19 Şubat Pazartesi Gecesi - 20 Salı Pazar Sabahı 1978
Gece ilerlemiş dolunay gökyüzüne hakim olmuştu. Çoğu insan gibi Hogwarts halkı da derin uykudaydı.
Zifiri karanlıkta, kendi yatakhanelerinde mışıl mışıl uyuyordu Lancer kızı. Yumuşacık yatağı onu bir bulut misali sarmıştı lakin bu huzur uzun sürmeyecekti.
Önce yataklarda hafif bir sallanış meydana geldi, uykusu hafif olanları uyandıran bir sallanış.
Lancer kızı şaşkınlıkla kalkıp gözlerini ovaladı, neler oluyordu? Bellatrix onu uyandırmak için mi yatağını sallıyordu? Yoksa Alex veya Malden onlara şaka yapmak amacıyla gece yataklarının sallanacağı bir büyü mü yapmıştı?
Kalktığı gibi ismi anıldı.
- Limix.
Uykulu mırıltıya başını çevirdi, sarışın cadı da şaşkındı. Yaklaşık bir saniye sonra hızla zıplamaya başladılar. Çığlık sesleri diğer kızları da uyandırdı. Yatakları, yo. Tüm odaları ileri geri sallanıyordu, durmaksızın.
- NELER OLUYOR?!
Uyanıp etraflarına bakarak neler olduğunu çözemeyecek kadar şoktaydılar. Karagöl'de mi bir sıkıntı vardı? Yoksa kule mi yıkılıyordu?
- BİNA YIKILIYOR!
Limix buna karşı çıkmak istedi, bina yıkılmazdı fazla sağlam korunuyordu ama ne yazık ki şu anda başka bir ihtimal yoktu. Bellatrix, Narcissa'nın lafıyla dehşete düştü.
-KARAGÖLE Mİ BATACAĞIZ?!
Dehşet, korku ve çığlıklar arttı. Eşyalarının hepsi teker teker yere düşerek kırılıyor, etrafa dağlıyordu. Limix ilk kendine gelen oldu, hızlıca asasını aramaya koyuldu lakin asası kim bilir şuan neredeydi.
- SAKİN OLUN, ASALARIMIZI BULMALIYIZ!
- BIRAKIN ASALARI, BURADAN ÇIKMALIYIZ!
Bellatrix'in fikri cazip geldi, yataklardan atlayıp ayakta dengeyi sağlamaya çalışarak koştu- yürüdüler. Her iki adımda ya yere düşüyor ya da birbirlerine tutunuyorlardı. Göz gözü görmüyordu.
Limix yere düştüğünde ayağa kalkma zahmetine bile girmedi yeniden düşüceğinin bilinciyle. Yerde emekleyerek kapıya tutundu ve ayağa kalkarak kendini dışarıda buldu.
O anda sallanma durmuştu ama herkes uyanmıştı bile. Slytherin binası tüm öğrencilerin yatakhanelerinden çıkması üzerine ışıklarını yaktı, ortam aydınlanmıştı. Böylelikle kızlar hemen yanlarındaki oğlanlarla göz göze geldi.
- LUCİUS!
Bir hıçkırık koparak erkek arkadaşına sarıldı Narcissa. Sarılın çift birbirine sarılıp ağlarken Rodolphus ve Alex'de koşarak kızların yanına gelmiş onlara sıkı sıkı sarılıyorlardı. Malden hemen araya girerek sağ koluyla Melanie'yi sol koluyla Limix'i kendine çekerek sıkı sıkı sarıldı.
Lancer kızı bu sarılmalara ve ağlamalara tepki veremeyecek kadar donup kalmıştı. Malden ondan ayrılınca göz yaşlarını sildi.
Limix şaşkındı, hangi ara ağlamıştı hiç bilmiyordu.
- İyi misiniz?
Alex burnunu çekerek sordu, panik ve korku herkes gibi onu da ağlamıştı. Narcissa şimdi hala ağlamakta olan Regulus'a destek olarak cevapladı.
- Evet biz iyiyiz, ya siz? Size bir şey oldu mu?
Regulus başını iki yana salladı.
- O-olmadı ama...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Prenses, Limix Lancer
Fiksi PenggemarLimix hayatı boyunca babasının takdir ettiği bir evlat olmaya kendini adamıştı. Ama elinde olmadan sürekli kendini bir belanın içinde buluyordu, anne tarafının gizemli ve sırlarla dolu soyunu keşfederken sürekli yeni bir şeyle karşılaşıyor ve bununl...