Kum Tanesi

19

Zaman atlaması /Aren'den...

    Yağız, öldü diye bildiğim oğlumun adı buydu ve 8 yaşındaydı. Eşim onu bulsa bile bana anlatmamış, birde üstüne aileme Aren'e dedim adlı bir yalan atmıştı. Peki niye? Neden?

Çok düşündüm ama olmuyor be, buna tek bir cevap bile yok. Ben bunu Inci'ye, benim hatunuma konduramıyorum. O anda çalan kapıyla babam gel emri vermiş çok geçmeden de içeri tim girmişti. Fakat tanımadığım ama dosyada gördüğüm o yeni askerimde vardı. Beni tanımasa bile kaygıyla bana bakan bu asker hiçte dosyada ki gibi ana kuzu gibi görünmüyordu. Askine dim dik duruyor, sert biriymiş gibi havası vardı. O anda konuşan Yiğit oldu.

Yiğit - Komutanım durumu duyduk ve ne diyeceğimizi bilemedik. Bu yüzden de nasılsınız bir görelim istedik.

Dediğinde gözlerim bir an oğluma kaydı,  utandığı belliydi. Resmen Arslan Bey'e onda saklanır gibi sokulmuştu, benim bakışımla da Arslan Bey gülümseyip şunu söylemişti.

Arslan B - Utandı, ben onu dışarı çıkartayım.

- Olur zaten korktu!

Dedim oğluma bakarak, oğlum... Benim ölü bildiğim çocuğum, yokluğunda kafayı yediğim oğlum! O an gözümün dolduğunu hissederken direk önüme baktım, cidden ben bunu hak edecek ne yaptım?

Botan - Birde senin çocukluğuna benziyor.

Dedi acı bir seste, dolu gözlerimi gördüğünü tahmin ediyorum çünkü sesi saf acıydı ve ortam sessizdi. Bu yüzden de yutkunup yalancı bir gülümsemeyle konuşmaya başladım.

- Allah aşkına nasılmış benim çocukluğum?

Dedim merakla ona bakarak, 2 ailemse bana gülümsemeyle bakıyordu. Ahh bu çok garip oldu, biri bu garip enerjiye son veremez mı?

Yazardan...

Işte o anda telefonuna bildirim düşmüştü, bu yüzden de yastık altından alıp bakmıştı. Fakat gördüğü ses kaydıyla duraksamıştı, bunu gören Mirza Bey ise şunu söylemişti.

Mirza B - Sorun mu var?

Aren - Iskender abi ses kaydı atmış...

Gökalp - Durduk yere?

Aren - Içimden bir ses durduk yere demiyor.

Diyip ses kaydına bastı, çok geçmeden de açılmıştı. Bunun üzerine ilk Inci'nin sonra da Meryem hanımın sesi gelmişti.

Inci - T-tamam mı, oldu mu? Şimdi rahatladın mı anne? Sayende artık Aren benden iğreniyor!

Meryem H - Yetmez, baban beni nasıl boşadıysa Aren'de seni öyle boşayacak!

Dedi gülerek sonra da tekrar sesi duyuldu ama bu nefret akan bir sesti.

Meryem H - Senden hep iğrendim küçük sıçan çünkü sen lanet olsun ki kızdın.

Inci - Sen nasıl bir annesin be?

Meryem H - Beni dinleyip bir doktorla evlenseydin seni sevebilirdim.

Inci - Senin derdin ne ya, ne bu doktor sevdası?

Meryem H - Çünkü ben bir doktor sevdim, aşık oldum ama babam beni vermedi. Çok istedim ama gitti o Baran'a verdi, oysa ne olurdu bende sevdiğimi alsaydım?