .Yaşlı gözleri bana döndüğünde sinirle ayağa kalktı .Saçımı tutup çekmeye başladı . Ceren gelip kızı kenara ittirdi.

" Ne yaptığını sanıyorsun kızım sen? Yardım etmek istemiştim. " dedim sinirle. Yanıma yaklaşıp tokat attı , bende dayanamayıp yüzüne yumruğu geçirdim.

Enes gelip beni kenara çekti . Kız hâlâ söyleniyordu. Enes'in  kollarındaydım,  parfümünün  kokusunu  alabiliyordum. Enes sıkıca tutmuştu beni. Kollarının  arasından çıkmaya  çalıştım ama izin  vermiyordu. Kulağıma  doğru fısıldadı. " Şşşt,  uslu dur." 

" Beni bu kız yüzünden terk ettin değil mi? Bunu mu seviyorsun? " diye bağırdıktan sonra üzerime gelmeye başladı . Enes beni arkasına aldıktan sonra konuştu.

" Seni sevmiyorum bu yüzden ayrıldım senden tamam mı? Öykü'yle alâkası  yok. "

Enes'in arkasından ayrılıp Ceren'in yanına gittim . Merdivendeki çantamı aldıktan sonra Enes'e döndüm .

" Sevgilini bir yere bağla , saldırıyor. "

**

" Kanka boya bak , sence yakışıklı mı?"

" Ceren bu çocuk GDO'lu lan görmüyor musun? " Yanımızdan geçen bir çocuk bana göz kırptı o sırada . Sevimsiz şey, göz kırpınca kendini havalı sanıyor ama değil işte. Sıkıntıyla  iç çektim.

" Kanka , GDO ne demek? Kızım çocuk sana göz kırptı!"

Ceren'e gözlerimi devirip " Genetiği değiştirilmiş orangutan " dedim. Ceren bana ' sen ciddi misin kanka' der gibi bakıyordu.Her gördüğümüz yakışıklının fotoğrafını çekiyorduk gizlice.

" Öykü! , Ceren! "

Sesin geldiği yöne döndüm . Selçuk bize doğru koşuyordu .
Benden hoşlandığını söylemişti ama cevap vermemiştim ona . Aslında hoş çocuktu.

" Selam. "

" Selam! " dedik aynı anda Ceren ile.

Ceren pazarın içinden geçip eve gidecekti . Bizde Selçuk ile pazarın çıkışına kadar yürüdük . Arabasını pazarın girişine park etmişti .

" Eve bırakıyorum seni geç oldu, itiraz etme sakın." dedi kolumdan tutmuş arabaya bindirirken .İtiraz edemedim zaten  çünkü buralar bu saatte çok ıssız olurdu.

" Teşekkür ederim. " dedim kısaca .

Uzun süre bana baktıktan sonra önüne döndü .

" Yarın bir şeyler yapalım mı? " dedi . Normalde kabul etmezdim ama bu sefer edecektim. Dilara her gün dışarıdaydı,  ben okuldan başka bir yere gitmiyordum. Babam izin  vermiyordu. Benim de gezip eğlenmeye  hakkım  vardı.

" Tamam. Şurada ineyim ben . Teşekkürler. "

Ben eve girene kadar beklemişti beni . Yukarı çıktığımda babamın gelmiş olduğunu anladım çünkü kapıda ayakkabısı vardı , kabul edin çok zekiyim.Anahtarımla kapıyı açıp içeri girdim . Annem hemen koştu yanıma .
Anneme haber vermiştim geç kalacağımı o yüzden sorun yoktu.Odama geçip üzerimi değiştirdim.E postama yeni bir mesaj gelmişti.

" Bugün takıldığın çocuğu beğendim ve o seni seviyor . Enes'i boşver.  " Bu salak beni mi takip ediyordu. Bilgisayarı kapattığım sırada babam daldı içeriye. Kapı  çalma adeti yoktur kendisinin. Ama Dilara  salağının  odasına  girerken  destur ister öyle  girer.

" Neredeydin sen? "

" Arkadaşımla birlikteydim baba . " Baba kelimesini bastırarak söylemiştim.

" Bir de cevap veriyor . Kız kısmı bu saatte ne arar dışarıda? Ne arayacak erkek arar. " dedi sinirli sinirli. Uzunca yüzüne baktım.

" Evet haklısın o yüzden Dilara akşamları dışarıda değil mi? " Yanağımdaki acıyla ona döndüm bana vurmuştu.

" O benim kızım , onun hayatı beni ilgilendirir! "

" Hatırlarsan ben de senin kızınım! " dedim gözlerim dolu dolu.

" Değilsin sen evlatlıksın Öykü!"

" Evlatlık mı? Ne diyorsun sen baba?"

O sırada dolmuş gözleriyle annem girdi içeri . " Sen ne yaptın? Neden söyledin ona! " diye bağırıyordu babama. Sendeleyerek  duvara tutundum.

" Öykü  biz sana söyleyecektik ama bizi bırakırsın diye çok korktum.Lütfen otur konuşalım anneciğim." Yüzümü  yere eğip halıyı  inceledim.

" Bırak ne hâli varsa görsün Türkan, bana bak şimdi pılını pırtını topla ve defol bu evden. " dedi babam annemi odamdan çıkarırken. Gözyaşlarıma engel olamamıştım , ne yapacaktım ben? Nereye gidecektim? Eşyalarımı  toparlarken  bunu düşünüyordum. Ayşe teyzem, o bana sahip çıkar. Evet,  onu aramalıyım. Ama önce istenmediğim şu evden çıkayım. Ben onlara ne yapmıştım  ki? Daha doğrusu  babama ne yapmıştım? Ondan para bile istemiyordum  okula yürüyerek  gidiyordum. Bazen cebimde  harçlığım bile olmuyordu.

Artık ağlamayacaktım, bitti Öykü ağladın bitti. Şimdi güçlü ve umursamaz kız olmanın tam zamanı. Burnumu silip odamın kapısında sırıtarak bakan Dilara'ya döndüm.

" Beklediğim gün geldi, artık anne ve babamı paylaşmak zorunda değilim."

Ah be Dilara keşke biraz büyüsen. Tamam anlaşamıyoruz ama keşke bir kez olsun yanımda olsaydın. Ağladığımda gözyaşımı silseydin.Sen hep benim mutsuzluklarımla mutlu oldun. Keşke be keşke seninle iki kız kardeş olabilseydik..