VIII ~|Tükenmeyen Gözyaşları|~

346 29 11
                                    

•Han•

Sadece gücüm adını söylemeye yetmişti. İçerde neler olup bittiğini bilmeden Felix'in çıkışı beynimde bazı şeyleri oturtmamı sağlamıştı. 

Şimdi sıra Tanrı'ya dua etmeye gelmişti. 

Sadece orda kimin kanlı bedenini göreceğimi düşünüyordum. Jeongin? Chaeryeong? Pu-reum baba? Ye-eun anne? 

Minho?..

Kanım donuyordu düşündükçe. Tanrı yine kimi aldı benden, bizden? 

Ne kadar biziz? Onu bilemeyeceğim. 

Felix bana bakarken sevgiye muhtaç bebekleri anımsatıyordu. Hiç düşünmeden kollarımın arasına aldım. Ağlaması hiddetlenmişti. 

"Jisung..." başını göğüsüme gömdü. 

"Sen geç otur, ben içeriye bakıp geleceğim. Tamam mı?" saçlarını okşadım. 

Yavaşça bende ayrıldı. Sırtını sıvazlayıp eve girdim. Girişte Jeongin yere çökmüş, Seungmin ise soru sormaya çalışıyordu. Yanlarına gittim. Jeongin'in yanına çömeldim.

"Jeong." dedim yüzünü okşayarak. "Abin seni dışarda bekliyor."

"Jisung hyung..." sıkıca sarıldı, ağlamaktan nefes alamıyordu. 

Seungmin sadece bana 'nerden tanıyorsun?' bakışları atıyordu. "Neyse beyefendilerin ifadelerini sonra alırız, şimdi sizin kalkmanız ve dışarı çıkmanız gerekiyor. İşimizi zorlaştırıyorsunuz."

"Hayır! Hayır! Hayır!" ifadesizce bakıyordu Jeongin. 

"Bakın lütfen, zorla dışarı çıkartılmak istemezsiniz diye umuyorum." sinirlenmişti.

"Gel çıkalım biz." Seungmin'e ters bir bakış attım. 

Jeongin hızlıca kalktı. Seungmin'e kinle bakıyordu. Gözlerini silerek evden çıktı. Merdivene doğru yöneldim. 

"Ben ne yaptım şimdi?" peşimden gelmeye başladı. 

Bıkkınca nefes verdim. "Çocuk üzülmüş belli ki ne üstüne gidiyorsun?" 

Merdivenler bitince karşıma gelen manzara karşısında donup kalmıştım. Kan gölüne dönmüştü etraf. Yanağımdan bir damla yaş süzüldü. 

Daha günler önce dimdik ayaktaydı. Peki ya şimdi? Neden orda yatıyor? 

İnceleme yapan ekipler Pu-reum babanın önüne geçiyordu. Seungmin elini omzuma koydu. Dikkatlice yüzümü inceliyordu. 

"Aile yakını mıydı?" dedi Seungmin sesini duymakta güçlük çekiyordum.

"Babamdı." 

Acım gözyaşlarımı tükenmez hale getiriyordu. Seungmin şaşkın şekilde cesedi izliyordu. 

"N-ne?"

"Boş ver, sonra-"

"Bunun sonrası mı var Jisung!? Manyak mısın?" yükselen sesini kontrol etmeye çalışıyordu. 

"Sonra dediysem sonra!"

Kulağıma yaklaştı. "Siktiğimin sesini bana yükseltme. Ve şimdi git o çocukla ilgilen. Geri zekalı."

Kolundan sıkıca tuttum. "Bak Seungmin, babam dediysem gerçek babam değil. Manevi babam."

"Babanın gerçeği manevisi mi olur? Delirtme beni."

"Derin bir konu."

Dudağını ısırdı. "Neyse... Neyse... Sonra konuşalım. Ama şimdi git o adamlarla ilgilen."

"Tamam... Tamam..."

____________________________:(

Kendinize iyi bakın <3

Kendinize iyi bakın <3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Sorgu Odası | SeungIn ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin