" Ben çok heyecanlıyım avrat " dedi Enes kantinde tostu midesine indirirken . Elindeki tostu alıp ucundan ısırdım , bize doğru gelen siyah gözlü taşı görmemle tostu Enes'in eline tutuşturup arkamı döndüm .
" Merhaba ufaklık. " Nefesini ensemde hissetmemle ürperdim . Arkamı dönüp bana yiyecekmiş gibi bakan Mert'e yalandan gülücükler saçtım . Şimdi siz Mert kim diye soruyorsunuzdur kendi kendinize . Hemen açıklayayım .Mert ve ben çocukluk aşkıydık. Türkan annemin eski bir komşusu vardı, adı Emine idi. Emine teyzenin bir oğlu vardı benden 2-3 yaş büyüktü. Onlar apartmandan taşınınca iletişimide kesmiştik. Mert ile bir iki defa facebooktan konuşmuştuk.
Enes'in kolumdan çekiştirmesiyle kendime geldim , karşımda sinirden kıpkırmızı olmuş bir adet Enes vardı . Mert'in üstüne saldırmasın diye elini tutuyordum .
" Sen benim k- " Elimle ağzını kapatıp susturdum. Evli olduğumuzu kimsenin bilmesini istemiyordum. Enes'in kulağına yavaşça fısıldadım .
" Enes , benim yakışıklı erim . Şimdilik kimse bilmesin lütfen. "
" Tamam , peki . Ben sınıfa çıkıyorum."
Elini elimden hızla çekip yanımdan ayrıldı. Aman tribini yesinler, benim çocukluk aşkım var. Mert'in kolumu çekiştirmesiyle korkudan yerimde sıçradım . Simsiyah gözleri fıldır fıldırdı , arada bir avını gözleyen kartal gibi gözlerini kısıp kızlara bakıyordu . Sonra umduğunu bulamayınca bana dönüp gülümsüyor , kolumu çekmeye devam ediyordu .
" Bakın burada kim varmış . Okulumuzun şişko eziği , gerçi şuan şişko değil ama yakında 150 kiloya ulaşır , vinçle gider gelir okula."
" Ay şuna bak. Cipsin yanında verilen gazoz. " dedim benimle alay etmeye çalışan kıza. Sonra ekledim. " Okuldan sonra kuaföre koş kız, dibin gelmiş."
Mert hâlâ bana şok olmuş gibi bakmaya devam ediyordu. Gidip kocamı bulsam iyi olurdu.Sınıfa çıktığımda Enes'i kafasını sıraya koymuş , uyuklarken buldum. Uyandırmamaya dikkat ederek sessizce yanına oturduğumda boğuk bir sesle ;
" Öykü, yanımdan gider misin?" dedi . Son derece kırıcı bir ses tonu vardı , ayağa kalkıp çantamı aldım.
" Akşam görüşürüz." dedikten sonra sınıftan çıktım. Bugün son derse girmeyecektim çünkü Selçuk ile buluşacaktım .
*Selçuk*
Vanilyalı parfümümü de sıktıktan sonra arabanın anahtarını alıp evden çıktım. Dün benim küçük , aptal kardeşim beni aramış ve özlediğini söylemişti. Olaylar gittikçe büyüyordu ve ben ne yapacağımı bilmiyordum. Dilara'yı çok özlemiştim. Onu öldürmek istememiştim ki hepsi Öykü'nün yüzündendi.
Öykü'yü okul forması ile görünce gülümsedim , beni görünce el sallayıp yanıma geldi. Küçükken de böyle salaktı , ona kötülük yaptığımı bile bile peşimden ayrılmazdı.
" Selam. " dedi bana bakarak . Daha sonra ellerini , saçlarıma doğru götürüp sıkıca kavradı.
" Seni çok özledim Selçuk."
Birlikte biraz oturup bir şeyler içtik , daha sonra kalkmak için müsade istedi.
" Yine görüşelim." dedim gözlerinin içine bakarak. Kafa sallayıp hızla yanımdan uzaklaştı.
Öykü*
Selçuk'un saçından aldığım bir tel ile eve gittim. Bir poşete Selçuk'un örneğini , diğerine de kendi örneğimi koydum.
Enes bu DNA örneklerini amcasına götürmek için evden çıkmıştı. Evet , onun amcası Türkiye'nin en iyi cerrahıydı , onun yardımıyla birkaç saat sonra sonucu öğrenebilecektik.Enes gideli neredeyse 2 saati geçmişti. Onu beklerken yemek yapmış , televizyon izlemiş , 3 paket çikolata yemiş , 4 bardak kola içmiş ve bir kase cips yemiştim . Bence de oha , bencede yuh . Bence de boşanıp semerimi yemeliyim .Enes yüzünde ciddi bir ifadeyle içeri girdiğinde 6. çikolatalı kekimi yiyordum.
" Selçuk senin abin , DNA larınız % 99.99 uyuşuyor. "
" O - o zaman ailemi bulmama çok az kaldı. " Enes'in suratı düştü.
" Beni bırakıp gidecek misin? "
" Benim ailem sensin. Sen de geleceksin benimle , beraber bulacağız onları."
Enes başımı okşayıp sıkıca kendine çekti beni. Güven kokuyordu , huzur kokuyordu.
🎶Acayip hayvanlara benziyirsen acayip hayvanlara benziyirsen 🎶
Enes' in telefon zil sesi kulağıma geldiğinde kahkahalarla gülmeye başlamıştım.Enes mahcup olmuş bir şekilde telefonunu cebinden çıkarıp açtı.
" Adresi mesaj olarak at bana , hadi görüşürüz. "
Ne kadar da netti . Uzun uzun konuşmayı sevmezdi , mesajlaşmayı bile sevmezdi. Telefonu kapattıktan sonra gelen mesajı açıp bana gösterdi.
-2 Saat Sonra-
Enes ile birlikte ailemin yaşadığı yere doğru arabayla gidiyorduk. Çok heyecanlıydım , çok da mutlu.Enes bir evin önünde durmuştu. Ben küçükken burada mı koşup oynamıştım.Onlara ait tek bir şey hatırlamıyordum ama bazen eskiye dair şeyler hatırlıyordum Türkan anneme sorduğumda bunun beynimin bir oyunu olduğunu söylerdi. Arabadan inip koşarak zili çaldım . Kapıyı bana benzeyen bir kadın açmıştı.
" Ben , şey.." Kadın beni görünce ağlamaya başlamıştı. Kadının ağlama sesine koşarak gelen adam da ağlamaya başladı.
" Siz benim anne ve babamsınız." dedim onlara sarılarak.
Eve girdiğimizde her yerde Selçuk'un resimleri vardı , benim sadece bir tane resmim vardı . Ben o resimde 2-2,5 yaşlarında ya vardım ya yoktum.
" Selçuk , bize söz vermişti seni bulacaktı ama bulamadı. "
O sırada bir ses geldi ,bahçe kapısı açılmıştı. Selçuk ıslık çalarak içeri girdiğinde neye uğradığını şaşırmıştı .
" Kardeşin geldi , hadi ona sarıl. "
Selçuk bana nefretle bakarak belinde sakladığı silahı çıkararak bana doğrulttu.
" Onu bulmayın diye neler yaptım biliyor musunuz ? Ben sevdiğim kadını , doğmamış çocuğumu öldürdüm. Ama o rahat durmamış , ölümü hak etmiş. Üzgünüm kardeşim , sen de öleceksin. "
Gözlerimi kapatmış acıyı bekliyordum . Birazdan kurşun vücudumu delip geçecekti .Silah sesini duyduğumda acıyı beklemiştim fakat , acı yoktu . Gözlerimi açtığımda Selçuk yüzüstü yatıyordu. Hemen bahçe kapısına baktım, bahçede ağaçların arasında siyah kapüşonlu biri vardı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVRİM
ChickLitHayatı boyunca yiyip yiyip kilo almayan kızlara beddua etmişti , onlar gibi olmak istemişti. Her sinirlendiğinde kendini yemeğe veriyor, mutlu oluyordu . Ta ki isimsiz e postalar alana kadar . Sıradan bir hayatı olan Öykü o günden sonra bir daha e...