...
"Oyunu kaybettin Bebeğim"
"A-ama...Diğerlerinin elini t-tutmadım."
Derince yutkunmuştu Felix.Titrek sesiyle söylediklerine Hyunjin boş bakışlarla ona bakıyordu.
"Hmm...Peki bu beni ne kadar ilgilendirir?..Kimse ile temas etmeyecektin ama ettin ve oyunu kaybettin ceza alman gerekir."
Felix art ardına yutkunuyordu.Bir anda Hyunjin'in altından geçip kaçtı.Lavobaya adımladı tam kapıyı kapatacak iken Hyunjin'in tutmasıyla kapatamadı.Ne kadar zorlasa da kapanmıyordu.En sonunda pes edip kapıyı bıraktı.Felix'in kapıyı ani bırakmasıyla Hyunjin sendelendi ve sonra içeri girip küçüğüne yürümeye başladı.
"Yaklaşma bana!!"
Felix kalın sesiyle bağırarak konuşmuştu.Aynı zamanda geri geri ilerliyordu.Hyunjin onun bu sesine karşı sırıtmaya başladı.Felix'in sırtı soğuk duvara deyince Hyunjin sırıtmasını daha da genişletirken yaklaşıyordu.
Hyunjin onu yeniden duvarla arasına alınca irkilmişti.Felix,yan tarafında eline geçen vazoyu alıp Hyunjin'in kafasında kırmıştı.Hyunjin'in kafası yana yatmıştı.Felix'in elinde kırılmış vazonun büyük bir parçası vardı ve aynı zamanda eline batan küçük kırık parçaları ile eli kandan gözükmüyordu.Elindeki kanı görür görmez gözünü başka tarafa yöneltti.
Hyunjin, Felix'in elini tutup karnına bastırdı.
"Hadi öldürsene beni!"
Felix yutkunup Hyunjin'in gözünün içine baktı.Hyunjinde gözünü Felix'in gözlerine sabitlediğinde Felix'in gözü dolmaya ve yanmaya başladı.
"Y-yapamam..."
"Neden..Beni öldürürsen buradan çıkabilirsin."
Felix yine derince yutkundu.Nedenini bilmediği bir duygu vardı içinde.O duygu kalbini çok büyük bir şekilde etkiliyordu.Beyni ne kadar sapla o camı öldür onu dese de kalbi izin vermiyordu.Felix, Hyunjin'in bu cümlesine sessiz kalmıştı
"Hadi neyi bekliyorsun"
"Yapamam dedim sana!!"
"Bağırma!"
Hyunjin dediği şey ile beraber Felix'in elini ve elindeki camı karnına daha çok bastırıp derin bir yara oluşmasını sağlamıştı.Felix hemen elini çekti.
"N-ne yaptın sen"
"Cezan daha bitmedi.Şu dolaptan ilk yardım çantasını al ve yanına gel."
Zar zor yürüyüp yatağa oturdu.Felix onun yatağa oturmasıyla dolaba yönelip ilk yardım çantasını aldı ve Hyunjin'in yanına adımladı.Tam karşısında elinde çanta ile duruyordu.
"Yaklaş"
Dediğini yaptı ve biraz daha yaklaştı.Yaklaşır yaklaşmaz kolundan tuttu ve üzerine çekti.Gömleğinin düğmelerini yırtarcasına açtı ve üzerinden attı.Felix onun çıplak üstünü görür görmez bakışlarını başka yerlere götürdü.
"Yap hadi"
"N-neyi?"
Felix anlamaz bakışlarla ona baktı.
"Yaramı temizle madem ölmemi istemiyorsun mikrop kapmadan kapat şu yarayı."
Dedikten sonra cımbızı Felix'in eline tutuşturdu.
Biliyordu bebeğine nasıl ceza vereceğini.Felix'in kana karşı bir duyarlılığı vardı.Kan tutuyordu.Uzun süre bir kana bakarsa midesi bulanıyor, başı dönüyor ve sonra gözü kararıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Did you miss your Daddy? | Hyunlix Daddykink ✓
Fanfiction"Babacığını özledin mi?" ... [TAMAMLANDI] (ciddiye alip okumayin amk.) •Angst değildir. •Yetişkin içerikler barındırmaktadır. (Psikoloji bozacak unsurlar, şiddet, zorla alıkoyma vb...) •TAMAMEN hayran kurgu kitabıdır. •Gerçek kişiler ve olaylarla bi...