Bu bölüm ile beraber bir kaç bölüm daha psikoloji bozacak unsurlar içerir.
Okumak istemeyen 27. bölüme kadar okumaması tavsiye edilir.
...
Gözlerini açtığında koyu kırmızının ve siyahın hakim olduğu bir odadaydı. Ağrıyan başına elini koymaya çalıştığında hareket ettiremediğini, ellerinin birleştirilip yatak başlığına kelepçelendiğini fark etmişti.
Üzerine gelen gölge ile başını gölgenin geldiği tarafa çevirdiğinde bir çift mavi göz ile karşılaşmıştı.
"Uyuyan güzelim uyanmış mı?"
Küçük olan cevap vermeyip çatık kaşları ile Sam'in ne yapacağını izliyordu.
"Cevap yok, harika!"
Psikopatça bir kahkaha atmış ve ellerini pantolonunun cebine sokarak tablolara doğru gitmeye başlamıştı.
"Hyunjin sana beni anlatmıştır diye düşünüyorum."
Felix'in cevap vermediğini görünce yanına sırıtarak ve yavaş adımlarla gidip suratını ciddileştirerek aniden küçük olanın çenesini sertçe kavramıştı.
"Neden konuşmuyorsun küçük sürtüğüm, ahh doğru sen Hyunjin'in sürtüğüydün pardon~"
"Ben sürtük değilim! Ama sen tam bir psikopat orospu çocuğunun tekisin!"
Histerik bir kahkaha sunmuş ve Felix'in çenesini savururcasına bırakmıştı.
"Yeni evine hoşgeldin partisine ne dersin"
Cebinden çıkardığı küçük anahtar ile kelepçeyi açmaya başlamıştı. Felix serbest kalan ellerini fırsat bilerek kapıya koşmuş ve açmaya çalışmıştı. Fakat kapı kilitliydi.
"Ortamı biraz yumuşatmak adına kırmızı ışıklar harika olur değil mi?"
Takım elbisesinin ceketinin iç cebinden çıkardığı kumanda ile açma tuşuna basmış ve let ışıklar açılmaya başlamıştı. Kumandayı tekrar cebine katmış ve Felix'e bakmaya devam etmişti.
Ortam şuan tam bir seks ortamıydı.
Odanın her köşesinden gelen kırmızı ışıklar, duvarlarda asılı olan tabloların içindeki seks oyuncakları, beyaz örtülü ve dört bir köşesinden uzanan zincirli kelepçeler, yatağın tam karşısındaki duvarın 4/3'ünü kaplayan boydan bir ayna ve büyük bir elbise dolabı.
Felix çatık kaşları ile tedirginlik içinde olan gözlerini etrafta gezdiriyordu. Sam ise Felix'in bu haline karşın sadece sırıtıyordu.
Elleri cebinde iken Felix'e doğru adımlamaya başlamıştı. Felix ise geriye sadece bir adım atabilmişti. Sırtını kapıya yaslamış ve kendinden uzun adama iğrenici bakışlar atıyordu.
Sam küçük olanın yüzüne eğilmiş ve nefesini dudaklarına vurarak konuşmuştu.
"Gri saç yakışmış"
Sam elini Felix'in saçlarına atmış ve okşamaya başlayacak iken Felix Sam'in elini savururcasına itmişti.
Sam elini indirmiş ve Felix'e sırıtarak bakmaya devam etmişti bir süre. Aniden indirdiği elini tekrar kaldırmış ve Felix'in boğazına sarmıştı.
Küçük olanın boğazını sertçe sıkarken nefes almakta güçlük çekmeye başlamıştı. Sam'in elini tutup çekmeye çalışıyordu fakat bir türlü başarılı olamıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Did you miss your Daddy? | Hyunlix Daddykink ✓
Fanfiction"Babacığını özledin mi?" ... [TAMAMLANDI] (ciddiye alip okumayin amk.) •Angst değildir. •Yetişkin içerikler barındırmaktadır. (Psikoloji bozacak unsurlar, şiddet, zorla alıkoyma vb...) •TAMAMEN hayran kurgu kitabıdır. •Gerçek kişiler ve olaylarla bi...