wires: 25
Balkonda oturuyordum.
Kimse yoktu, sokaklar bomboştu ve gökyüzü simsiyahtı. Geçen haftaya göre daha ılıktı hava, hafif hafif kar yağıyordu. Balkondaki sallanan salıncağımda dizlerimi kendime çekmiştim ve parmaklarım arasındaki sigara dumanı soğuk havaya karışıyordu.
Şu bilinmeyenden herhangi bir dönüt ya da cevap alabilmek için çok uğraşmıştım ama nafileydi, sanırım benden önce o engel atmıştı bana. Ona da ulaşamadığım için eğleneceğim ya da konuşabileceğim kimse yoktu. Uzun zamandır Johnny'nin yanına gitmiyordum ve gitsem iyi olurdu, beni kontrol etmesi lazımdı.
Kenara sıkışmış olan telefonum titreştiğinde sol elimi araya atıp telefonu kavradım, kilidini açarken şaşkınlıktan gözlerimi tamamen açmayı başarmıştım. Artık tamamen ayılmıştım. Ekrandaki kelimeler kısa bir an için heyecanlanmamı sağladı.
jeno lee:
evinin önündeyim.
balkondan çık da arabaya gel,
konuşmamız lazım.Bana emir vermesi ayrı bir mevzuydu ancak gecenin bu saatinde neden mesaj attığını anlayamamıştım. Tahmin ettiğim gibi kafasına bazı şeyleri çok takmıştı ancak ondan bir adım beklemiyordum, aklımın ucundan bile geçmemişti. İki gün sonra, yani Jiseul'le ayrıldıktan sonraki ilk konuşmamız olacaktı.
chae maya:
hava soğuk, gelemem.Jeno on saniye bile geçmeden cevap yazdı.
jeno lee:
balkonda tüttürürken maldivlerde gibi mi hissediyorsun pardon?Yazdığı şeye gülerken istemsizce alt dudağımı dişlerim arasına aldım. Kurduğu cümleyi hayal edebiliyordum, sesi kafamda yankılanıyordu ve garip yüz ifadesini tahmin etmek zor değildi.
chae maya:
evet?Jeno mesajıma görüldü attı. Sigaramı küllüğe bastırıp başımı uzattım ancak hiçbir şey göremedim, üzerimdeki örtüyü ittirip terlikleri giydim ve korkuluğun yanına ilerledim. Jeno'nun arabasını görebiliyordum, hemen yanındaki sokak lambası aydınlatıyordu ancak kendisini göremiyordum. Ben ona bakmaya çalışırken zil çaldı, irkilerek salona baktım. Kapıma mı dayanmıştı?
Koşarak salona girdim ve oradan da dış kapıya ilerledim. Kapı deliğinden bakarken kalbim ağzımda atıyordu. Jeno evime gelmişti ve saat çok geç olmuştu, buraya kadar gelmesinin sebebi ne olabilirdi ki? Yarın okulda da konuşabilirdik elbet.
Kapının kolunu indirip kapıyı açtım. Jeno elini kaldırıp otomatik lambanın yanmasını sağlarken ona baktım. Üzerinde fermuarlı gri bir sweatshirt vardı, altında siyah pantolonu ve siyah beresi vardı. Mont giymemişti ancak üşüdüğünü anlamak zor değildi, burnunun ucu kızarmıştı ve ellerini sımsıkı yumruk yapmıştı.
Gözlerimi ondan çektim ve bir adım geriye çekilip geçmesi için yer açtım. Jeno beni kısaca süzdü ve botlarını çıkarıp içeri geçti. Evimde olması her ne kadar yanlış hissettirse de içimdeki dürtüye engel olamadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wires
Fanfiction𝐦𝐚𝐲𝐚: en azından ortak bir noktamız var. 𝐰𝐢𝐫𝐞𝐬: neymiş o? 𝐦𝐚𝐲𝐚: eğer benim ne iş yaptığımı biliyorsan sen de kurtulamazsın. 𝐦𝐚𝐲𝐚: benden bir farkın yokmuş demek ki. 𝐦𝐚𝐲𝐚: oyun başladı, iyi olan kazansın. © jieiee | lee jeno +...