E-34

3.1K 126 7
                                    

*Enes*

Saat ikiye geliyordu komodinin üzerinden bir antidepresan daha alıp ağzıma attım. Ellerimle saçlarımı karıştırıp odadan çıktım. Öykü'yü  oradan çıkarıp sıcacık odamıza götürecektim.

Bana nefretle bakıyordu, bakmaya doyamadığım ela gözlerinden yaşlar akmıştı.

" Bakma öyle. Kendimde değildim bir anlık sinirle öyle davrandım özür dilerim."

Onu çözüp ayağa kaldırdım. Tek kelime etmemişti. Çatı katını kilitleyip Öykü'yü  odaya indirdim.

" Beni kızıma götürür müsün?"

Bir eliyle de gözlerindeki yaşı siliyordu. " Önce güzel bir duş al sonra yemek yiyelim. Biraz kendini toparla böyle mi çıkacaksın onun karşısına? "

Kafa sallayıp banyodan sonra giymek için kazak, tayt, hırka , çorap alıp banyoya girip kapıyı kilitledi.

Öykü *

Duş almak çok iyi gelmişti. Saçlarımı kurutup düzleştirici tarak ile de taramıştım. Yüzüme hafif bir makyaj yapıp odadan çıktım. Enes dışarıdan yemek söylemişti. Masada karşısına oturup pizzamdan bir dilim alıp yemeye başladım.

" Sana vurduğum için özür dilerim."

Bardaktaki koladan bir yudum alıp Enes'in yüzüne baktım.

" Evrim bana yardım etti. Sana her şeyi anlattım zaten. "

" Bize parti gecesi mesaj atan oydu dimi? Senin peşinde olan herif oydu."

" Evet. Bana yakın olup güvenimi kazandıktan sonra öldürecekti beni ama Ecrin'in planladığı her şeyi öğrendi. Onun bir suçu yok. "

" Bundan sonrasına karışma. Karnını doyur , gidelim kızımızı alalım." dedi Enes gülümseyerek.

" Tamam. " dedim pizzamdan kocaman bir ısırık alırken.

*Demir*

Çisem'i uyuttuktan sonra televizyonun karşısına geçmiş Arya'mın getirdiği patlamış mısırı yiyordum. Daha kardeşimi yeni bulmuşken kaybetmiştim. Onun emanetiydi Çisem bana.  Annesinin küçüklüğü karşımda duruyordu sanki. Yaşasaydı 20 yaşında olacaktı benim Öykü'm.

" Yarın Çisem'i annesinin mezarına götürmek istiyorum, bir sorun olur mu senin için?" dedi Arya çikolatasından yerken.Bahçe kapısının açılıp kapandığını duydum.

" Buna gerek kalmadı sanırım.."

Öykü'yü görmemle koltukta sıçramam bir olmuştu. Hemen koşup ona sarıldım.O kadar özlemiştim ki onu. Öldüğünü öğrendiğimde bir süre tepki verememiştim ama sonra her gece ağlamıştım gizli gizli. O şimdi buradaydı , karşımdaydı kanlı canlı.

Hasret giderdikten sonra salona geçmişti kızlar. Bizde Enes ile mutfağa geçip oturduk.Enes bana kısaca bahsetmişti Öykü'nün  kendini neden öldü gösterdiğinden. Daha 20 yaşındaydı ama çok olgundu benim kardeşim.Enes ile mutfakta çay içerken Arya kucağında  Çisem  ile salona geçiyordu. Tam salona geçecekken kapı çaldı. Kapıyı açtığımda Melisa'yı görmeyi beklemiyordum.

" Benden ayrıldın ama bitmedi Enes. Biz ayrılmadık" diye cırladı Enes'in üzerine  yürürken.

" Melisa bak ben.. " Enes lafını  tamamlayamamıştı. Melisa arkamızdaki birine dehşetle bakıyordu.

Öykü *

Küçük bir oyundan kimseye zarar gelmezdi. Sen misin yokluğumdan yararlanmaya çalışan ." Arya , sen de görüyor musun ? Koltukta oturan Öykü mü? "

" Melisa sen iyi misin canım? Öykü  öldü ya!  " Arya gülmemek için zor tutuyordu kendini.

Ayağa kalktım. Melisa'nın karşısına geçtim.

" Bundan sonra ensendeyim. Kocamdan uzak dur , şimdi bir daha karşımıza çıkmamak üzere gidiyorsun!"

Melisa kafa sallayıp evden fırlayıp kaçmıştı. Melisa'nın arkasından katıla katıla gülmüştük.O sırada abimin kucağındaki kızımı farkettim. Kucağıma gelmek istiyordu.

" Anneciğim , ben seni çok özledim mis kokulum benim. "

Bana 'kim bu ya ' dercesine bakıyordu. O sırada Enes koluma dokundu, arkamı döndüm.

" Kızımıza merhaba demek ister misin? Hadi al kucağına. "

Kucağıma aldığımda kıpır kıpırdı kızım, aynı benim kopyam.

" Annee!" dedi birden.

Bana anne demişti.

-1 Ay Sonra-

" Sevgilim, hazır mısın? "

Enes yanında Çisem ile odaya girdi. Çisemin üzerinde pembe bir elbise vardı.

" Ooo tatlı kız kim için hazırlandın bakalım?" dedim kocamın papyonunu düzeltirken.

" Annee" dedi kıkırdayarak. Çisem sessiz ve sakin bir bebekti. Sadece sinirlenince huysuz olurdu.Sinirlendiğinde de  tam bir cadı olurdu.Biz Enes ile sade bir nikah yapmıştık. Ben gelinlik giymediğim için Enes zorla gelinlik giydirmişti bana. Tanıdığımız herkesi davet etmiştik düğüne.

Türkan annemler de gelmişti. Yanlarında da komşumuz yani eski komşum Canan teyze vardı. Bana ayıplayan gözlerle bakıyordu.

" Hoşgeldiniz " dedik Enes ile birlikte. Enes tek tek davetlilerle ilgilenmişti. O sırada kapıdan Evrim girdi. Yanında da bir kız vardı el ele tutuşuyorlardı.

" Sen mi çağırdın bu herifi? " dedi Enes kolumu sıkarken. Kolumu kurtarıp Evrim'i karşılamaya gittim.

" Gelmene çok sevindim. " dedim ona sarılarak. Yanındaki kıza döndüm.

" Çocukluk aşkım. Bulduk birbirimizi. Geç oldu ama bir daha bırakmaya niyetim yok. " dedi Evrim gülerek. Onu ilk kez böyle mutlu görüyordum.

" Ben Alya. Evrim daha on yaşındayken tanışmıştık. Aşık olduk birbirimize. Tabi çocuk aklı , ne anlıyorsak aşktan. 2-3 yıl sonra onlar taşındılar. On sekiz yıl sonra tekrar buldum onu , hileyle de olsa buldum işte."

" Bu konuyu detaylıca konuşucaz Alya. Çok merak ettim. Hem ben senin görümcenim sana daha görümcelik yapıcam. " dedim gülerek.

O sırada biri tarafından hızla kenara çekiştirildim. Kafam Enes'in kaslı göğsüne çarpmıştı. Dans etmeye başladık. Daha sonra nikahımız tazelenmiş , biraz daha eğlenip eve gitmiştik. Evde imam nikahımız kıyılmıştı.

Tekrardan helali olmuştum kocamın. Evdeki misafirler gittikten sonra üzerimi değiştirip pijamalarımı giymiştim. Enes ile birlikte kızımızı uyuttuktan sonra odamıza geçmiştik.

" Evrim ile çok yakınsın. "

" Enes ben onu kardeşim gibi görüyorum. Abim yaşında. Ben onunla görüşmeye devam edeceğim. Evleniyor zaten yakında. Görümcelik yapıcam onlara!"

Enes güldü. " Yarın Dilara geliyor. Sen öldükten sonra buradan uzaklaştılar." Sonra ne dediğini  anlayıp  düzeltti. " Yani sen gittikten sonra. " 

" Onları da özledim. Hem de çok ."

" Hazır kızımız uyuyorken ona kardeş mi yapsak? "

" Daha ona annelik yapamadım Enes. Ben yorgunum hem sana kızgınım da . Yokluğumdan faydalanıp Melisa ile görüştün, beni bulmasaydın şimdi bu yatakta onunla yatacaktın. " Yatakta doğruldum.

" Yoksa yattın mı? " Oflayarak tişörtünü çıkarıp yüzüme fırlattı.

" Saçmalama aşkım. Elini bile tutmadım yemin ederim." Sarıldı sıkıca.

Kısa süre sonra horlamaya başlamıştı.Bende yanı başımdaki gece lambasını kapatıp uyumaya başladım.

EVRİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin