Karanlık Prenses, Limix Lancer

36. Bölüm Her Şeyin Farkında

@aazradeemir geçen bölüm için söz vermiştim ama unuttum ❤️

3 Ocak Çarşamba 1978

Sabahın erken saatlerinde çoğu kişi derste, kütüphanede veya yataktaydı. Lakin Narcissa Black bu yerlerin hiçbir yerindeydi. Çünkü o sıradan bir öğrenci değildi, Sınıf Başkanıydı. Bu yüzden de kahvaltıdan önce yapılan bu toplantıya katılmak zorundaydı.

Lucius onunla gelmemişti, uykusu olduğunu ve uyumak istediğini söylemişti, Narcissa onu uyandırmaya çalışmayı Malden küfür ederek onu odadan kovduğunda vazgeçmişti ve tek gitmeye karar vermişti.

Oflayarak bir kez daha saate baktı, vakit geçmek bilmiyordu. Neyse ki Profesör McGonagall imdadına yetişti.

- Bugünlük bu kadar yeter lakin bir dahaki toplantıya herkesin katılmasını istiyorum.

Diyerek gözlerini Narcissa'ya çevirdi. Genç Black anladığını belli etmek için kafasıyla onayladı ve çıkmak için eşyalarını toplarken yanlışlıkla masanın üzerindeki mürekkep şişesine yere döktü kendi kendine derin bir nefes vererek söylenirken herkes çıkmıştı bile, neredeyse herkes.

- Eee Black.

Narcissa kafasını kaldırarak ona seslenen çocuğu baktı.

- Lupin?

Diye sordu "Ne istiyorsun?" der gibi.

- Aaa sadece yardım etmek istediğimi söyleyecektim.

Narcissa onun iyi kalpli bir insan olduğunu bildiğinden gülümseyerek teşekkür etti. Bu gülümseme Remus Lupin'in kalbinden birkaç atış kaçırmasına neden oldu ve yeri temizlemeye başladı bu sırada da Narcissa eşyalarını topluyordu, Remus sordu.

- Eee bugün, biraz moralin bozuk gibiydi de... acaba iyi misin?

Diye sordu kuşkuyla, kızın onu terslemesinden korkuyordu. Black cadısı gerçekten moralinin bozuk olmasının verdiği sıkıntıyla karşısındaki gence içini döktü.

- Sana güveniyorum Lupin, bunlar aramızda kalsın -onaylar bakışları görünce devam etti- aslında moralimi bozan bir çok şey var; ailevi sorunlar, ders sıkıntıları, geleceğin belirsizliği, geçmişin gizemi... Kısacası gerçekten ne yapacağımı şaşırdım, birini düzeltmeye çalıştığımda diğerleri mahvoluyor ve insanlar benden hep daha fazlasını bekliyor ama ben asla onların istediği kadar iyi biri olamıyorum yani hayat çok hızlı akıyor ve benim çok sorumluluğum var ama hiçbirini yetiştiremeden vaktim bitiyor.

Göz yaşlarını geri yollayarak eşyalarını çantasına koydu, çantasını da boynuna taktı.

- Bak Narcissa seni nasıl teselli edeceğimi bilmiyorum ama inanmanı istiyorum ki bende aynı şeyleri yaşıyorum, bazı şeyler var ve... ben hayatım boyunca onunla yaşamak zorundayım, hayatımı mahveden çok şey var ama tüm bunlara rağmen savaşıyorum. Ve biliyorum ki sen de çok güçlü birisin bunun başından gelebileceğine inanıyorum çevrendekiler inanmasa bile bu senin o şeyleri başaramayacağın, altından kalkamayacağın anlamına gelmiyor. Kimseyi dinleme sadece kendin ol, onların istediği kişi olmak zorunda değilsin kendin olman yeter.

Genç Black ona içten bir biçimde gülümsedi, tam teşekkür etmek için ağzını açacaktı ki kapı aniden kapandı, Narcissa kafasını çevirdiğinde kapının kitlendiğini gördü. Öfke ve şaşkınlıkla kaşlarını çatarak kapıya koştu, onunla birlikte Remus Lupin'de kapıya koştu ve kapıya vurmaya başladı.

- Sirius! James! Sizin yaptığınızı biliyorum, açık şu kapıyı!

Kapı dışından kıkırdama sesleri geldi.