...Mermilerden bir kaç tanesi bulundukları odanın camına denk gelmişti. Camlar kurşun geçirmez olduğu için hiç birşey olmamıştı. Hyunjin telefonunu çıkarıp bir kaç tuşa basmış, ve birini aramıştı. Telefonu kulağına götürmesi ile aynı anda aradığı kişi konuşmaya başladı.
"Bay Hwang şirkett-!"
"Evet şirkette çatışma çıktı. Ne kadar adam varsa topla ve buraya gel!"
Korumasının yanıtını beklemeden telefonu kapatıp masaya koymuştu. Felix şaşkın ve korku dolu bakışlarını Hyunjin'e atarken, Hyunjin'de bakışlarını Felix'in gözlerine sabitlenmişti.
İkili konuşmuyor ama gözleri herşeyi söylüyordu. Felix'in gözleri 'Neler oluyor?' dercesine bakarken Hyunjin ise boş boş bakıyordu.
Hyunjin ani bir hareketle yerinden kalkıp odadan çıkmıştı. Ve çıkarken kapıyı kilitlemeyi de unutmamıştı.
Bulunduğu kat bomboştu. Tabi yerde yatan cesetler sayılmazsa. Merdivenlerin olduğu tarafa ilerlerken arkasından boğazına sarılan kollarla hem şaşkınlık hemde sinirli ifadesini yüzüne yerleştirmişti.
"Ah küçük Hwang'ımız birşey yapamıyor mu? Ne yazık ama."
Dedikten sonra alaycı kahkahasını atmıştı.
"Yoon..Sehun"
"Tabi ya Yoon Sehun. Organlarını çıkartıp sattığın kişinin abisi."
Hyunjin artık nefes almakta daha da zorlanmaya başlamıştı. Ani bir atak yapıp Sehun'u ters çevirip sırtından atmıştı. Derin derin nefesler alırken belinden silahını çıkartıp Sehun'a doğrultmuştu.
Hyunjin histerik bir kahkaha attıktan sonra yere düşmüş Sehun'un üzerine eğilmişti. Elindeki silahı ise Sehun'un tam kalbine isabet edecek şekilde tutuyordu.
"Sence bu kalbi kaç dolara satabilirim? Hm?"
Silahı kalbinin üzerinden çekip aşağıya karnının bulunduğu yere getirmiş ve o yere daireler çiziyordu.
"Yada tüm vücudunu satsak? Kaç dolar eder?"
Sehun sessiz kalıyordu sadece Hyunjin'in ne yaptığını izliyordu.
"Cevap vermiyor musun? Tamam~ ben hesaplayayım"
Hyunjin beyninde ufak bir matematik hesaplaması yaptıktan sonra konuşmaya başlamıştı.
"Hmm tüm vücudun yaklaşık 45 milyon dolar eder..Senin gibi bir varlığın bu kadar pahalı olması çok gereksiz. Ama o işe yaramaz vücudun en azından bir işe yarar değil mi?"
Hyunjin konuşmasını bitirdiğinde yanına adamları gelmişti.
"Alın bunu ne yapacağınızı biliyorsunuz"
Adamlar Sehun'u alıp götürmüştü. Hyunjin silahını beline koyup odasına doğru gitmeye başlamıştı.
Odasına geldiğinde kafasına yediği vazo ile bir süre gözleri kararmıştı.
__
"Hyunjin! Uyan!"
Felix dışarıdaki sesler yüzünden kendini korumaya almak istemişti. Gelen kişi tanımadığı biri ise bayıltıp saklanmak için kaçacaktı fakat gelen kişi Hyunjin'di ve yanlışlıkla Hyunjin'i bayılmıştı.
Şimdi ise Hyunjin'i ayıltmaya çalışıyordu.
"Ama o kadar sert vurmamıştım ki. Hyunjin!"
Son kez seslenmiş ama herhangi bir tepki alamayınca kafasını eğmişti. Oturduğu yerden kalkıp masanın üzerinde duran yarım kalmış su bardağını alıp Hyunjin'in yanına gitmiş ve yere eğilmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Did you miss your Daddy? | Hyunlix Daddykink ✓
Fanfiction"Babacığını özledin mi?" ... [TAMAMLANDI] (ciddiye alip okumayin amk.) •Angst değildir. •Yetişkin içerikler barındırmaktadır. (Psikoloji bozacak unsurlar, şiddet, zorla alıkoyma vb...) •TAMAMEN hayran kurgu kitabıdır. •Gerçek kişiler ve olaylarla bi...