wires: 33
Lee Jeno'nun absürtlüğü beni şaşırtmıyordu, öyle ki akşamüzeri kapıma dadandığında elinde koskocaman iki poşet taşıyordu ve içlerinde ne olduğunu tahmin etmek zor değildi.
''Dolabın bomboş, yemek de mi yemiyorsun?'' Jeno poşetten çıkardıklarını dolaba yerleştirirken bulanan midemle beraber başında dikiliyordum. Ona gelmemesini söylemiştim ama dinlememişti, umrumda değildi bu saatten sonrası. Ona göz devirip odama geçtim, yatağımda kıvrılıp yatacaktım.
''Maya!''Jeno'nun sesi koridordan geliyordu, başıma çektiğim yorganı indirdim ve derin bir nefes aldım. ''Odadayım!''
Birkaç saniye sonra kapı tıklatıldı, Jeno içeri girerken gözleri etrafı taradı ve bende durdu. Yüzündeki ifadeyi her zamanki gibi çözemedim, başımı yastığa geri koyarken yatağımın yanına gelmişti bile. ''Konuşmamız lazım.''
''Dinliyorum.'' dedim yorgan yüzünden boğuk çıkan sesimle. Jeno'nun derin bir nefes verdiğini duydum, büyük ihtimalle çalışma masamın yanındaki pufa oturmuştu. Sessizdi, zaten hava karanlıktı ve onun sessizliği içimdeki gereksiz sıkıntıyı daha da büyütüyordu. ''Maya, beni cidden dinlemiyorsun.''
Jeno'nun ses tonundaki gariplik dikkat çekiyordu, hızla yerimden doğruldum ve yatağımda bağdaş kurdum. ''Dinliyorum Jeno.''
Jeno'nun yüzü solgundu, hasta olabileceğini düşündüm bir an için. Üzerinde kısa siyah bir kot ceket vardı, altında baskılı bir tişört ve siyah pantolonu. Her zaman sade giyiniyordu ve bu hoşuma gidiyordu. Siyah saçları bu sefer dalgalıydı, ona bakmak midemdeki ağrıyı daha da şiddetli hale getirdi ve yüzümü buruşturdum.
''Seni anlıyorum, gerçekten. Birilerine, çocuklara yardım etmek istiyorsun.''
''Yine mi aynı konu?'' Bir başkasının sözünü bölmeyi sevmezdim ama bu konuyu kapattığımızı düşünmüştüm. Jeno ofladı ve yüzünü elleri arasına aldı. ''Maya, eğer sana bir şey olursa o çocuklar ne yapacak? Bunu hiç düşündün mü?''
Sözlerinin doğruluk seviyesi ve sertliği bir an içi duraksamama sebep oldu. Bunu düşünmemiştim, düşünmemiştik ancak düşünürsek de bu bizi durdururdu. Bunu Johnny de iyi biliyordu ve bir başkasını bu işe dahil etmek istemiyordum. Jeno ayağa kalktı ve yanıma geldi. Hemen soluma, karşıma oturdu ve yorganın üzerindeki elimi tuttu. Midemin daha çok bulandığını hissettim.
''Senin için bir şeyler yapmak istiyorum Maya, gerekirse o ilaçlar için arkadaşına yardım ederim ama kendine ve bedenine bunu yapma daha fazla.''
''Sen,'' dedim fakat devamını getiremedim. Kalbim gümbür gümbürdü, elinin sıcaklığı içimi üşütmüştü. ''Sen neden benim için bir şeyler yapasın Jeno? Bana acı çektirmek istemiyor muydun? Bak, acı çekiyorum işte.''
''Hayır.'' dedi yutkunarak. ''Yemin ederim ki çok pişmanım Maya, bunun için kendimi asla affetmeyeceğim.''
''Boşuna kendini cezalandırıyorsun Jeno. Benim sebeplerim ve sonuçlarım beni ilgilendirir. Benim için bir yükün altına daha girmeye gerek yok.''
Jeno'nun kaşları havaya kalktığında bacaklarımı yataktan sarkıttım ve yorganı üzerimden itip ayağa kalktım. Jeno ise hızlıydı, fevri davranıyordu her zamanki gibi. Başımı çevirip ona baktım, kaşlarım çatıldığında karşıma dikilmişti bile.
Kolları belimi sardı, sol eli sırtıma dokundu ve ben hareketsiz durdum, bedenimdeki uyuşma hareketimi engelledi. Yutkundum, burnumu çektim, nefes almaya çalıştım ve ardından da başımı eğdim. Sırtımı saran güçlü kollar beni ilk defa güvende hissettirdi. Sarıldığım ilk kişi, beni dünyanın en iyi insanıymış gibi hissettirdi.
''Özür dilerim Maya.'' Jeno'nun sesi kulağımın hemen yanındaydı, gözlerimi sıkıca kapattım ve elimi kaldırıp ceketine tutundum. Ayakta duracak gücüm yoktu ve Jeno, bana destek oluyordu.
Lee Jeno hem ayakta durmam, hem de yanında durmam için bana destek oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wires
Fanfiction𝐦𝐚𝐲𝐚: en azından ortak bir noktamız var. 𝐰𝐢𝐫𝐞𝐬: neymiş o? 𝐦𝐚𝐲𝐚: eğer benim ne iş yaptığımı biliyorsan sen de kurtulamazsın. 𝐦𝐚𝐲𝐚: benden bir farkın yokmuş demek ki. 𝐦𝐚𝐲𝐚: oyun başladı, iyi olan kazansın. © jieiee | lee jeno +...