E-18

9K 416 30
                                    

*Enes*

Sabah uyandığımda yatakta tek başımaydım. Öykü  sanırım kahvaltıyı hazırlamak için benden önce uyanmıştı.Odadan çıkıp mutfağa indiğimde onu bulamamıştım , kahvaltı bile hazır değildi.

" Öykü! " Seslenişime hiç bir karşılık alamamıştım. Bir şeyler atıştırmak için buzdolabına yöneldiğimde , buzdolabının üzerine yapıştırılmış o notu gördüm.

- Eşin ölmek üzere , sen hâlâ kahvaltı derdindesin be Enes. Bahçede yeni kazılmış alanı göreceksin . Git ve onu oradan çıkar , fazla zamanı kalmadı-

Mutfaktan uçarcasına çıkıp kapıya koştum. Dışarı çıktığımda rüzgar tüm şiddetiyle esiyor ve ağaçlar bundan nasibini alıyordu.Yeni kazılmış alanı gördüğümde rahatlamıştım. Yerde duran küreği alıp toprağı kazmaya başladım.

Yaklaşık yarım saattir uğraşıyordum , gavurun tohumları nasıl kazmışlardı bunu böyle? Öykü'nün elini görünce küreği atıp üzerindeki toprakları temizleyip onu oradan çıkarttım. Öksürmeye başladığı sırada korkudan tuttuğum nefesimi dışarı verdim.

" Öykü, iyi misin? " Zar zor nefes alıyordu.

" Enes , o beni canlı canlı gömdü! Ölüyorum  sandım." Ona sıkıca sarıldım.

" Geçti güzelim, geçti. " Onu kucağıma alıp eve girdim.Merdivenlere yöneldiğim sırada gözüm dolabın üstündeki nota kaydı , artık yoktu. Birisi, Öykü'yü  öldürmeye çalışırken bir diğeri onu kurtarıyordu. Öykü  yarı baygın bir şekilde banyoda klozetin üzerinde oturuyordu. Onu kucağıma alıp duşa soktum..

Öykü*

Uyandığımda sanki 10 gündür uyumuş gibi , sanki her yerime masaj yapılmış gibi kendimi dinç hissediyordum. Yataktan kalkacağım sırada üzerimdeki bornozu farkettim.

" Enes!! Buraya gel! "

Enes bir kaç dakika içinde odaya girmişti. " Ne oldu aşkım?"

" Elinin körü oldu! Sen nasıl yaparsın böyle bir şeyi? Ya ben sana güvendim . Beni nasıl  duşa  sokarsın  sen?"

" Kızım! Sen ölümden döndün , merak etme fazla bakmadım. Hem baksam ne olur lan , karımsın benim . Şimdi kalk , giyin ve aşağı gel . Yemek yiyeceğiz , daha sonra neler olduğunu anlatacaksın. "

Kapıyı çarpıp çıkmıştı. Aslında  haklıydı,  kocamdı  o benim. 

**

Giyinip aşağı indiğimde beni harika bir masa bekliyordu. Enes bana börek ve makarna yapmıştı, canım yaaa. Börek hatırına onu affedecektim.Karnımı doyurduktan sonra ona zarfın içindeki nottan , resimden bahsettim. Gece de kenafir gözlüyü görüp bahçeye çıktıktan sonra başıma gelenleri anlattım.

" Beni gömen kişi  bir kadındı. Ben onun çocukluğunu çalmışım,  öyle dedi. "

Montumu alıp Enes'in peşine takıldım. Arabaya binip annemin yanına gitmek için yola çıktık.

" Sen beni nasıl buldun?" dedim Enes' e dönerek. Derin bir nefes  aldı.

" Biri dolaba senin orada olduğunla ilgili bir not yapıştırmış. "

" Enes , biri beni öldürüyor diğeri diriltiyor farkında mısın? Ben artık korkmaya başladım. "

Kafa salladı evin önüne arabayı parkederken. Kapıyı babam açmıştı , yüzü soluk bir şekilde . Sanki hiç uyumamış gibiydi.

" Annem nerede? " Babam bizi bir odaya çıkardı. Annem yere oturmuş , kafasını duvara yaslamış ağlıyordu. Hemen yanına çöktüm.

" Dün gece birisi anneni aradı , o da iki yıl önce olan şeyleri hatırladı kızım , kendine gelir birazdan." dedi babam gülümsemeye çalışarak. Annemin elini tuttum.

" Anne , iki yıl önce çalıştığın akıl hastanesinden neden ayrıldın? Ne oldu orada? "

Annem kafasını kaldırdı , gözleri kıpkırmızı olmuştu. Sonra oturduğu yerde  doğruldu.

" Bir hasta vardı , adı Harundu. Beni karısı sanıyordu , seni de kızı. Sen o zamanlar küçüktün , seni evlatlık verirsem belki senin peşini bırakır diye düşündüm. Öyle de oldu , ama bu sefer beni rahat bırakmadı. Defalarca polise gittim ama hiç bir sonuç alamadım. Seni evlatlık vermek zorunda kalmıştık." dedi annem bir çırpıda.

Anneme bir şey söyleyip de onu daha fazla korkutmak istemiyordum , elimde delil de yoktu zaten. Annemden akıl hastanesinin adresini aldıktan sonra yola koyulduk.

***

" Beyefendi size hastaların bilgilerini vermeyeceğim , şimdi gider misiniz ? " dedi kibarca hastanedeki görevli kız.

Enes kızı oyalarken bir yolunu bulup arşiv odasına girmiştim. İki yıl önceki dosyayı bulmam biraz zor olmuştu ama bulmuştum.Dosyayı alıp çantama koydum ve hemen odadan çıktım. Kameraya görünmemeye çalışıyordum.Arabaya bindiğimde rahatlamıştım . Enes'i beklerken biraz dosyayı karıştırma fırsatı bulmuştum.

Harun denilen adam , kenafir gözlüye hiç benzemiyordu. Sanırım estetik ameliyatla yüzünü değiştirmişti.Bu adam üstüne üstlük evliydi , 3 yaşındaki kızını kendi elleriyle boğup öldürdükten sonra akıl sağlığını yitirmişti.Beni kendi kızı sanıyor ve tekrar öldürmek istiyordu.

- Bölüm aceleye geldi , bir sonraki bölüm biraz geç gelebilir. Planladığım bir şeyler var . Sanırım hikayede hızlı yol aldık , planladığım kurguyu tamamlayıp hikayeyi bitireceğim .

Not : Finale az kaldı

EVRİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin