1 Ocak Pazartesi 1978
Genç kız etraftaki kalabalığa baktığında gülümsemesi büyüdü. Sonunda tekrar Hogwarts'a dönecek olmak onu çok mutlu ediyordu hele ki dün gece yaşananlardan sonra...
Kıvırcık saçlı sarışın kadın kırmızı trenin önüne geldiklerinde derin bir nefes alarak konuştu.
- Okula gitme vakti geldi. İkinize de söylüyorum sakın okulda düelloya tutuşupta kaybetmeyin, her zaman kazanan taraf olun ve profesörlere yakalanmayın.
Limix ve Lucius kıkırdarken Abraxas karısına şok olmuş bir biçimde dönerek baktıktan sonra tekrar iki gence döndü ve konuştu.
- Siz onu dinlemeyin, kimseye bulaşmak yok. Derslerinize odaklanın ve başınızı belaya sokacak şeylerden uzak durun.
Limix son cümlenin kendisine söylendiğini anlayarak konuştu.
- Ben başımı belaya sokmuyorum, bela beni buluyor.
Lucius alayla atladı.
- Bellatrix ile arkadaşsın, bu bile bela peşinde koştuğunun kanıtı.
Limix kaşlarını çatarak onun omzuna sertçe yumruk attı. Genç büyücü büyük bir "Aaoovv!" sesiyle omzunu tuttu ve neredeyse yaşarmış gözleriyle ona sitemle baktı. O sırada Abraxas onları uyardı.
- Uslu durun!
Sert sesi ikisini de susturdu ama Limix'i son defa konuşturmaktan alıkoyamadı.
- Arkadaşıma laf ediyor.
Abraxas bıkkınlıkla nefesini verdi. O esnada bahsi geçen kişi aynı istasyonda başka bir yerde ürperdi.
- Ne oldu Bella ?
Diye sordu kız kardeşi, ablasının aniden ürpermesine karşın. Bellatrix soğukça konuştu.
- Tüylerim diken diken oldu Cissy, biri benim hakkımda konuşuyor. Kesin senin o salak sevgilindir!
Narcissa kaşlarını çatarak hemen erkek arkadaşını savunmaya geçti.
- Üff Bella ne alakası var, niye boşu boşuna suç atıyorsun?!
Bella hiç bir şey söylemedi, Narcissa elini onun omzuna koyarak konuştu.
- Kendini nasıl hissediyorsun?
Bella gerildiğini belli etmemeye çalışarak yutkundu. Onun dün geceden bahsettiğini anlamıştı, o kaos dolu korkunç gece...
Gece boyu hiç uyumayıp sabaha kadar kardeşiyle birlikte kendine yaptığı tıbbi müdahale ve evden çıkmadan vücuduna yaptığı onlarca saklama büyüsüyle duruyordu.
- Endişelenme Narcissa ben alışkınım.
Narcissa yüzünü ekşitti. Bunu duymak kalbine büyük bir sancı girmesine neden oluyordu.
- Bu halde okula gitmemelisin, hastaneye gitmeliydik çok ciddi yaralandın ve profesyonel bir yardıma ihtiyacın var.
Bella onun endişesine göz devirerek konuştu.
- Merak etmene gerek yok Cissy, hızlı iyileşirim bünyem alışık.
Genç kız ablasının bu sözüyle kalbinin bir kez daha ağrıdığını hissetti.
- Hadi gel.
Diye konuştu Bella ve büyük, kırmızı trene doğru ilerlemeye başladı.
Trene bindiğinde Limix'i bulması zor olmamıştı, hemen önünde sarışın bir oğlanla duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Prenses, Limix Lancer
Fiksi PenggemarLimix hayatı boyunca babasının takdir ettiği bir evlat olmaya kendini adamıştı. Ama elinde olmadan sürekli kendini bir belanın içinde buluyordu, anne tarafının gizemli ve sırlarla dolu soyunu keşfederken sürekli yeni bir şeyle karşılaşıyor ve bununl...