..."Neden ormana geldik?"
"Çok soru soruyorsun çocuk"
Ağzının içinde mırıldanarak söylemişti Chan.
"Efendim?"
"Yürü hadi diyorum "
Demişti ahşap ve modern evi gösterirken. Chan önden eve doğru ilerlerken Felixte arkasından geliyordu.
Kapıdan içeri girince Felix'in gözleri hemen Hyunjin'i aramıştı. Göremeyince hayal kırıklığı ile Chan'a dönmüştü.
"Hyunjin'in yanına geleceğiz demiştin. Nerede?"
"İlk önce şuraya bi' otur"
Chan'ın dediğini yapmış ve gösterdiği yere grinin en koyu tonu olan tekli koltuğa oturmuştu. Chan ise karşısındaki büyük koltuğa oturmuştu.
Koruması Chan oturur oturmaz yanına bir tablet ile gelmişti. Korumasından tableti alıp konuşmaya başladı.
"İsmin Hwang Yongbok Felix"
"Hayır, Lee Yongbok Felix."
"Hyunjin seni kendi nüfusuna geçirdiği için Hwang soyadını takındın. Gerçek adın Lee Yongbok Felix 19 yaşındasın. Lise 1'den beri tek yaşıyorsun. Geçimini sağlamak için Hyunjin'in şirketine asistan olarak girdin fakat Hyunjin'in verdiği zor görevleri yapamadığın için patronun tarafından ceza olarak taciz edildiğin için 3. ayın sonunda işten ayrılma kararı aldın...
..Fakat yaklaşık 1 hafta sonra patronun tarafından kaçırıldın. İşten ayrılırken bir sözleşme imzaladın. Sözleşmenin ön yüzünde 'İşinize son vermek istiyor musunuz?' yazıyordu ve altında dikkat edilmese görülemeyecek kadar küçük bir yazı ile 'Şartlar için diğer sayfayı çevirin ' yazıyordu. Ve sen onu yazıcıdan çıkarken oluşmuş bir çizgi sandın. Hiç düşünmeden belgedeki soruyu imzaladın."
Chan ağzının kurulduğunu hissettiğinden dolayı biraz durmuş ve korumasının getirdiği sudan bir kaç yudum almıştı. Felix ağzı açık bir şekilde onu dinlerken Chan'ın anlatımından sonra sorusunu yöneltti.
"Sen bunları nasıl-?"
Chan su şişesini bırakıp dudaklarını aralamıştı.
"Belgeler hazırlanırken başlarında ben vardım. O esnada senin bilgilerinin bulunduğu dosyayı da inceliyordum. Ve aynı zamanda Hyunjin'in odasında kamera var."
Felix'in kaşları çatılmış ama gözünde şaşkınlık duygusu barınıyordu.
"Peki..Ne zaman gideceğim?"
Chan elindeki tableti korumasına verdikten sonra konuşmaya başlamıştı.
"Felix, Hyunjinden uzak dur. O bir sinir hastası. Sana ne zaman ne yapacağı da belli olmaz. Seni buraya bunu söylemek için getirdim."
"Ben onun..neredeyse tüm kirli işleri yaptığını, sinir hastası olduğunu biliyorum. Bu beni ondan uzaklaştıramaz."
"Hmm.. Tuhaf."
Mırıldanarak söylemişti. Felix hiç takmadan ayaklanırken tekrar araladı dudaklarını.
"Söyleyeceğin başka birşey yok sanırım. Ben artık gideyim."
Kapıya doğru yürürken Chan'ın sorusu ile duraksadı.
"Ona aşık mısın?"
Felix olduğu yerde Chan'a doğru dönerek konuşmuştu...
__
"Orman evine gitmişler efendim."
"Ne duruyor-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Did you miss your Daddy? | Hyunlix Daddykink ✓
Fanfiction"Babacığını özledin mi?" ... [TAMAMLANDI] (ciddiye alip okumayin amk.) •Angst değildir. •Yetişkin içerikler barındırmaktadır. (Psikoloji bozacak unsurlar, şiddet, zorla alıkoyma vb...) •TAMAMEN hayran kurgu kitabıdır. •Gerçek kişiler ve olaylarla bi...