~
"Birbirimizi ikna etmeden ve yargılamadan önce, hissetmemiz, sevmemiz lazımdı... "
'Irene Cao'
~
Bakışlarım panikle Vanessa'nın üzerinde gezerken gözlerine inen perdenin gittiğini gördüm. Derin bir nefes verirken fısıldadım. "Şükürler olsun ki bir şey olmadı." Vanessa'nın anlamadığını belirten bakışları üzerimde gezerken konuştu.
"Neyin var senin?" Vanessa'nın sorusu ile diğer tarafa kısa bir bakış atıp ona döndüm. "Bir şeyim yok. Sen neden beni durdurdun?" Vanessa tek kaşını kaldırıp bana baktı.
"Keitha seninle konuşmamı istedi." Kaşlarım çatıldı. Neden böyle bir şey istemişti? "Neden?"
"Bilmem. Belki de kaynaşmamızı istiyordur." Demişti omuz silkip.
Kafamı arkaya çevirip az önceki adamın orada olup olmadığına baktığımda, gitmiş olduğunu gördüm. İçimden küfür edip Vanessa'ya döndüm. "Peki, kaynaşalım o zaman." Dedim gülümseyip. Vanessa arkasını dönüp ilerlerken beni bir masaya çekti. Masanın etrafındaki kişileri görmem ile içimi bir his kapladı. Neydi bu his?
İntikam hissi mi?
Kral Exile'nin bakışları üzerimde gezerken yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirdim. Başımı yavaşça eğip selam verdim. "Ben Andrea, tanıştığıma memnun oldum Kral Exile."
Ben Adrienne, senden nefret eden yaratık kızın.
Kral Exile'de benim gibi yapmacık bir şekilde gülüp kafasını eğdi ve elindeki içeceği dudaklarına götürmüştü. Bir süre masanın deseni inceledim o sırada önüme bir tane içecek uzatıldı. Bakışlarım içeceği uzatan kişiyi bulunca kırmızı gözlerle göz göze geldim. Bakışlarımız birbirimizi delip geçerken uzattığı, gözleri kadar koyu kırmızı olan içeceği aldım. Alırken ellerimizin değmesine özen göstermiştim.
İçeceği alıp hafif havaya kaldırıp gösterdim ve dudaklarıma götürdüm. İçecek boğazımı yakarken bunu umursamayıp bir yudum daha alıp masaya bıraktım. Aaron'ın dudaklarında hafifte olsa bir sırıtış belirdiğinde elindeki dolu bardağı dudaklarına götürdü.
O da iki yudum alıp bardağını masaya bıraktı. Bu anlamsız andan sıyrılıp Vanessa'ya döndüm. O da Aaron ve benim aramdaki anlamsız anı anlamamış gibiydi. "Başka bir yerde konuşalım mı?" Dedim Vanessa'ya. Vanessa bana dönüp kafasını salladı ve daha sakin ve göze çarpmayan bir yere geçtik.
⚔️
Vanessa'nın söylediği şeye kahkaha atarken o da gülüyordu. Neredeyse 1 saattir Vanessa ile konuşuyordum ve nedense kendimi güvende hissediyordum. "Ah, biliyorsundur belki. Bir kaç gün önce bir saldırıya uğradım. Hâlâ aranıyor ama bulacağım onu." Dedi ve elini yumruk yapıp göğsüne vururken. Ardından gülmeye başladı, bende hafif güldüm.
O kişi bendim.
Vanessa'nın gülmesi bitince 1 saattir içmeye devam ettiği bilmem kaçıncı bardağı kafasına dikledi. Bunun üzerine kendimi toparladım. "Vanessa, zorla evlendirileceğin doğru mu?" Sorduğum soru ile elindeki bardağı masaya bıraktı ve donuk bakışları bana döndü. Bir süre beni inceledi ardından sessizce fısıldadı.
"Zorla evlendirmeye çalışıyorlar ama rüyalarında görürler. Benim kalbim başka birine ait." Dedi derin bir nefes alıp arkasına yaslanırken.
Oww, benim küçük kardeşim aşık olmuş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN RUHU
FantasiaBazı gerçekler vardır, insanın canını yakacak. Bazı gerçekler vardır, insanın kurtuluşu olacak. Bu iki gerçekleri tatmak ise bir hayata bedeldir. Ben bunları bile bile bir hayatı feda etmeyi seçmiş, geleceğimi sonsuza kadar karanlığa boğmuştum. Kara...