Öz anneyle sohbet...

208 17 15
                                    

Aren Demirkan

   Kahvaltı sonu Arslan Bey ile bahçeye çıkmıştık, bana ailesinden bahsetti. Polat - Çağrı - Toprak adında abilerim, Derman adında da kardeşim vardı. Yani varmış, onlarla yakından tanışamasak bile iki ailede gayet iyiydi. Sevgi doluydular, öz ve üvey diye kavga da yoktu, yada benim durumdan dolayı etmiyorlardı. Beni üzmek istemiyorlardı.

Arslan B : Hatırlaman için elimizden geleni yapacağız oğlum.

Dedi samimiyetle, iyi adamdı. Eşi Ikra hanımı sevdiği belliydi, aşkları hâlâ vardı ve bu şey gözlerinden belliydi. Kan mı çeker bilemem ama onun yanındayken güvende hissediyorum, yanımda olduğu için olsa gerek kokusu buram buram burmuma geliyor. O an aklıma gelenle iç çekerek konuştum.

Aren : Bazıları gidecek.

Arslan B : Senin için.

Aren : Giderlerse onları hatırlayamam, hem gözden uzak olanı nasıl hatırlayayım ki? Ben bulunana kadar adımı bile bilmiyordum, gidecek olsanız bile benden her birinizi hatırlamamı beklemeniz bencilce değil mi? Görmeden, sesinizi duymadan neye göre hatırlayacağım?

Arslan B : Gitmesinler mi?

Aren : Evet, hem giderlerse yanımda olmayanları nasıl hatırlayacağım ki? Neye göre yakın mıyız yoksa kavgalı mıyız diye karar vereceğim? Hem ben yanlışım olduysa düzeltmekte istiyorum ama eğer giderlerse düzeltemem. Olaylar daha beter hâl alır, yanlışlıkla sizleri üzerim.

Arslan B : Pekâlâ eski yöntemi deneriz.

Diyince kaşlarımı çattım, eski yöntem dediği şey tam olarak neydi? Neyden bahsediyor? Bakışlarımla yeniden lafa girince dikkatimi ona verdim.

Arslan B : Gitmeyeceker, onlar yerine ben ailemle evime döneceğim. Eskisi gibi evimizde oturup sohbet edeceğiz, sen bize geleceksin. Hem bu yolla kalabalık sorunu da ortadan kalkmış olur.

Aren : Biz yakınmıydık?

Arslan B : Olamadık çünkü görevlere gittin. En son ki vedandaysa bizlere şehit haberin geldi, televizyonlar son dakika haberi diye şehit haberi verdi. Bir gittin sonra geri gelemedin sonra seni tabutla getirdiler. Hiçbirimiz o günü unutmadık, eminim kime sorsan hatırladını dile getirecektir. Getirmeseler bile gözlerine gözlerine hüzün çökecek.

Aren : Kayra'yı biraz hatırladım, azçok sizinle yani seninle olan bi anıyı da hatırlıyorum.

Dediğimde heycanla bana baktı, onu hatırlama ihtimalime seviniyordu. Tabi birde Mirza babamla olan komik anılarda aklıma düşüyordu. Baba kelimesinin yeri meğer bende o kadar güzelmiş ki anılar geri geliyor. Belli ki bu durumun geçici yoksa nasıl hatırlayım ki?

Aren : Yağmurlu bir gündü, bana geldin.

Arslan B : Ilk defa şehit haberi almışsın, üzgündün. Haberi aileye sen vermissin, konuştuk biraz sonra bana küçüklük resmini verdin. Çok güzel resimdi, hâlâ yanımda taşıyorum.

Aren : Azçok aklıma geliyor, galiba o gün telefonda biriyle de konuştum. Ama kimle bilemiyorum, sahi kimle konuştum?

Arslan B : Baban, Mirza Bey aradıydı.

'Baban' derken zorlanıyor gibiydi, ama bu çok normaldi. Ne de olsa öz olan oydu, kıskanmıyorum dese bile kim olsa evladı başkasına baba derse kıskanırdı. Ben olsam bende kıskanırdım, anlıyorum zoruna gidiyor olmalıydı.

Kum TanesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin