'5'

10.4K 703 1.4K
                                    


...

Hyunjin telefonunu küçüğüne verdi ve konuşmasını bekledi.Felix ailesi ile ve arkadaşları ile konuştuktan sonra telefonu Hyunjin'e geri verdi.Hyunjin'in dediği gibi yapmıştı. Kaçırıldığını söylemedi ve bir arkadaşında kaldığını söyledi.

" 'Arkadaşım' yerine sevgilim mi deseydin acaba?..hm?"

"Saçmalama Minho homofobik eğer sevgilim deseydim üşenmeden Avustralya'dan gelip- Her neyse işte"

Felix ayaklandı ve merdivenlere doğru yürümeye başladı.Hyunjin'in konuşmasıyla durdu.

"Nereye?"

"Odama"

Hyunjinde ayaklandı ve Felix'in yanına geldi.Felix'e aniden arkadan sarılınca Felix şaşkınlık içerisinde omzundan Hyunjin'e bakmaya çalışıyordu.

"Gitme"

"Ne?"

"Gitme.. Yanımda kal."

Hyunjin, Felix'i kendine doğru çevirdi ve dudaklarını dudaklarına bastırdı.Küçük olanın dudağını aç bir kurt gibi emiyor ve dişliyordu.Felix ise karşılık vermiyor sadece üzerindeki şaşkınlığı bir kenara koymaya çalışıp ittirmek istiyor fakat nafile.

Bedeni geri çekilmiyordu.Daha doğrusu şuan bedenini kontrol edemiyordu.Sanki bedeninin iplerini kalbi ele geçirmiş gibiydi.Hyunjin'e karşı birşey hissediyor muydu?Bu sorunun cevabını kendi de bilmiyordu.

Hyunjin, Felix'in dudağını her ısırdığında Felix Hyunjin'in ağzına boğuk bir inleme bırakıyordu.Bu inleme Hyunjin'i kendine daha çok arzulatıyordu ve hızlanmasını sağlıyordu.Felix hala karşılık veremiyordu.Öylece durup ne Hyunjin'i itiyor ne de karşılık veriyordu.

Felix nefessiz kalınca kendine gelip Hyunjin'i tüm gücüyle ittirmeye çalıştı.Fakat kendinden -beden olarak- kat kat büyük adamı ittirmek o kadar da kolay değildi Felix için.

Felix ittirmenin yetersiz olduğunu görünce Hyunjin'in dudağını sert bir şekilde ısırdı.

Hyunjin kendini kaybetmişti. Küçüğünün dudağının aç bir kurt gibi ısırıp emmeye devam ediyordu -ki Felix'in onun dudağını ısırmasıyla Felix'in nefessiz kaldığını düşünüp doyamadığı dudaklardan ayrıldı.

Felix derin derin nefesler alırken Hyunjin alnını Felix'in alnına dayamış sırıtıyor du.Nefesleri birbirlerinin yüzüne çarparken Felix konuşmaya başladı.Hyunjin Felix'in kızarmış dudaklarına bakıp tekrar öpmek için yeltenmişti.

Fakat Felix geriye adımladığınfa kafasını sertçe duvara çarptı ve acı dolu bir inleme bıraktı.

"Ahh!!!~"

Hyunjin panik yapıp küçüğünün kafasını elleri arasına aldı.Felix'i kucağına alıp koltuğa doğru yöneldi ve kendi ile beraber küçüğünü de kucağına gelecek şekilde tekli koltuğa oturdu.

Küçüğünün kafasını göğsüne bastırdı ve okşamaya başladı.

"İyi misin?"

"Hmhm"

Başını yukarı aşağı sallayarak onayladı.Hyunjin birşey demek için dudaklarını araladığı gibi telefonun çalması bir oldu.Arayan Chan idi.Telefonu kapatacağı sırada Felix onu durdurdu.

"Aç.Belki şirket ile ilgili önemli birşeydir."

Hyunjin derin bir iç çekti ve kapanmak üzere olan aramayı açtı.

"Neden açmıyorsun!"

"Bağırma duymamıştım"

"Ah..Her neyse seninle tartışacak vaktim yok.Biliyorsun Changbin yeni evlendi ve şuan balayındalar Changbin gidince şirketteki işleri baya bir birikti telefonuna da ulaşamıyorum-"

Did you miss your Daddy? | Hyunlix Daddykink ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin