XXX ~|Han|~

234 25 13
                                    

•Yazar•

İkili beraber restorana girdiler. Jisung etrafı sürmeye başladı. Anılar ister istemez gözünün önünde canlanıyordu. 

Masaya usulca oturdular. Seungmin eline telefonunu aldı. Jisung'un burayı iyice incelemesini istiyordu. Anılar planın işlemesinde büyük bir rol oynayacaktı. 

Seungmin, gelen mesajla ayağa kalktı. "Lavaboya gideceğim."

"Tamam." dedi ellerini masada birleştirdi. 

Hızla ayrıldı, arka taraflarda olan Minho'yu aradı gözleri. Bulunca omzuna pat patladı. "Gerisi sende."

Ceketini düzeltip, kalktı. Çok aceleci olmayan bir tavırla sevdiği adamın yanına yürümeye başladı. Ona belli etmeden karşısına oturdu. "İyi günler, Han."

Bakışları sertleşti, kaşları çatıldı. "Ne işin var burada, yemeği zehir etmeye mi geldin? Seungmin'i bari rahat bırak."

"Seungmin iyi dileklerini yolladı." gülümsedi. 

"Dalga geçiyorsun!" dudaklarını birbirine bastırıyordu. 

"Ah Han! Benim dalga geçtiğimi duydun mu hiç?" bacak bacak üstüne attı. "Aslında buraya ciddiyetten yoksun şekilde konuşmak için gelmedim. Amacım medeni iki insan gibi konuşmak. Zaten yıllardır bunu arzuluyorum. Ama beni burda bırakıp gitmeyeceğine ya da başımdan aşağı su dökmeyeceğine söz ver."

"Abuk subuk laflar edersen yaparım." derin bir nefes verdi. "Ne söyleyeceksen söyle ve git."

"Beni ciddiyet ile dinle." kafasını öne eğdi. Konuşacaklarını toparlamaya başladı. 

"Ben seni asla aldatmadım. Aldatmam da, üstelik bir kadınla. Han, kadınların canımı nasıl yaktığını en iyi sen bilirsin. Gözlerini para hırsı büyümüş gazetecilere inandın, ama ben sana inanamadım. Senin beni bırakıp gideceğine asla inanmadım. Her kapı çalışında bir umut bekledim seni, bana sarılmanı, eskisi gibi gözlerime bakmanı bekledim. Bir yandan da gelmeyeceğine inanmayı istedim, senden nefret etmeye çalıştım. Hiç bi'zaman başaramadım. Ama bana nefretle baktın, ben sana hiç gerçekleri en ince ayrıntısına kadar anlatamadım. Sanırım bu da benim sorunum." 

Arkasına yaslandı. "İster affet ister etme, ben seni ömrüm boyunca sevmeye hazırım ve olacağım." ellerini sevdiğinin elleriyle birleştirdi. 

"Düşünmeme izin ver." ellerini çekti ve restoranın kapısına yöneldi. 

"Han! Yarın benimle iki arkadaş gibi akşam yemeği yer misin!?"

"Bakarız!"

________________________:(

Bunları tartıştırmak acayip hoşuma gidiyordu neyse. Kendinize iyi bakın <3

 Kendinize iyi bakın <3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sorgu Odası | SeungIn ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin