'28'

5.3K 437 324
                                    


...

Ağlamaktan yorgun düşüp uyuyan bebeğini izlemişti sabaha kadar.

Saat 09.00'dı. Sabaha kadar Felix'i incelemişti. Aynı zamanda bir eli ile sürekli saçlarını okşamıştı.

Yüzündeki bazı morluklar yüzünden çillerinin bir kısmı morlukların arasında kaybolmuştu. Ama dikkatlice bakılınca belli oluyordu.

Sabaha kadar yüzünün her bir zerresini tekrar ve tekrar ezberlemişti, unutmak istemezcesine.

Yan taraftaki komodinde 3-4 defa titreşen telefonu alıp aramayı onaylamıştı.

"Hyunjin"

"Minho? Bekle biraz"

Telefonu komodine bırakıp ona sarılan bedenin kollarını yavaşça kendinden uzaklaştırmış ve üstündeki yorganı boynuna kadar örtüp telefonu alıp odadan çıkmıştı.

"Söyle"

"Felix'i görmek istiyorum."

"Neden?"

"Kardeşimin durumunu bilmeyecek miyim?"

"Tamam, şuan uyuyor uyandığı zaman konum atarım."

Telefonu kapatmış ve odaya tekrar girmişti. Yataktaki bedenin yanına tekrar uzanmış ve telefonu komodine bırakmıştı.

Felix'i hafifçe kendine çekip sarılmıştı.

Bir süre sonra uykuya dalacak iken bir hıçkırık sesi duymuştu. Felix'e baktığında uykusunda ağladığını görmüştü. Yanağından süzülen gözyaşlarını silmiş ve biraz daha sıkı sarılıp saçlarını okşamaya başlamıştı.

Felix bir şeyler sayıklarken aniden uyanmış ve ona sıkıca sarılıp saçını okşayan bedene sarılmıştı ağrısını umursamadan.

"Geçti meleğim"

Okşadığı saçlara minik minik öpücükler kondurmaya başlamıştı.

"Biraz daha uyumak ister misin?"

Felix ağlaması biraz biraz dinerken Hyunjin'in sorusuna kafasını olumsuz anlamda sallamıştı.

"Tamam ben kahvaltını hazırlayayım o zaman."

Hyunjin tam kalkacak iken Felix kollarını daha da sıkılaştırmıştı.

"Gitme."

Demişti titrek sesiyle.

Hyunjin yatak başlığına tekrar yaslanmış ve Felix'i kendine biraz daha çekmişti. Bir elini Felix'in beline, diğer elini de saçlarına atıp okşamaya başlamıştı.

"Ağrın azaldı mı biraz?"

Felix kafasını aşağı yukarı yavaşça sallamış ve onayladığına dair bir kaç mırıltı çıkarmıştı. Oysaki ağrısı azalmak yerine artmıştı.

Yaklaşık yarım saat aynı pozisyonda durduktan sonra Hyunjin konuşmaya başlamıştı.

"Meleğim öğünlerini aksatmaman lazım. Kahvaltını hazırlayıp geleceğim."

Felix'in saçlarına büyük bir öpücük kondurmuş ve yataktan kalkmıştı. Komodinden telefonunu alıp odadan çıkmıştı.

Telefondan Minho'ya konum atmış ve '1 saat sonra burada ol' demişti.

Mutfağa gitmiş tek kişilik bir kahvaltı tepsisi hazırlamıştı.

Tepsiyi almış ve yukarı çıkıp Felix'in kaldığı yani kendi odasına girmişti. Tepsiyi komodine bırakıp Felix'in yanına oturmuş ve tepsiyi komodinden alıp kendi kucağına yerleştirmişti.

Did you miss your Daddy? | Hyunlix Daddykink ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin