EVRİM

E-26

  Burada çok da iyi şeyler olmamıştı. Ben bu evde neredeyse yanarak ölecektim.Enes ile birlikte gizlice eve girip işe yarar bir şey var mı diye ortalığa bakıyorduk. Ecrin'in çürüyen bedenini gördüğüm odaya girdim.

Yatak hâlâ duruyordu, komodinin üzerinde Haldun , Ecrin ve isimsizin birlikte olduğu bir resim vardı. Resmi çerçevesinden çıkarıp çantama koydum. Yatağın altındaki kutu dikkatimi çekmişti. Hemen açıp baktım. Ecrin'in sahte ölüm belgeleri , şuanda yaşadığı yer ve ona ait bir resim vardı. Dün abimin evindeki kız. O kesinlikle isimsizin kızıydı.

Ama nasıl olurdu? İsimsiz onun öldüğünde 3 yaşında olduğunu söylemişti. Muhtemelen yalan söylemişti.Kutunun dibindeki kağıdı görünce heyecanlanmıştım. Enes endişeyle odaya girdi.

" Aşkım , gitmemiz lazım. Sanırım komşulardan birine rahatsızlık verdik, polisi arayacağını söyledi. "

Elimdekileri kutuya tıkıp , kutuyu da elime aldıktan sonra odadan çıktım. Park yerindeki arabaya ulaştığımızda derin bir nefes aldım. Kutuyu kucağıma alarak koltuğa oturdum.

Biraz uzaklaştıktan sonra Enes arabayı durdurdu. " Elimizde neler var hatun? "

Kutunun içindekileri çıkardım.

" Sahte ölüm belgesi, kıza ait güncel bir resim, yaşadığı yer ve bir kağıt. Bir bakalım ne yazıyor?"

Kağıdı çıkarıp sesli bir şekilde okumaya başladım.

- Tekrar merhaba , bu kutuyu bulacağını biliyorum çünkü Ecrin harekete geçecek mutlaka. Sana yalan söyledim, kızım o zamanlar on yaşlarındaydı. Kendi kendine annene ve sana kin beslemiş, babasının başka bir kadına aşık olduğunu kabullenemedi. Yurt dışından gelen bir ilaç ile yavaş yavaş babasını delirtmeye başladı. Onu desteklemiyordum ama Harun'a yardım da edemiyordum.  Harun her şeyin farkındaydı. Sizi korumak için peşinizde dolaşıyordu , ama annen yanlış anlamıştı. Ve sen  üç yaşındayken seni Orhan adında birine evlatlık verdi. Selçuk ve Dilara sana oyunlar oynarken Ecrin sizi uzaktan izliyordu. Canlı canlı gömüldüğün gün seni gömen Harun değil , kızımdı. Bahçede onu görmüştün çünkü Ecrin'i vazgeçirmeye çalışıyordu.   Sen benim evimi bulduğun gün onu arka balkondan evden çıkardım. Sahte ölüm belgeleri çoktan hazırlanmıştı. Kısacası , gerçek isimsiz Ecrin. Kardeşin Selçuk'u da o tehdit etmiş, seni öldürmesi  için ama Harun engel oldu. Selçuk'u vuran oydu. Ecrin yakalanmadıkça sana ve çocuğuna rahat yok. Ecrin'in evine git ve çalışma odasındaki çekmecede sakladığı dosyaları , resimleri al. Onu evden uzaklaştırmak da sana kalmış. Abin ona tutulmadan gerçekleri ortaya dök. Çekmecede bir video kayıt cihazı da bulacaksın içinde bir  kayıt cihazı var , şifresini sadece ben biliyorum .  Şifresi Enes'in doğum tarihi.Kolay gelsin ufaklık- "

" Vay be! Film gibi değil mi sence? Evden uzaklaştırma işini bana bırak. İkisini 4-5 saatliğine oyalayacak bir şey bulurum. Sen de şu dosyaları kurcalarsın, eve gidip plan yapalım sonra işe koyulalım."

¤¤¤

Elimizdeki delilleri inceledikten sonra odaya çıkıp hazırlandım. Siyah sıfır kollu bir tişört , siyah jean , siyah deri ceket , siyah botlar ve siyah eldivenlerle hazırdım.

Enes çoktan abimi ikna edip Ecrin ile tekne turuna göndermişti. Bizde arabaya binip Ecrin'in evine doğru yola çıktık.

Eve geldiğimizde hayal kırıklığı yaşamıştık. Her yer güvenlik kameraları ile donatılmıştı. Enes yüzünü kameraya göstermeden balkondan tırmanıp içeri girdi.Kapının önünde dikilmiş beklerken kapı açıldı. Benim ponçiğim halletmişti kamera işini çoktan.

" Kameraları devre dışı bıraktım hatun. Beni takip et , hemen işimizi halledip çıkalım şuradan."

Çalışma odasına girdiğimde her yer örümcek ağları ile kaplıydı , sanırım buraya uzun zamandır girmiyordu. Aklıma gelen şey ile sırıttım.Belge ve dosyaların bulunduğu çekmeceyi açıp işime yarayacak şeyleri aldım. Bu kağıtlarda ailemle , abimle , benimle hatta Arya ile ilgili  araştırma yapılmıştı. Arya'nın neden gittiğini anlayabiliyordum artık. O da isimsizden nasibini almıştı.

Belgelerin hepsini çantama koyacağım sırada Ecrin'in buraya bakabileceği aklıma gelmişti. Odanın köşesindeki fotokopi makinesine yaklaşıp belgelerin fotokopisini çekip asıllarını yerine koydum. Zeka fışkırıyor maşallah.Dolapları araştırıp isimsizin bahsettiği video kayıt cihazını buldum. Şifreyi girip içindeki kartı aldıktan sonra tekrar yerine koydum kayıt cihazını.
Çalışma odasından çıktığımda Enes'i kapının tam dibinde buldum. Beklemekten yorulmuştu ponçiğim.

" Sevgilim , çok az bir işim kaldı. Hadi gel , şu kızın DNA'sı için bir şeyler bulalım. "

Kapı kapı dolaşarak kızın yatak odasına girmiştik. Odadaki banyoya girip tarakları kontrol ettim. Tarağın üstündeki saçları küçük bir poşete koyup çantama attım. Sanırım işimiz bitmişti. Hemen evden çıkıp arabaya bindik. Biz evden uzaklaşırken aynadan abimin arabasını görüp derin bir nefes almıştım.

¤¤¤

" Cengiz bu saçları adlî tıpa yolladın değil mi ?Oradan gelecek sonuçtan sonra detaylı bir araştırma yapacağız. Bizim hakkımızda araştırma yapmış. " dedi Enes tıslayarak.

" Yenge söylesene nasıl bu kadar şeyi topladın ? Kız belgeleri yerinde bulamazsa sizden şüphelenecek."

" Sen yengeni ne sandın gülüm? Fotokopi çektim, asıllarını bıraktım. Her neyse , isimsiz Arya'yı da araştırmış elimizde yeterince delil var . Abime bahsetmek istiyorum artık. "

O sırada kapı çaldı. Abim gelmişti , onu yemeğe davet etmiştik. Enes gidip onu karşıladı.Yemeğe oturduk , tam bir şey söyleyecekken abim beni susturdu.

" Ne söyleyeceksen söyle artık."

" Abi , şey. Şu görüştüğün kız. O isimsiz yani gerçek isimsiz. Arya hakkında , senin hakkında , benim hakkımda bir sürü araştırma yapmış. " dedim Cengiz' e işaret ederken.

Cengiz koşarak bulduğumuz delilleri getirdi.

" Biliyorum " dedi abim kafasını kaşıyarak.

" Her yerde Arya'yı arıyorum ama bulamıyorum. Ecrin'in isimsiz olduğunu biliyordum. Çünkü Haldun yani eski adıyla Harun bana bir mektup bırakmıştı. Kızının yaşadığını , benim peşimde olduğunu söylemişti. Biraz tarif etmişti mektubunda. Kendini tehlikeye attığın yeter, bundan sonrasını ben hallederim. "

" Arya onun elinde olabilir. Onu bulmadan rahat edemem ben. Benim yüzümden gitti , benim peşimde olan bir gerizekalının yüzünden gitti. Zarar görme diye. Ben çok kötü bir insanım , her şey benim yüzümden , sen acı çekme diy- " Sözlerimi tamamlamamı engelleyen karnıma saplanan koca bir ağrıydı.

" Bebeğim!"

---

" Hastanın nabzı çok düşük, bebeği kaybedebiliriz. İkisinden birini kurtarmamız gerekecek. Bebek   mi yoksa eşiniz mi ? "