~
"Hayır. Böyle ölemezdim. Ben Adrienne'ydim. Bu şekilde ölmeyecektim!"
~
Aaron odanın diğer tarafında ki masaya yaslandı. Kendi kendine düşücelere daldı. "Prens Aaron?" Uzun süren bir sessizliğin ardından sorum odayı doldurdu. Aaron'ın yere sabitlenen bakışları beni buldu." İmparatorluğa nasıl girdiniz?" Sorum Aaron'a ulaştığında dudağının kenarı kıvrıldı." İmparatorluğun kapısında muhafızlar etrafını sarmıştı. İmparatora haber için gönderilen muhafızın geri dönüşte yolunu kesip onun yerine geçtim." Kaşlarım havalandı.
Demek o kişi Aaron'dı. İçeri girmeyi kısa yoldan halletmişti. " O mektup da ne yazıyordu?" Başka bir soru sorduğumda Aaron'ın yüzü sert bir kayaya dönüştü." İmparatorluk için önemli bir şey." Gözlerimi hafif kısıp Aaron'a bakmaya sürdürdüm. Anlaşılan bana söylemeyecekti.
"Koruyucu Alex. Onu nasıl bulacağım?" Aaron kollarını göğsünde bağlayıp derin bir nefes alıp bana baktı." Onu da sen düşün." Cümlesi biter bitmez yüzünde sahte bir gülüş oluştu. Kaşlarımı çattım. " Koskoca İmparatorlukta onu hiçbir yerde bulamam. Hadi kısa yoldan İmparator sayesinde buldum diyelim. Onu nasıl öldüreceğim?" Aaron'ın yüzü tekrar ciddiyete büründü." Nasıl öldüreceğin beni ilgilendirmiyor. Bir şekilde nefesini keseceksin." Sinirle dişlerimi sıktım.
Neden bu kadar ısrarcıydı?
" Bana bir neden vermeniz gerekli." Aaron'ın kaşları çatıldı." Ne nedeni?"
"Onu öldürmem için bir neden." Aaron bir süre yüzüme baktı." Sana suçlu olduğunu söyledim. Bu kadarı yetmez mi?"
Derin bir nefes al, ver. Al. Ver. Al. Ver!
"Prens Aaron. Bu adam tam olarak ne gibi bir suç işledi?" Aaron büyük iki adım atıp önümde durdu." Sana nedeni söylediğim zaman onu öldürecek misin?" Emin olmak istermiş gibi sorduğu soru ile kafamı dikleştirdim. " Beni tatmin ederse neden olmasın?" Bu konuşmayı ilk başta yapmamız gerekiyordu ama bana birini öldürmem gerektiğini daha önceden söylemesi gerekirdi." O bir Kara büyücü." Kaşlarım hafif çatıldı.
" Onu ortadan kaldırmanı istiyorum."
"Bu anlaşmayı neden benimle yaptınız? Deneyimim yok, özel eğitim almadım. Bir büyücüyü hatta kara büyücüyü öldürebilecek kadar güçlü değilim. Amacınız çok farklı. Bir şeyden emin mi olamaya çalışıyorsunuz?" Kafamı hafif yana eğip sormuştum. Aaron'ın omuzları gerildi. Bunu daha önce düşünmüştüm.
Aaron ya beni bir aracı olarak kullanacaktı ya da benden emin olmaya çalışıyordu. Neden böyle bir şey yapıyor bilmiyordum. Bu bilinmezlikte aklımı karıştırıyordu.
"Bu soruyu daha kaç defa soracaksın? Bu anlaşma çoktan yapıldı bu yüzden sadece işe odaklan." Aaron kafasını zırhla örtüp odadan çıktı. Ben boş boş kapıya bakakaldım.
İşe odaklanmak mı?
Sinirle yumruğumu sıktım. Koruyucu Alex her kimse onu bulup bu işin aslını öğrenecektim. Eğer işler kötüye gitmeye başlarsa, işte o zaman gücümü kullanacaktım.
İmparatoru umursamadan.
⚔️
Sabah fazlasıyla yorgun bir şekilde kalkmıştım. Ben uyandığımda gün daha yeni yeni doğuyordu ve o görüntüyü imparatorlukta izlemek bir başka olmuştu. Şuan da ise büyük yemek salonuna gidiyordum. İmparator beni ayağına kadar çağırmıştı bende gidip benden ne istediğini öğrenecektim. Hafif çaprazımda ilerleyen muhafıza baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN RUHU
FantasyBazı gerçekler vardır, insanın canını yakacak. Bazı gerçekler vardır, insanın kurtuluşu olacak. Bu iki gerçekleri tatmak ise bir hayata bedeldir. Ben bunları bile bile bir hayatı feda etmeyi seçmiş, geleceğimi sonsuza kadar karanlığa boğmuştum. Kara...