Biliyorum bu bölümü çok uzun süredir ve büyük bir merakla bekliyorsunuz.Oy sınırı 57 Volte ve bol bol yorum.
Gerçekten yorum yapmanızı çok istiyorum ve söz veriyorum bu sefer eğer oylar hemen dolarsa ve çok fazla yorum alırsam yeni bölümü daha hızlı atarım 🙏🏻🙏🏻
Haydi şimdi iyi okumalar.
Black Malikanesi
Noel'in altıncı günüydü ve Bellatrix Black elindeki çantaya olabildiğince çabuk olarak eşyalarını dolduruyordu. Tabi kız kardeşi Narcissa ona köstek olurken ne kadar çabuk olabilirse...
- Bella dur!
Diye bağırdı sarışın Black ve son kez kız kardeşinin elindeki çantayı çekti. Alamamıştı ama en azından Bella'nın dikkatini çekmeyi başarmıştı. Bellatrix ona dönünce de konuştu kararlıca
- Saçmalama istersen Bella, bunu gerçekten yapmayacaksın dimi?
Bellatrix ona gözlerini büyüterek baktı ve konuştu.
- Anlamıyorsun Cissy, bu evde bir saniye kadar bile duramam artık!
Narcissa gözlerini devirme isteğini batırarak konuştu.
- Bak Bella eğer bunu yaparsan babam seni affetmez ve geri geldiğinde seni eve bile almaz.
Diyerek camdan dışarıya baktı. Bella derin bir nefes aldı eğer evden babasının izni olmadan çıkarsa bu dondurucu soğukta bütün geceyi kapı önündeki paspasta geçireceğine adı kadar emindi.
Bıkkınlıkla tüm nefesini verdi, evden kaçmayacaktı sadece gizlice dışarı çıkıp biraz hava alacaktı çünkü Black Malikanesinde cidden yaşamak çok zordu.
- Ama cidden çok bunaldım Cissy!
Diye isyan etti. Narcissa onaylarcasına kafasını salladı. Bütün noel boyunca babalarına dışarı çıkmak ile ilgili yaptıkları bütün imaları, babası sertçe reddetmişti.
- En azından şansımızı deneyerek izin almaya çalışsak, belki izin verir hem?
Dedi dudağını büküp masum gözlerle, Bellatrix onun bu tatlı halini hiç reddedemediği için derin bir nefes verdi ve pes ederek konuştu.
- Tamam, son bir kez deneyelim ama izin vermezse ya bu evden kaçacağım ya da kendimi asacağım.
Narcissa "Tanrı korusun!" diye çıkıştıktan sonra onunla birlikte kapıya ilerledi. İki kız Kardeş aşağıya indiler, salonun kapısının önünde durarak içeriye baktılar. Cygnus Black her zamanki tekli koltuğuna oturmuştu. O koltuk ona aitti, o evde olmasa bile kimse o koltuğa oturmaya cesaret edemezdi -Walburga hariç.
Narcissa zarifçe boğazını temizleyerek ipince bir sesle konuşmaya başladı.
- Babacığım.
Dedi ve sabırla beklemeye başladı. Cygnus Black okuduğu gazetesini ani bir hareketle indirerek onlara sertçe baktı. Narcissa bu bakışın pekte hoş şeyler getiremeyeceğini anladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Prenses, Limix Lancer
FanfictionLimix hayatı boyunca babasının takdir ettiği bir evlat olmaya kendini adamıştı. Ama elinde olmadan sürekli kendini bir belanın içinde buluyordu, anne tarafının gizemli ve sırlarla dolu soyunu keşfederken sürekli yeni bir şeyle karşılaşıyor ve bununl...