12

1.1K 59 10
                                    

  Kahvaltıyı etmişti ama hâlâ boğazı ağrıyordu, birde rahatsız edici bir yorgunluk vardı. Bedeni ağrıyor, başı zonkluyordu.

Aren - Inci sana zahmet bir çay getirir miyiz?

Inci - O nasıl söz Aren'im, hemen getiriyorum.

Diyip kucağında ki bebeğini Yeşim'e verip mutfağa gitmişti. O anda konuşan Mirza Bey oldu.

Mirza B - Istersen bir hastaneye gidelim.

Aren - Gerek yok sadece boğazım ağrıyor, birde halsizlik...

Tam devam edecekken hapşırınca Botan şunu söylemişti.

Botan - Sen fena şifayı kapmışsın ha!

Aren - Resmen iznim var diye sevinemeden hasta oldum, şaka gibi...

Mırza B - Biraz uyu istersen.

Dedi kaygıyla ona bakarak, genç adamsa geri yaslanıp şunu söylemişti.

Aren - Uyanalı zaten ne kadar oldu baba?

Mirza B - Yavrum iyi değilsin, bak yine yavaştan bu illet ağırlaşmaya başladı. Gözünü bile açık tutamıyorsun.

Berivan H - Böyle bol biberli çorba hazırlarız, afiyetle yersin aslanım.

Aren - Allah razı olsun karnım yine acıktı.

Diyince hepsi onun bu hâline istemsizce gülümsemişti, Berivan hanımsa yerinden kalkıp şunu söylemişti.

Berivan H - O zaman ben çorbanı hazırlamaya gideyim.

Dedi mutfağa yol alırken, Aren ise ona doğru gelen Kayra'yla hemen şunu söylemişti.

Aren - Aman bugünlük benden uzak dur minik kedim yoksa hasta olursun.

Kayra - Kuçak?

Dedi dolan gözleriyle ona bakarken, Aren ise buna dayanamayıp onu kucağına alıp şunu söylemişti.

Aren - Illa hasta olacam diyorsun ha?

Kayra - Evet, biyşey oymaz baya!

Dedi ona sokularak, Aren ise onun saçlarına minik bir öpücük kondurup şunu söylemişti.

Aren - Mümkün değil elbette ki olursun sonuçta benim oğlumsun.

Dediğinde hepsi hüzünle ona bakmıştı çünkü bünyesi zayıftı ve ondan kaynaklı oğlununda bünyesi zayıftı. Inci ise çayını masaya koyup şunu söylemişti.

Inci - Yine baba - oğul hasta olma günü mü yapıyorsunuz?

Kayra - Baba üf oydu ama geççek!

Aren - Kedicik.

Diyip onun saçlarına uzun bir öpücük kondurup kokusunu doyasıya içine çekti. Aileyse tebessümle ona bakmıştı, Aren ise aniden gelen hapşırmayla hemen yan dönüp hapşırınca Inci çocuğu alıp şunu söylemişti.

Inci - Iyi misin Aren?

Dedi korkuyla hattâ hepsi korkuyla ona bakmıştı, o ise tekrar hapşırıp burnunu çekip şunu söylemişti.

Aren - Ben gidip dinlensem iyi olur.

Diyip kalkınca hepsi ona bakmıştı, o ise odasına yol almıştı. Çünkü kötü hissediyordu, arada da gözünün onu kararır gibi oluyordu.

2 gün sonra.

Neyse ki iyileşmişti, şuan tek boğazında hafif yanmalar vardı. Birde hâlâ hazırda baş ağrısı geçmemişti, bu yüzden de ilaç alıyordu. Vitamin haplarına kadar kullanmıştı ve neyse ki ilk hâline göre iyiydi...

Kum TanesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin