Karanlık Prenses, Limix Lancer

21. Bölüm Acı Biraz Yoğun...

Bu bölüm biraz geç geldi çünkü başımdaki bir sıkıntı için bir haftadır hastanelerde sürünüyordum ve radyasyondan uzak kalmalıymışım ve üzülerek söylüyorum bu yüzden eskisi kadar aktif olamayacağım bu beni çok üzdü ama yapacak bir şeyim yok. Beni anlayışla karşılayacağınıza eminim çünkü bu sağlığımla ilgili ciddi bir mesele.  Gerçekten çok yıprandım oradan oraya ama artık daha iyiyim. Allah kimseye zorlu bir hastalık vermesin gerçekten çok kötü geçti benim için umarım bir daha böyle bir şey yaşamam keyifli okumalar...

Limix babasıyla olan konuşmadan sonra durgunlaşmıştı kendini hiç iyi hissetmiyordu. Kim böyle bir konuşmadan sonra kendini iyi hissederdi ki zaten? Akşam yemeği yiyemeyecek kadar iştahsızdı bu yüzden bahçeye çıkıp kararmakta olan havayla dans eden bulutları izlemeyi karar kıldı. Her zamanki yerine -tam gölün kıyısına- oturup bacaklarını bağdaş yaptı.

Kendini bambaşka biri gibi hissediyordu, hiçte kendi gibi değildi. Kafası hem çok dolu ve karmaşık hemde bomboş ve anlamsızdı. Aklına ara sıra babasının yada kendisinin söylediği kelimeler, cümleler geliyordu. Sanki biri kulana fısıldıyordu. Limix Lancer dağılmıştı, kafası, ruhu, düşünceleri ve duyguları darmadağınıktı.

- Limix.

Genç Lancer ona kimin seslendiğini bulmak için arkasını döndü, o kadar karmaşık ve garip kafayla nasıl onu duyabilmişti bilmiyordu?

- Severus.

Diye fısıldadı, arkadaşını gören kız. Ama Severus'un yüz ifadesi aniden değişti, daha ciddi, korkmuş ve gerilmişti. Limix ne olduğunu anlamadan Severus onun yanına oturup.

- Ne dediğini anlamadım Çataldili konuştun.

Dedi, Limix derin bir nefes alarak, kendini toparladı (en azından çalıştı)

- Üzgünüm, kafam çok dağınık ve boş.

- Nasıl hem dağınık hem de boş olabiliyor?

Severus alayla sordu, genç kız konuşacak gücü kendinde bulamayınca susmayı tercih etti. Ama arkadaşı onu anlamıştı.

- Karanlık Lord'la konuşmuşsun, ne oldu seni bu kadar yıpratan?

Limix ona önce babasının Bellatrix'ten uzak kalma kararını anlattı, tabi Lord'un gizli hayranını da. Ama annesi hakkındaki konuşmayı anlatamazdı bu aileviydi ikisi arasında kalmalıydı. O ve babası arasında.

Severus bir kaç saniye düşündü sonra ise daha önce onun hiç aklına gelmeyen bir yere değindi.

- Yani Lord, Bellatrix'i o kız için bıraktı.

Limix kafası karışık "Ne alaka" der gibi bakınca Severus açıkladı.

- Bak o bir Lord, bir yönetici, tüm adamlarına eşit ve adaletli davranmalı, torpil veya ayrımcılık yapamaz çünkü o kadar insanı yönetmek kolay değil. Bellatrix'le takılması kimseyi etkilemiyordu çünkü teknik olarak o henüz bir Ölüm Yiyen değil ayrıca tek bir kişi ama bu sayı ikiye çıkınca sorunlar başlar.

- O Karanlık Lord! İstediği kişiyle olur ve bu kimseyi ilgilendirmez.

Limix bu sözleri söylediğine inanamıyordu. Severus teorisine devam etti.

- Elbette ilgilendirmez, ama bu iç savaşa sebep bile olabilir. Birbirinin aynısı iki insanı kayırarak davranmak, insanlar bunu sorar ve tartışma çıkar ayrıca o kızda Lord'a olan inancını kaybedebilir.
Karanlık Lord, bir Lord gibi davranması gerekiyordu ve o bunu en doğru şekilde yaptı.

Son cümlede Severus'un yüzü hayranlık ifadesine büründü, Limix sinirle.

- Ne alakası var?! Çok saçma.