Karanlık Prenses, Limix Lancer

58. Bölüm Aile Sırları Bir Düzine Dertdir

15 Mayıs Salı

Lancer kızı büyük bir bel ve karın ağrısıyla uyandı. Son zamanlarda çok fazla fiziksel problemler yaşıyordu. Sağlığını düzeltmeliydi. Gözlerini ovuşturarak yataktan çıktı. Bugün o gündü; bir aydır beklediği gün. Ayin yapacağı ve büyük annesiyle konuşacağı gündü, heyecandan ellerinin titremesini bastıramadı. Ona sorması gereken çok önemli sorular demesi gereken mühim olaylar vardı. Limix bir an Amy Lancer'ın ona cevap vermeyeceğini düşündü.

Neden Limix için kendi aleminden dönerek buraya gelsin ki? Veya neden onun sorularını cevaplasın?

Limix'in karnı bu düşüncelerle daha da ağrımaya ve kasılmaya başladı. Zaten pazar günü yaşadıkları bir yana şimdi büyükannesini görmenin gerginliği bir yanaydı.

Bir anda midesinin ağzına geldiğini hissetti ve koşarak tuvalete yetişti. Midesini boşaltmasıyla klozete yetişmesi bir oldu. Melanie panikle yanına geldi.

-Limix iyi misin?

Lancer kızı elini havaya kaldırarak onu durdurdu. Ve tok bir sesle konuştu.

-Dışarı çık.

Yaxley şaşkınlıkla emre uydu. Banyoyu terk ederek kapıyı kapadı, Limix'in bazen tepkilerinin değişik olduğunun bilincindeydi ama yardım etmek isterken arkadaşı tarafından kovulmak ona hiç iyi hissettirmiyordu. Öte yandan Limix'in açısından ise arkadaşının onu aciz halde görmesini istemiyor, acizliğini gözlerinden sakınıyordu. Rahatlamaya ihtiyacı vardı ve Mell olduğu sürece bunu asla yapamazdı.

Ona neler olduğunu anlamıyordu son zamanlarda çok fazla fiziksel sorun yaşıyordu. Kusuyordu, midesi bulanıyordu, sinirleri boşalıyordu. Baş dönmeleri ve kabuslarda onu bulmak üzereydi.

Lanet Hogwarts bitse de eve gitsem.

Ama biterse bir daha buraya gelemezsin.

İç sesleri çatışırken başını ellerinin arasına aldı ve düşünmeye başladı neden böyle olmuştu? Son zamanlarda onu duygusal olarak yıpratacak çok fazla şey yaşanmıştı. Belki psikolojiksel hassaslığı onu fiziksel olarak güçten düşürüyordu. Derin bir nefes çekerek ayağı kalktı ve elini yüzünü yıkadı. Yapacak çok işi vardı, mızmızlanamazdı.

Hemen toparlandı ve dışarı çıktı. Kapı ardında onu bir çift endişeli kahve karşıladı.

-Limix? Ne oldu neden kustun? Hasta mısın?

Lancer genç oğlanın arkasındaki cadıya gözlerini devirdi Mell gözlerini kaçırdı.

-İyiyim Malden sanırım biraz midem bulandı o kadar abartılacak bir şey olmadığına eminim.

Fakat endişeli Mulciber onu dinleyecek gibi değildi.

-Hastane kanadına gitmelisin.

Limix anlını parmaklarıyla ovdu.

-Malden sana yemin ederim hiç gerek yok ben iyiyim. Bir şey olursa giderim.

Malden ağzını açacaktı ki Limix atıldı.

-Tek kelime daha konuşma!

Malden iç çekip sustu.

-Tamam bildiğini yap ama gözüm üzerinde.

Limix gözlerini devirdi. Midesinin hiçbir şey kabul etmeyeceğini bildiği halde kahvaltıya indi Revire girmek istemiyordu, bu sene içinde fazlasıyla orada bulunmuştu zaten.

Fakat birkaç gündür doğru dürüst uyuyamıyordu hele ki bu gece gözüne bir gram uyku girmemiş sadece güneşin doğuşunun sular eşliğinde cama yansıtan görüntüsünü dakikalarca izledikten sonra yummuştu gözlerini.