Prenses, soytarı ile olan o gizli anlaşmasının üzerinden bir hafta geçmişti ve şuan kahvaltıdaydı. Elsa'ya hesap sormak için yanıp tutuşurken bir yandanda Ronin'in başını belaya sokmaması gerekiyordu. Birde yapılacaklar listesi vardı tabi, onun dışında gazetenin yazarı ve ona verebileceği ceza...
Ama o konuda kendini şanslı sayabilirdi çünkü elinde şimdiden bir isim vardı, tüm Adaylar onu araştırıyordu er yada geç ortaya çıkacaktı. Ceza konusundada Bellatrix'in yaratıcılığına güveniyordu, Ronin'in yokluğunda duygusal ve vakitsel boşluğa düşüceğine emindi bu yüzdende o boşlğu Tom'la doldurmayı düşünüyordu, ayrıca bu gün Severus'la boş bir sınıf bulup iksir kaynatacaklardı. Yani herşeyi oturtmuştu ve hayatına bir süre böyle devam edecekti.
Kafasını kaldırıp arkadaşlarına baktı, hepsini seviyordu. Narcissa Lucius ile cilveli cilveli konuşuyordu, Bellatrix onlara Regulus ile laf atıyor, Melanie ise onları savunuyordu. Malden, Alex ve Rodolphus'la çok hararetli Quidditch konuşuyordu. Herkes iki konuyada dahil oluyordu, kahvaltı boyunca bir çok konu açıldı ve herkes uzun uzun konuştular ki kahvaltı artık bitmek üzereydi. Salonda tek onlar kalmıştı ve hala uzun uzun konuşup ağır ağır yemek yiyorlardı, Dumbledore'un başlarına geldiğini görünce sustular.
- Sohbetinizi bölmek istemem ama ne yazık ki kahvaltı bitti, derslerinizde başlamak üzere bence derse geç kalmak istemezsiniz.
Narcissa hemen uzanarak Regulus'un kol saatine baktı, sonra
- Ayy ben geç kalıyorum, sonra görüşürüz.
Dedi ayağa kalkarken ve Lucius'un yanağına bir öpücük kondurdu, diğerinede el sallayıp koştura koştura Büyük Salondan çıktı.
- Hiçte senin kardeşin gibi değil Bellatrix.
Rodolphus alayla konuştu, Bellatrix kabul ederek.
- Evet ikimizden birisi kesin evlatlık.
Yorumunda bulundu.
- Kim?
Alex alayla sordu.
- Beni hiç sevmiyorlar, Narcissa'da bizim aileye yakışmayacak kadar kibar ve hassas.
Limix atladı.
- Tamam işte, seni sevmedikleri için Narcissa'yı evlat edinmişler.
Bellatrix ona alınmış bir ifadeyle baktı ve alayla
- Çok sağol.
Deyince hepsi gülmeye başladı. Dumbledore'un burada olduğunu unutup tekrar sohbete dalınca müdür hala orada olduğunu belli etmek için hafifçe boğazını temizledi. Ona dönen bakışlara cevaben
- Sanırım hepinizin arkadaşınız Narcissa gibi derse gitmesi gerek.
Hepsi kovulmanın verdiği bir can sıkıntısıyla, ayağa kalkarak salondan çıktılar. Büyük kapının arkasına geçtiklerinde Mell konuştu.
- Derdi ne bunun, sohbet ediyorduk.
- Kıskanıyor, işte bizi.
Regulus, Bellatrix'den beklenecek bir cevap verdiğinden hepsi yeniden gülmeye başladı özellikle de Bellatrix.
***
Narcissa dersini bitirmiş ve binasına doğru yol almıştı ki aniden koridorda dört beş yaşlarında küçük bir kız gördü, kız kıkırdayarak koşuyordu ve saçları renk değiştiriyordu arkasından bir kadının seslenişi duyuluyordu. Narcissa küçük kızı tutarak durdurdu, onu annesi gelene kadar oyalayabilmeyi umuyordu.
- Merhaba ufaklık, senin adın ne?
Küçük kız kafasını öne eğdi, Narcissa onun utandığını anlayarak onun karnını gıdıkladı ve
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Prenses, Limix Lancer
FanfictionLimix hayatı boyunca babasının takdir ettiği bir evlat olmaya kendini adamıştı. Ama elinde olmadan sürekli kendini bir belanın içinde buluyordu, anne tarafının gizemli ve sırlarla dolu soyunu keşfederken sürekli yeni bir şeyle karşılaşıyor ve bununl...
