ᴅᴇ'ᴀᴍᴏʀ|𝟾

|ANKA KUŞU|

JM- Jungkook ile aranızda bir şey mi var?

J- N-ne?

JM- Söylediğim şey gayet açık Jennie

J- Neden böyle düşünüyorsun? Üyeler de sürekli aynı şeyi ima edip duruyor.

JM- Beni yanlış anlama lütfen. Bu zamana kadar aklımın ucundan bile böyle bir şey geçmiyordu. Fakat üyeler özellikle de Yoongi hyung sürekli söyleyince ben de Yoongi hyung bir şeyler biliyor sandım. Özür dilerim...

Bir süre sustum ve söyleyeceğim şeyleri kafamda kurmaya çalıştım. Geçen 1-2 dakikanın ardından konuştum

J- Oppa yanlış anlamışsınız. Böyle bir şey asla olamaz-

Söylediğim şeyle gözlerinin parladığını gördüm. Gözlerinde ki parlaklıkla bir an sustum. Sonrasında kendime gelip konuşmaya devam ettim.

J- Sizleri sadece oppam olarak görüyorum. Doğrusu bu...Eminim ki hiç biriniz bana bu şekilde duygular beslemiyor.

Söylediğim son şeylerden sonra nedenini anlayamadığım bir şekilde gözlerindeki parlaklı gitmiş yerini duygusuzluk almıştı. Tam olarak gözlerimin içine bakıyordu. Gözlerimi gözlerinden çekmek istiyordum fakat yapamıyordum. Aradan 2 dakika geçmişti sanırım söyleyeceği şeyleri kafasında kurmaya çalışıyordu. Yutkunup zorla da olsa konuştu.

JM- H-haklısın

Yüzünde gözlerinden de anladığım sahte bir gülümseme vardı. Bunu titrek çıkan sesinden anlayabiliyordum. Yanımda ilk defa böyle kekelemişti. Sanki söyleyeceği şeylerden korkuyordu. Gözlerinde ki kahveler toprak gibiydi soğuk ve hiç bir duygu barındırmıyor.
Ne yani kırılmış mıydı? Hala birbirimizin gözlerinin içine bakıyorduk. Sanki gözleriyle bir şeyler anlatmak istiyordu. Fakat şuan gözlerinde görebildiğim tek şey kırgınlıktı. Gözlerimi kaçırdım ve zorlukla konuştum.

J- Oppa bir şey mi oldu?

Sesimin titremediğine şükrediyordum o ise boğazını temizleyip konuşmuştu.

JM- Hayır

Ne yani sadece hayır mı? Nedense gözleri hiç de öyle söylemiyordu.

J- Gözlerin nedense hiç öyle söylemiyor oppa

JM- Gözlerimi okuyamazsın.

J- Gözlerinde kırgınlık var.

Bir şey söylemek için ağzını açmıştı fakat sonrasında vazgeçti.

J- Oppa başka şeyler konuşsak daha iyi olur sanki

Hiç bir şey söylemeden sadece kafasını sallamakla yetindi.

Sessizce geçen bir kaç dakikanın ardından konuşmuştu.

JM- Okulun nasıl gidiyor? Seni rahatsız eden birileri var mı? Varsa söyle ben hallederim.

Sanki zoraki bir şekilde sormuş gibiydi veya sadece bana öyle gelmişti.

J- İyi gidiyor. Rahatsız eden birisi de yok.

Biraz kaba konuşmuştum. Bunu anlamış olacak ki okulu bırakıp farklı bir konu açmıştı.

JM- PD yarın çalışmalara başlayacağımızı söyledi. Çıkışımız için yaklaşık 2-3 ay var.

Haklıydı fazla boşlamıştık. Bu iyi değildi. Büyük ihtimal yarın hepimiz yorgunluktan ölüyor olacaktık. Bir kişi hariç "Jungkook".
Cevap beklediğini fark edince konuşmuştum.

J- Evet az kaldı. Dedim kısaca.

Bilmiyorlardı ki imzaladığım sözleşmenin 2 ay sonra biteceğini. Büyük ihtimalle tekrardan imzalayacaktım...