26. Bölüm Asla Beklenmeyen Bir Misafir

1.3K 92 89
                                    


Gün yavaş yavaş ağrırken, güneş dağların arasından yükselirken, Hogwarts'da bulunan tek varis uyanırken, herkes bu günde onları nelerin beklediğinden habersizdi.

Birkaç saat sonra Slytherin evinin Prensesi ve diğerleri uyandı. Kızlar üstlerini giyinip odadan çıktılar, merdivenlerden aşağı inerken odasından çıkan Regulus ile karşılaştılar. Limix hemen onun saçlarını karıştırarak bozdu, Regulus saçlarını düzeltmeye çalışırken somurttu. Ama Limix'in kolunu boynuna dolamasına izin verdi. İkisi beraber merdivenlerden inerken, konuşmaya başladılar. Limix dudaklarını Regulus'un yanağına bastırdı. Regulus "yaa!" diye sitem ederek, yanağındaki ruj izini silmeye çalıştı. Limix Regulus'la ilgilenerek -uğraşarak aşağı indi. Her zamanki yerlerine oturduklarında, Narcissa, Regulus yanağını silsin diye çantasından ıslak mendil çıkarıp verdi.

Küçük Black suratını asarak yanağındaki izi silerken olayı izleyen tayfa kahkahalara boğuluyordu. Bu neşeleri kahvaltıya kadar sürdü. Limix kahvaltıdayken gözleriyle bir an Ronin'e bakındı, onu özlemişti. Neden ve niçin bilmiyordu ama onu gerçekten özlemişti. Boğazında bir yumruk oluştuğunu hissetti konuşamayacak hatta nefes alamayacak gibiydi. İçinden onunla barışmayı diledi. "Lütfen Salazar, sende bu asil binanın safkan atasıysan bir şeyler yap ve aramızı düzelt. Ne olursa..." Duasının kabul olmasına karşın içinde hiçbir umut yoktu. Çaresizce kahvaltısını etti.

Kahvaltının sonuna doğru herkes dersine yetişebilmek için ayağa kalkarak Büyük Salonu terk etti. Bunların içinde Limix de vardı. Adımlarını koridorda hızlandırdıkça kalp atışlarıda hızlanıyordu, ders Tılsımdı. Elsa elbette bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirecekti. Ona bu fırsatı vermemek için elinden geleni ardına koymayacaktı. Her ne kadar kendini soğuk kanlı olmaya adasada kapının önüne geldiğinde tereddüt etmekten kendini alamadı. Derin bir nefes alırken Bellatrix elini ona destek olurcasına omzuna koydu.

- Hadi.

Diye mırıldandığında, Limix başını onaylarcasına sallayarak. Kapıdan içeriye girdi. Elsa sınıfta yoktu, bu Limix'e bir miktar da olsa rahatlama verdi. Arkadaşlarıyla boş bir masaya oturdu ve eşyalarını çıkararak Elsa'yı beklemeye başladı. Ne yazık ki Elsa onları pekte bekletmeden her zamanki enerjisiyle içeriye girdi ve dersini işlemeye başladı.

***

Limix zil çaldığında, çantasını toplamaya başladı. Tüm ders diken üstündeydi, zihnini en iyi şekilde kapatmış ve ifadesizlik maskesini takmıştı. Tek bir saniye bile gardını indirmemişti. Çantasını toplayıp diğer herkes gibi çıkışa yöneldiğinde Elsa ona seslendi.

- Miss Lancer. Lütfen siz kalırmısınız?

Limix adını duyunca durdu, ve yavaşça arkasını dönerek ona "ciddi misin" dercesine bakındı. Elsa'nın ona bu profesör yakınlaşmasına hiç alışkın değildi. Arkadaşlarına siz gidin dercesine bir hareket yaptıktan sonra maskesini taktı, zihnini kapattı ve gardını yükseltip onun yanına gitti. Elsa onun oturması için masanın yanına sihirle bir sandalye çekti, Limix bir sandalyeye bir ona göz atarak sertçe oturdu.

- Evet ?

Sordu sertçe, Elsa ona gülümseyerek bakarak.

- Bir süredir, konuşamıyoruz.

Dedi, Limix hiçte ondan kasıtlı olarak kaçmamış gibi.

- Yaa evet.

Doğruca onun gözlerine baktı bu "sadede gel" demenin bir başka yoluydu ama Elsa'nın buna hiç anlamamış gibi devam etti.

- Nasılsın? Nasıl gidiyor hayat?

Limix gözlerini devirmemek için kendisiyle büyük bir mücadele vererek cevapladı.

Karanlık Prenses, Limix LancerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin