Uyanmak

186 16 16
                                    

Aren Demirkan

  Gözümü bi odada açtım, siyahtan oluşan bi odaydı. Beni buraya kim bilir kim getirdi? Sessizliğe bakarsak kimse yok, o anda yanımda biten 3 evladımla irkildim. Bunlar ne zamandır burada la?

Kayra : Baba iyi misin?

Aren : Evet iyiyim.

Yağız : Su vereyim mi, ister misin?

Aren : Olur.

Dedim yerimde doğrularak, o ise ardıma bi yastık koyarak düzgün oturmama yardım etti. Sonra masada duran bardağa su koymaya başladı, elimle ağrıyan gözlerini ovdum. Yorgun hissediyorum, odada sadece onlar vardı. Acaba diğerleri nerede, o topluluk hâlâ aşağıda mı?

Yağız : Buyur baba.

Dedi suyu uzatarak, teşekkür edip aldım ve içmeye başladım. Biliyorum bana neler olduğunu merak ediyorlar, bense Aren Demirkan'ın mazisini merak ediyorum. Hafızamı geri istiyorum, bitsin bu ızdırap! Iyice yoruldum, bittim.

Kırbaç izi, kızgın demir basılması derken bittim. Sırf o kalleşlere muhtaç olmayayım diye verdikleri suyu reddettim. Ölürüm belki diyerek inat ettim durdum. Ama sonunda anladım ki Allah'ın öldürmediğini kimse öldüremezmiş, bedenime girip çıkan iğneler neydi bilmiyorum. Tek bildiğim bedenime giren âni felçlik hissiyatiydi, bi ara kalbim tümden durdu sandıydım ama sonra yine orada uyandım.

Alay ettiler, durmadan vurup durdular. Elim kolum bağlıydı, arada bir gözlerimi bağlarlardı ve uzun süre açmadan işkence ederlerdi. Kurtulamazdım, ne edersem edeyim olmazdı. Asilik ederim diye işkenceler hep artardı, işkenceler yüzünden şuan yatmak bile canımı yakıyor. Daldığım düşünceden beni çıkartan elimden alınan bardak oldu, gözlerimi kırpıştırarak alana baktım. Yağız'dı, benim büyük oğlum.

Her baba deyişi kalbimi bi hoş ediyor, ben babayım. Bu kelimeyi duymak o kadar güzel ki, insan her an duymak istiyor. Ben bile her an duymak isterim, eğer ki duyamazsam üzülürüm diye düşünüyorum. Bu nazik, masum çocuklar benim.

Yağız : Biraz daha dinlen, uyu babacığım.

Aren : Hiç kalbinizi kıracak birşey yaptım mı?

Yağız : Hayır! Sen sadece bizi çok sevdin baba, mutluyduk. Vurmak için el dahi kaldırmadın, zaten sevmeye bile kıyamazdın.

Kayra : Seni çok özledik baba! 

Dedi sevimlice, çocuktu. Tek büyük Yağız'dı, sağ olan kolumun altına hemen kedi misali girerken kucağıma bi kedi atladı. Orta boydu, ula ben bunu nerden hatırlıyorum? Bu kedicik neyin nesiydi?

Kayra : Ben küçükken sen almıştın baba, ismini Miyik koyduydum. Daha doğrusu Minik ama ben o zamanlar diyemiyordum bu yüzden adı Miyik diye kaldı.

Geçmiş

Aren bebek telsizinden gelen ağlama sesiyle oğlunun yanına gitmişti. Aileyse neden ağladığını merak ediyordu çünkü hem toktu hemde altı temizdi. Ama içli içli ağlıyor, sızlanıyordu.

Aren - Boncuğum noldu?

Kayra - Kayyım ağyıyoy. ( karnım ağrıyor)

Dedi sızlanarak, Aren ise onun karnını okşamaya başlamıştı. Aradan geçen zaman sonra sızlanması geçmişti ama bu seferde altı kirlenmişti.

Kum TanesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin