'26'

5K 448 601
                                    


...

Arayan kişi Bay Hwang'tı.

Sam göz devirip aramayı onaylamıştı.

"Şirketi bırakıp Kore'ye siktir olup gitmişsin! Ben seni böyle mi yetiştirdim pezevenk! İkizinden hiç mi örnek almıyorsun!"

"O aptalı niye örnek alacakmışım, ayrıca Kore'de işlerim var."

"Ne işin olabilir sen Kore'yi terk etmiştin!"

"Bunun seni ilgilendiren bi' konu olduğunu düşünmüyorum"

"Keşke ölseydin o gün keşke o sürtük anneni acılar içinde orada bıraksaydım orospu çocuğu"

Bay Hwang telefonu kapatmıştı. Sam gözlerini kapatıp derin bir nefes bırakmış ve içinden Bay Hwang'a küfretmeye başlamıştı.

3 Ay sonra

Koskoca 3 ay geçmişti. Hyunjin Felix'i bulamamıştı. 3 ay boyunca yaklaşık 26 ev değiştirmişti Sam. Felix'e işkence etmeye de devam etmişti aynı zamanda. Felix bugün 20 yaşına girmişti.

Ama bugün doğum günü ölüm günüydü onun için.

Şu koskoca geçen 3 ay boyunca iki kere evden kaçmaya çalışmıştı. Birinci kaçışında çokta ağır işkenceler görmemişti. Ama ikinci kaçışında Sam onun sağ ayağını önce eli ile kırmış sonra ise çekiçle ayağı perişan hale getirmişti.

Başka günlerde ise seks esnasında deliğini yırtmıştı, akan kanı umursamadan o gün sayısız kere devam etmişti.

Bazen kıyamasa da sinirlendiği zamanlar bambaşka bir karaktere bürünüyordu karaktersiz.

Saçından çoğu kez sürüklemesi sonucu saç dipleri kırmızı ile boyanmıştı.

4 gün boyunca aynadan başka birşey olmayan bomboş bir odada kalmıştı. 1 hafta boyunca da bembeyaz bir odada.

Ve bu tarz çoğu işkence yüzünden artık ne konuşuyor ne yürüyebiliyor ne de doğru düzgün beslenip uyuyabiliyordu. Hatta artık yaşadığı anıların bir kısmını da hatırlamıyordu.

Bir ölüden farksızdı. Bedeni canlı fakat ruhu ölüydü.

Genç yaşta ve kimseye hiç bir zararı olmamasına rağmen bunlar onun için fazla değil miydi artık?

Sam ise bunları Felix'e aşık olduğu için yapıyordu. Çok saçma değil mi? Neden bir insan aşık olduğu kişiye acı çektirsin ki.

Sam, Felix onu kendine aşık ettiği için işkence ediyordu. O hiç aşık olmamıştı. Sadece kullanıp atmayı biliyordu. Aşık olmayı, sevgi göstermeyi, hoşlanmayı kısaca aşk hakkında hiç birşey bilmiyordu.

Aşk sanıyordu belki de ama bu takıntıdan başka birşey değildi.

Sam bu zamana kadar Hyunjin'den nasıl mı kaçmıştı?

Felix'i kaçırdığı ilk gün Hyunjin baygınken adamlardan bazıları televizyon ünitesinin altına, mutfakta Hyunjin'in sürekli oturduğu sandalyenin altına, yatak odasına, tuvalete kısaca evin her yerine küçük böcek adı verilen ses kayıt cihazları yerleştirilmişti.

Evin içindeki kameraların üzerlerine de küçük kameralar yerleştirilmişti. Hyunjin'in telefonuna erişip gittiği yerler takip ediliyordu

Hyunjin herhangi biri ile iletişime geçip Sam'in yerini bulup harekete geçtiğinde kamera ve ses kayıtlarını takip eden koruma hemen Sam'e iletiyordu.

Hyunjin ise bunu geçte olsa anlamıştı. evinde bulunan tüm telefonları imha etmiş ve başka bir eve gitmişti.

Hyunjin kafası ellerinin arasında sessizce ağlarken Soyeon gelmişti. Son 1 aydır aralıksız ağlıyordu.

"Hyunjin sana bir şey söyleyeceğim. Ama kızma."

"Hm."

"Felix'in yerini biliyorum."

Hyunjin ellerini kafasından çekmiş ve çatılmış kaşları ile dolu ama sinirli gözlerini Soyeon'a dikmişti. Hızla ayağa kalkıp Soyeon'a doğru yürümeye başlamıştı.

"Nasıl biliyorsun?"

"Sam'den öğrendim"

"Sana sorduğumda Sam'e çalışmıyorum dedin Soyeon!"

"Çalışmıyorum zaten! Sana her şeyi anlatacağım şuan sadece Felix'i kurtaralım"

_

Felix'i kurtarmaya gidiyordu, Sam'in haberi olmadan.

Felix yine bir odaya kilitlenmişti. Kelepçeli eli ile yerde oturuyordu. Sam ise uyuyordu.

Hyunjin bir süre sonra kaldıkları eve gelmiş ve evi bir dürbünle gözetlemişti. Yanına bir koruma gelmiş ve konuşmaya başlamıştı.

"Efendim arka taraf ve sağ taraf olmak üzere o kısımlarda koruma sayısı az"

"Tamam, başlayın"

Susturuculu silahlar ile ön kapıdaki korumalar öldürülmüş arka ve yan taraflardaki korumaları adım adım yaklaşarak öldürülürken Hyunjin silahın şarjörünü kontol edip eve doğru adımlamıştı.

Adamlardan bir kaçı da Hyunjin'le beraber içeriye girmiş ve bir kısmı salonu kontrol etmek bir kısmı da yukarı katı kontrol etmek üzere dağılmışlardı. Hyunjin yukarı kata çıkan ekip ile çıkmış ve koridorun en sonundaki odadan başlamıştı kontrol etmeye.

İkinci kapıyı açtığında uyuyan Sam'i görmüş ve kan beynine sıçramıştı. Silahın tetiğini çekip Sam'in iki ayağına art ardına sıkmış ve uyanan Sam'in boğazına yapışmıştı.

"Şerefsiz orospu çocuğu!"

İki tane adam gelmiş ve Sam'i alıp götürmüştü.

Hyunjin üçüncü kapıyı açmaya çalışmış fakat kilitli olunca kapıyı tekmeleyerek kırmış ve içeri girmişti. Yerde oturan bebeğine bakıp tebessüm etmişti.

"Babacığını özledin mi?"

...


















[DÜZENLENDİ.]

Suprise btch

gidin bi sukur namazi kilin hadi bakem

30'a kadar uzatma fikrim vardi ama dayanamadim size

neyse

kendinize cok iyi bakin yoksa bu yazar sizi ham yapar

oylamayi ve yorumlamayi unutmayin

gorusuruz opuldunuz muahhhh<333

Did you miss your Daddy? | Hyunlix Daddykink ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin