" Öyküüü!! "
Enes'in bana seslendiğini duyduğumda paketteki makarnayı kaynayan suya boşaltıyordum.Ona cevap vermek yerine dolaptan çıkarttığım yeşillikleri yıkayıp hızlıca doğradım.
" Kızım cevap versene lan , ödüm koptu."
Bant getireyim de bantla dememek için kendimi zor tutmuş , elimden bıçağı bırakarak arkamı dönmüştüm. Arkamı döndüğüm an beni göğsüne bastırmıştı.
" Şey , ben yemek yapıyordum özür dilerim. " Güldü ve beni kenara itti, ama müstakbel kocacığım böyle iyiydik. Makarnayı süzüp tencereyi lavabonun içine fırlattı. Sanki bir bok becermiş gibi artistik hareketler yapıyordu.Makarnalarım birbirine yapışmış resmen akraba olmuşlardı.
" Ayrılın siz kardeşsiniz! " Enes bana 'kim bu mal' dercesine bakıp göz devirdi.
" Beceriksizsin kızım! " Ona doğru hışımla döndüm. "Gerizekalı koala gibi sarılmasaydın mis gibi yemek olacaktı. "
Bana yav he he bakışı attıktan sonra makarnayı soslayıp kavurdu.Küsmüştüm işte , gitsindi kendi yesindi. Enes masayı kurarken odama çıkıp kitabımı açıp okumaya başladım.
**
*Enes*
Bu kız tam ergendi , ama çok masumdu. Diğer kızlar gibi değildi , beni sevmiyordu ama olsun. Selçuk şerefsizinde ne buluyorsa onu seviyordu , ona gitmek istiyordu. Ama 2 gündür hiç gitmek istiyorum lafını kullanmamıştı.
Yemeğimi yedikten sonra masayı toplayıp mutfağa geçtim. Ne kadar dağınık bir kızdı böyle.Şapşal yemek de yememiş , aç aç trip atıyordu bana.
Tam yanına gidecektim ki çalan zilin sesi beni durdurdu. Ağır adımlarla gidip kapıyı açtım , kimse yoktu. Kapıyı kapatacağım sırada yerdeki küçük kutuyu farkettim.Kutuyu elime alıp kapıyı kapattıktan sonra salona geçip kutuyu açtım .Bir not vardı.- Bunu kesinlikle Öykü'ye izletmelisin , dostunu düşmanını tanısın -
**
Öykü*
" Öykü, yavuklum aşağı iner misin? Görmen gereken bir şey var."
Yoksa bu mal , yok be tövbe tövbe.Yok artık , tövbe bismillah. Okuduğum kitabı bırakıp odadan çıktım.
Aşağı indiğimde Enes, DVD'ye bir şey takmış izliyordu. Beni görünce videoyu başa aldı.Gördüklerim karşısında neye uğradığımı şaşırmıştım. Nasıl yapabilirlerdi bunu bana? Biri sevdiğim adam , diğeri kardeşim. Selçuk beni sevdiğini söylemişti ama Dilara'ya aşk ile bakıyordu , hem de ne aşk. Beni nasıl kandırdıklarını konuşuyorlardı.
Ellerimi yumruk yapıp dizlerime vurmaya başladım. İsimsize de yardım ediyorlarmış , salak Öykü nasıl inandın nasıl güvendin!
" Sakin ol, ellerini gevşet! " Beni kucağına alarak odama çıkardı.Yatağa yatırdığında hâlâ titriyordum. Üzerime battaniye örtüp yanıma uzandı.Kafamı göğsüne yasladı , hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Aptalım ben, aptal.
**
Gözlerimi kırpıştırarak açtığımda Enes'in baklavaları ile karşılaştım. Ağzımdan akan salyaları elimin tersiyle silip kalktım.Odanın içindeki banyoda ılık bir duş alıp yanıma aldığım kıyafetleri giyip banyodan çıktım.Kendimi toparlamalıydım , ezik ezik durmamalıydım. Aklıma harika bir fikir gelmişti çoktan.
Hemen aşağı inip harika bir kahvaltı hazırlayıp Enes'e seslendim. İkinci seslenişim de hemen gelmişti.
Kahvaltımızı yaparken hiç konuşmuyorduk. Ağzıma iki tane sosis atıp konuşmaya çalıştım;" Onos , holo bonomlo ovlonmok ostoyor moson , ho? "
" Ağzındakini bitir de öyle konuş meleğim. " Sosisleri çabucak çiğneyip , bir yudum çay ile onları mideme gönderdim.
" Enes , hâlâ benimle evlenmek istiyor musun, hı ? "
Bunu söylerken o çayından büyük bir yudum alıyordu. Çayı yüzüme püskürttüğünde ufak bir küfür savurdum.
" Tabiki de kızım , hadi hemen evlenelim! " dedi bir çırpıda.
Yüzümden akan çayı peçete ile temizleyip ona gülümsedim.Onunla evlenip düşmanlarımı çatır çatır kıskandıracaktım. Düşünsenize kaslı , baklavalı bir kocanız var.
Tamam şimdi düşünmeyi bırakabilirsiniz çünkü nah size öyle koca.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVRİM
ChickLitHayatı boyunca yiyip yiyip kilo almayan kızlara beddua etmişti , onlar gibi olmak istemişti. Her sinirlendiğinde kendini yemeğe veriyor, mutlu oluyordu . Ta ki isimsiz e postalar alana kadar . Sıradan bir hayatı olan Öykü o günden sonra bir daha e...