|Kontrolsüzlük|

349 16 174
                                    

DR- O piç sana ilgi duyuyor.

J- N-ne?

DR- Duydun beni. Ve asıl mesele ne zamandan beri ilgi duyduğu.

derken kalbim korkuyla atmaya başlamıştı.

J- Ne demek ne zamandan beri?

DR- Bak onda garip bir şeyler olduğunu en başından beri fark etmiştim. Senin güzelliğinle ilgili bir şey söylemişti hatırlıyor musun?

derken cümlenin yanlış anlaşılmaya ne kadar müsait olduğunu düşünmemle kendime kaşlarımı çattım. O neden benim güzel olduğumu düşünsün ki? Cidden şuan bunu düşünmem.. Derin bir nefes verip konuştum.

J- Evet. Ne alaka?

DR- Sana ne kadar güzelsin demek yerine o gerçekten güzel demeyi tercih etti. Parti günü. Sanki senin güzelliğini görmüş ve bunu onaylarmış gibi söylememiş mi? Ve zaten ardından kendini düzeltip 'yani anlattığın gibi.' deyip jin'in anlattığı gibi demeye getirdi. Neden kendini düzeltme ihtiyacı hissetti peki?

Derken artık gerçek anlamda korkmaya başlamıştım. Tüm bunları ben nasıl fark etmezdim? Tamam bana bakıyordu ama bu şekilde hissetmemiştim.

J- O-onu daha önce hiç görmedim.

dedim.

DR- Zaten öyle olması gerekiyordu.

J- Bu da ne demek?

dedim kaşlarımı daha da çatarak.

DR- O bir sapık demek.

Söylediği şeyle derin derin nefesler almaya başladığımda gözlerim dolmuştu. Ne yani? Ne zamandır peşimde olduğunu bilmediğim bir sapık mı çıkmıştı şimdi de başıma? Neden bu kadar şassızım ki ben?

Elimin üzerinde elini hissetmemle bakışlarımı ona çevirdim. Elini cekip Elimin üzerinde elini hissetmemle bakışlarımı oraya çevirdim. Elini çekip kendi bacağının üzerine koyup okşamaya başlamıştı. Bakışlarımı ona çevirdiğimde yüzünde güzel bir gülümseme olduğunu görmüştüm.

DR- Sapıklığının ne derece olduğunu bilmiyoruz. Ama büyük bir ihtimal zararsızdır. Aksi olsa bile korkma. Ben senin yanındayım.

dedi şefkatli bir sesle.

Elimi okşaması ve gülümsemesiyle bedenimde ki gerginliğin azaldığını hissetmiştim. Şuan aklıma dolan o kadar fazla düşünce vardı ki bunların gerçekleşme ihtimalleri beni geriyordu. Bundan kurtulmak için parmaklarımı parmaklarına geçirmiştim.

J- J-jung korkuyorum. Sen sürekli yanımda olamayacaksın ve bu..

deyip derin bir nefes bıraktığımda hemen konuşmuştu.

DR- Onun için böyle bir yalan söyledim.

dediğinde bir şey anlamamıştım.

DR- Nasıl yani?

gözlerimin içine bir iki saniye bakıp araba kullanmaya devam etti.

DR- Onun bakışlarının farkına varmıştım ama bundan emin olamıyordum bir türlü. Bugün sana bakarken ki bakışlarını yakaladığımda her şeyden emin oldum. Sana olan ilgisinin önünü kesmek için böyle bir şey yaptım. Ve zaten senin doktorum olduğunun bilinmemesini istiyordun ama senin tedavini onlar üzerinden gerçekleştirmek zorundaydım. Bunu sana daha önce de söylemiştim. O yüzden bu yolla hem Chan'in önünü kestik, hemde diğerlerinin doktorun olduğumu anlamalarına izin vermeden fiziksel tedavini yürüteceğim.

dedi.

Evet bunu biliyordum. Chan'in bizim daha önceden tanışma düşüncesini çürütmüş olacaktık. Ve diğerlerinin yanında daha da rahat hareket edebilecektik. Ters bir durum olma ihtimalinde artık müdahale edebilecekti ama.. Sorun onların nasıl inanacağıydı. Özellikle jimin'in. Derin bir nefes alıp verdiğimde birbirine geçmiş elimi tekrar okşamaya başladığında bakışlarımı ona çevirdim.

ᴅᴇ'ᴀᴍᴏʀ|𝟾Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin