20

708 42 42
                                    

Yarbay - Aren odama gel!

Aren - Emrederseniz Komutanım...

Gece 2 : 10...

Aren sonunda evine gelmiş sonra da kendini salona bir koltuğa atmıştı. Kızgındı çünkü binbaşı ona karşı garip bir şekilde savaş açmıştı, birde üstüne yeni gelen Aren değil o binbaşıydı. Ama o sanki sonradan gelen Aren'miş gibi davranıyordu. Daha doğrusu binbaşı oluşuyla artislik yapıyordu. Askerleri küçük görüyordu.

Saatler önce Askeriye..

Binbaşı kaygan zemin yazan tabelayı alıp bile bile kuru yere koymuştu. Birde yere sıvı sabun sıkmıştı, o sırada elinde ki dosyayla gelen Aren ise bundan habersizce odasına yol almıştı. Sonra da ona selam verip tam odaya girecekken düşme sesiyle kala kalmıştı. Düşene binbaşıydı, bunu gören 2 asker gelip onun kalkmasına yardımcı olmuştu. O ise sinirle iç çekmişti çünkü Aren'e kurduğu bu tuzağa kendi düşmüştü.

Asker - Iyi misiniz komutanım?

Binbaşı - Yer sabunlu!

Diyince kendine gelen Aren etrafı kısaca gözden geçirip şunu söylemişti.

Aren - Kaygan zemin yazan tabelayı yanlış yere koymuşlar.

Binbaşı - Ya öyle...

Aren - Revire gitmenize yardımcı olayım.

Diyip koluna girdi sonra da onunla revire yol almıştı. Bunu gören timiyle çatık kaşlarla ona bakmıştı.

***

Aren tam revirden çıkacakken bir anda boynuna saplanan iğneyle yere düşmüştü. Binbaşıysa onu sürükleyerek sedyeye kadar getirmişti ama dışarıdan gelen ayak sesleriyle korkup Aren'in yanına çöküp şunu söylemişti.

Binbaşı - Yüzbaşım iyi misin?

Dediği sırada sese gelenler gördüğüyle korkuyla yerde ki bedene bakmıştı, yarbay ise hemen şunu söylemişti.

Yarbay - Yüzbaşım, Binbaşı ne oluyor?

Binbaşı - Bilmiyorum bir anda bayıldı.

O an hepsi ona inanmıştı, fakat çıkan test ve kamera görüntüleriyle herşey ortaya çıkmıştı. Bu yüzden de binbaşı ceza almıştı...

Şimdi...

Aren - Şehit bile olmuyordum, az daha boş yere geberip gidiyorduk.

Dedi boynunu ovarak, iğne izi hâlâ duruyordu. Yanlış saplamayla da hafif morarma olmuştu, birde acıyordu.

Ertesi gün!

Berivan H - Hii!

Botan - Onun boynuna ne olmuş ya?

Mirza B - Susunda uyandırmayın çocuğu!

Dedi ama o da endişe yüklü gözlerle ona bakıyor, hafifçe de saçını seviyordu. Birde dudağında kabuk tutan minik yara vardı, eski gibiydi. En az 2/3 günlük gibi bir hâli vardı yani çokta eski değildi. Şimdiyse kabuk bağlamıştı, Inci ve aileyse ona içi gidercesine bakıyordu. O anda yeni gelen Yağız ise babasını görünce sevinçle şunu söylemişti.

Yağız - Baba!.

Diyip üstüne atlayınca Aren irkilerek uykusundan uyanmıştı. Resmen çocuk üstüne atlamıştı bu yüzden de hepsi yutkunmuştu çünkü şey gibiydi... Aren'in çocukluğu ve onun babasına olan tavrı!

Kum TanesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin