Bu bölüm için 40 oy istiyorum, eğer hemen gelirse söz veriyorum diğer bölüm daha hızlı gelecek.
18 Kasım Pazartesi 1977
- Sonra hangi ödevin ona ait olduğunu sormak için yanına çağırmış, yani o kadar endişelenmeye hiç gerek yokmuş.
Diye bildirdi tek sarışın Black. Limix kafasını aşşağı yukarı sallayarak onu onayladı. Mia'nın neden çağrıldığını çok merak etmişti ama onca olan şeyden sonra aklından uçup gitmişti taki bu sabah onu tesadüfen koridorda görene kadar, birbirlerini umursamadan ilerlerken Limix bir kaş hareketiyle Narcissa'yı Mia'nın peşinden yolladı ve dikkat çekmemek için kütüphanenin yolunu tuttu.
Meğerse Mia bir ödevine adını yazmayı unutmuş ve Slughorn'da -isim yazmayan bir kaç ödev arasında- hangisinin onun olduğunu sormak için çağırmış.
Lancer cadısı masaya bakarken dalgın dalgın kolyesiyle oynamaya başladı. Evet. Bunu alışkanlık haline getirmişti. Kolyeyle oynadığını fark edince bıraktı ve aklına Ronin ile olan o tartışması -daha doğrusu Ronin'in ona kızması- geldi. Yüzü ani bir şekilde ekşimişti ama çabuk toparladı, başında dikilen sarışın kıza bakarak kibarca gülümsedi.
- Sağ ol Narcissa, peki Shacklebolt'lar ne halde?
Narcissa derin bir nefes alarak konuştu.
- Helena saatler sonra İhtiyaç Odası'nın önünde ayılmış -tahminimce bilincini kaybedince oda onu dışarı attı- sonra doğruca hastane kanadına gitmiş. Ve kimseye bir şey dememiş. Diğeri ise ki arkadaşı da onunla beraberdi, Madam Pomfrey'e şakalaşırken yaralandıklarını söyleyerek olayın üstünü kapamış.
Limix bir kez daha kafasını salladıktan sonra başka bir soru daha sordu.
- Peki bizim şu aptalların yaptığı?
Narcissa onun neyden bahsettiğini anladı. Geçen hafta Slytherin Adaylarının zorbalık ettiği çocuğu soruyordu.
- Durumu iyi, ve... Herkese merdivenlerden düştüğünü söylemiş.
Dedi Narcissa, konuşurken boğazı düğünlenmişti. Bir insanın zorbalığa uğrayıpta yalan söylemek zorunda kalması ona çok ağır geliyordu. Limix derin bir oh çekerek önüne döndü ve bu sefet karşısında oturan kızıl cadıyla konuştu.
- Neyse ki bizi ele vermiyorlar da temize çıkıyoruz.
Yaxley cadısı kafasını sallayarak onayladı.
- Evet dört kişiyi hastanelik ettik, ondan önce de şiddetli bir kavga edip herkesi ağır yaraladık eğer yaptıklarımız profesörlerin kulağına gitseydi okuldan atılırdık.
Limix kafasını salladı sonra Narcissa'ya teşekkür ederek gitmesini söyledi. Black kızı gidince, Yaxley ve Lancer cadıları yalnız kaldı. Limix hiç oyalanmadan konuyu açtı.
- Ronin ile tartıştık.
Genç kızın kızıl kaşları merakla çatılınca Limix devam etti.
- Daha doğrusu Ronin bana patladı ve ben konunun ne olduğunu bile tam olarak anlamadım.
Melanie gözlerini kısarak ona ne olduğunu anlatmasını istedi. Limix her şeyi baştan sona anlatınca karşısındaki kız gülmeye başladı. Limix neyin bu kadar komik olduğuna anlam veremeyerek ona bakarken Yaxley kızı açıkladı.
- Limix, o seni kıskanmış.
Limix kaşını kaldırarak "Nasıl yani?" diye sordu. Yaxley kızı saçlarını geriye atarak ona doğru eğildi ve konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Prenses, Limix Lancer
FanfictionLimix hayatı boyunca babasının takdir ettiği bir evlat olmaya kendini adamıştı. Ama elinde olmadan sürekli kendini bir belanın içinde buluyordu, anne tarafının gizemli ve sırlarla dolu soyunu keşfederken sürekli yeni bir şeyle karşılaşıyor ve bununl...
