|Sorgulanması gereken davranışlar|

106 10 119
                                    

yoğun bir şekilde yüzüme toplandıklarında görüş açım kapanmıştı.

J- Jong!

diye bir kere daha bağırdığımda Jong'un sesini duymuştum.

DR- Lütfen! Baba lütfen!

her şey birbirine karıştığında önümde ki her şey silikleşmiş ve yerini karanlığa bırakmıştı. Birden bire gözlerimi açtığımda nefes nefeseydim. Sık nefeslerim karanlık odada yankılanırken odağımı kaybetmiş gibi gözlerim nereye bakacağını kestiremedi. Ama görüş açıma takılan görüntüyle nefesim kesilmişti. Bu..

Bu J-jong'un göğsünde ki dövmesiydi. Çarmıha gerilmiş bir insan ve etrafında alevler kaplıydı. Tıpkı tabloda ki gibi ve rüyamda ki gibiydi..

Rüyamın hemen ardından bunu görmek kanımı dondurduğunda kilitlenmiş gibi bakışlarım dövmesindeydi.

Banyodan çıktığında havlunun diğer ucunun dövmeyi kapatmasıyla görememiştim ama şuan.. Kanlı canlı görüyordum işte. Ve kanımı dondurmuştu.

Hala titrerken Jong'un tekrardan bağırmasıyla zorla bakışlarımı ona çevirdim.

DR- Hayır!! Baba!!

O da kabus görüyordu. Benim gibi. O halde beni uyandıran şey onun acı içinde sayıklamalarıydı..

J- Jong?

diye seslenirken sesim o kadar kötü çıkmıştı ki hala rüyanın etkisinde olduğumu anlamam çokta zor olmamıştı.

Ellerini saçlarına götürüp sertçe çekiştirerek sayıklamaya başladığında hızla yerimde hafifçe doğrulup komidinin üstünde ki masa lambasını açarak ona döndüm.

J- Jong

diye sertçe seslenip ellerini tuttum. Ama saç diplerini o kadar sıkı kavramıştı ki bir türlü ayıramıyordum.

DR- Yaklaşma ona!!

derken acıyla yüzünü buruşturmuştu.

DR- Baba lütfen! Nolur ona dokunma!!

J- Jong!!

diye son sesle bağırdığımda gözlerini hızla açmıştı. Anında yerinde doğrulduğunda nefes nefeseydi. O kadar derin nefesler alıyordu ki şoka girebileceğini düşünmüştüm.

J- İ-iyi misin?

Cevaplamadı. Eliyle alnında ki terleri silerken hala sık nefeslerini duyuyordum.

Endişelenip ona yaklaşıp elimi koluna koyduğumda elimi sertçe ittirmişti. Kaşlarımı çattığım sırada bana dönmüştü. Bakışlarında ki boşlukla bana baktığında gerçekten kötü bir kabus gördüğünü anlamıştım. Tıpkı benim gibi..

Hala çok kötü göründüğü için az önce elimi kaba bir şekilde ittirmesini alttan almaya karar vermiştim.

J- Sadece bir kabustu. Her şey geçti.

deyip sakinleştirmeye çalışırken o burnundan bir nefes verip çarpık bir şekilde bana gülmüştü. Keyiften uzak bir gülüştü. Bu canımı sıkarken o bakışlarını benden çekip kafasını iki yana sallayarak gülüşünü kesmişti. Yavaşça yataktan kalkarken hala sessizliğini koruyordu.

Ne gördü bilmiyorum ama hem annesinin adını sayıklamıştı hemde babasının. Ailesini gördüğü kesindi. Sanırım ailesine fazlaca değer veriyordu.
Çünkü bir kabustan bile böyle olması bunu kanıtlardı. Şöyle bir düşününce.. Onun hakkında gerçekten de bir şey bilmediğimi fark etmiştim.

Ailesi ve yaşamı hakkında hiç bir halt bildiğim yoktu. Kendisi hakkında gördüklerimden öteye gidemiyordum. Ama o benim hakkımda her şeyi biliyordu. Hemde her şeyi. Kendimi bir yabancıya anlatmak gibiydi..

ᴅᴇ'ᴀᴍᴏʀ|𝟾Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin